Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Salgın gölgesinde geçen 2020, aşırılıklar yılı mıydı? – Prof. Dr. Utku Perktaş: “2020, son 50 yılın aşırılıklarının yaşandığı bir yıl oldu, başta salgın olmak üzere gördüğümüz tüm olaylar 2020 yılını alıp götürdü”

Koronavirüs salgını gölgesinde geçen 2020 yılı hayal edemeyeceğimiz bir yıl oldu ve her anlamda uçları zorladı. Bir dizi hava durumu rekoru kırıldı; Avustralya, Sibirya, Kaliforniya ve Amazonlar’da rekor düzeyde yangınlar görüldü. Koronavirüs salgınının getirdiği kısıtlamalar emisyonları geçici olarak düşürse de küresel ısınmanın etkisi giderek arttı. 2020 yılının en önemli gündem maddesi koronavirüs salgını olduğu için, dünya genelindeki diğer çevresel olaylar göz ardı edildi. Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utku Perktaş ile 2020 yılında dünya genelinde yaşanan çevresel olayları, koronavirüs salgınında devletlerin rolünü, iklim krizini ve güncel gelişmeleri konuştuk.

YetkinReport’ta yayımlanan yazısında 2020 yılını “aşırılıklar yılı” olarak tanımlayan Prof. Dr. Utku Perktaş, şunları söyledi: “2020 çok sıradışı bir yıl oldu, hayatımıza böylesi bir salgın girdi. Aslında dünya tarihinde buna benzer salgınlar olmuştu, bunlardan çok ders çıkarmadığımız için de tekrar böyle bir salgın ile karşı karşıya kaldık ve ne yapacağımızı bilemedik. Bu aşırılık bütün 2020’yi aldı götürdü.”

“Küresel ısınma problemi gölgelendi”

Perktaş sözlerine şöyle devam etti: “Yıllardır başımıza dert olan bir başka problem var, o da küresel ısınma problemi. Küresel ısınma problemi koronavirüs salgını ile gölgelenir gibi oldu. 2020 yılına ay ay bakacak olursak, geçtiğimiz 50-60 ve belki de 100 yılın en aşırılıklarının yaşandığı ve bütün doğa olaylarının zirve yaptığı bir yıl olarak karşımıza çıkıyor.”

“Doğa gerçekten nefes aldı fakat geçici oldu”

Koronavirüs salgını ile evlerde geçirdiğimiz zamanın artması ile doğanın gerçekten nefes aldığını fakat bu durumun uzun sürmediğini belirten Perktaş, “Doğa gerçekten nefes aldı mı? Gerçekten aldı. Örneğin, Hindistan’daki halk Himalaya Dağları’nı göremiyordu hava kirliliği yüzünden. Fakat koronavirüs salgını ile endüstrinin durması, insanların içeri çekilmesi, arabalarının çalışması Himalaya Dağları’nın bu bölgeden görülmesine sebep oldu. Emisyonlar da düşüş sergiledi ama bu geçici mi oldu, yoksa süreklilik arz edecek bir durum olarak mı karşımıza çıkacak diye baktığımızda bugün geldiğimiz noktada kısıtlamaların bitmesi ve koronavirüsün de tüm dünyada hayatımızda belirli ölçüde normalleşmesi ile beraber tekrar eski değerlere dönmeye başladık” diye konuştu.

“Dünya salgına çok hazırlıksız yakalandı, bu hazırlıksız devam ediyor gibi gözüküyor”

Dünyadaki pek çok ülkenin koronavirüs salgınına hazırlıksız yakalandığını ve bu hazırlıksız olma halinin halen devam ettiğini söyleyen Perktaş, “Geçmişteki salgınları Dünya Sağlık Örgütü olsun, hükümetler olsun, bunları tekrar gözden geçirmeli. Koronavirüs ülkemizde ikinci yılını tamamlayacakmış gibi gözüküyor, bunun ekonomiye ve insanların psikolojisine getirdiği yük, eğitime ve genç kuşağa getirdiği yük, bunların hepsinin analiz edilip, insan popülasyonu ile alakalı dengelemelerin yapılması şart” dedi. 

“Paris İklim Anlaşması’nı parlamentodan bir an evvel geçirmemiz gerekiyor”

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) görev değişimi ile ABD’nin iklim krizi için attığı adımları olumlu bulduğunu ve Türkiye’nin de bir an önce bu konuda adım atması gerektiğini belirten Perktaş, şunları söyledi: “Paris İklim Anlaşması’na Türkiye bir türlü taraf olmadı, bunu kendi parlamentosundan geçirmedi. Türkiye’nin bulunduğu bu coğrafya önemli bir coğrafya, Paris Anlaşması parlamentodan geçirildiğinde sadece Türkiye değil bütün Ortadoğu coğrafyasında olumlu bir adım atılmış olacak. Küresel ısınma anlamında yükümlülüklerimizi ülke olarak yerine getirmek, ilerde meydana gelecek iklim krizlerini önlemek açısından önemli bir adım olacak. Bu yaptırımları bir şekilde ülke olarak parlamentodan geçirip hayata sokmamız gerekiyor.” 

Prof. Dr. Utku Perktaş’ın YetkinReport’ta yayımlanan yazısına buradan ulaşabilirsiniz. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.