DEVA Partisi, Kanal İstanbul projesinin iptali için İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne dilekçe verdi. Müdürlük binası önünde yapılan açıklamaya DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Yasemin Bilgel, Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Mehmet Emin Ekmen ve Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu da katıldı. Açıklamada, Kanal İstanbul projesi başta çevre ve ekonomi olmak üzere birçok konuda eleştirilerek “Kamu yararına karşı olduğu bariz olan proje birilerine rant sağlamak için yapılmaya çalışılıyor” denildi.
Açıklamayı okuyan DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Yasemin Bilgel, “Kanal İstanbul projesinin kamu yararına karşı olduğu açıktır. Kamu kaynaklarının bu projeye aktarılmasının rant dışında bir açıklaması yoktur” dedi. Koronavirüs salgını süresince işçilere verilen desteğin 50 katından fazlasının projeye aktarılmasının planlanmasını eleştiren Bilgel, vatandaşları da dilekçeye katılmaya davet etti. Bilgen, Kanal İstanbul’a itiraz sürecinin devam edeceğini belirtti ve “Bu bizim için bir başlangıç” diye konuştu.
“Ekonomik yükü yine halk üstlenecek“
Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Mehmet Emin Ekmen, Medyascope’a verdiği röportajda “yap-işlet-devret”, “kamu-özel sektör ortaklığı” gibi finansman modelleri hakkında “Bu modeller için bazen kamuoyunda ‘Hazineden beş kuruş çıkmadan şunu yapıyoruz, bunu yapıyoruz’ deniliyordu ama malumunuz bu yıl yap-işlet-devret veya kamu-özel iş ortaklığı ile yapılan işlere harcanan para onlarca milyar lirayı geçti” dedi. DEVA Partisi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Genel Başkan Yardımcısı Sanem Oktar da “Bu bir rant projesi, burada harcanacak bu parayla bütün İstanbul’un, Türkiye’nin sorunları çözülebilir” diye konuştu.
Yeneroğlu: “Henüz anlaşmalar yapılmadan konunun hukuki boyutu hakkında bir şey söylerken dikkatli olmak lazım”
İstanbul Milletvekili ve DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Kanal İstanbul’un yapımı sırasında bir iktidar değişikliği olması halinde, projenin inşaatı için yapılan anlaşmaların ve ihalelerin hukuki olarak geçerli olabileceğine dikkat çekti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun geçen haftalarda “İki-iki buçuk yıl sonra bu memleketi Türkiye İttifakı yönetecek. O gün, ‘Ne yapalım ben bu ihaleyi aldım, benim bir kusurum yok, nasılsa biri garanti verdi’ diyenler devletin ve milletin hafızasından çıkmayacak” demişti. Yeneroğlu, bu sözler için şunları söyledi: “Devlette devamlılık esastır. Hukukta da sözleşmeler ‘O yaptı, ben yapmadım, ben onu ciddiye almam’ gibi bir yaklaşım söz konusu olamaz. Sayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da zannedersem bunun bilinci içinde, siyaseten destek vermiyoruz anlamında demiş olması gerek. Şu da bir gerçek ki, hukukta bu noktada böyle sözleşmeler yapıldığı takdirde, sözleşmelerden çıkmak kolay olmayacaktır. Şu anda bir şey söylemek için çok erken. Yapılan sözleşmelerin niteliğine, içeriğine, usulüne bakmak lazım. Bu sözleşmelerden gerçekten geri çekilebilir mi, buna bakmak lazım. Şimdiden bu konuda doğru bir siyasi duruşun ötesinde hukuki bir mütalaada bulunmak çok doğru olmaz.”
