Gazeteci Murat Yetkin, YetkinReport‘ta yayımladığı yazısında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 24 Mayıs gecesi, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ortaya attığı iddiaları yanıtlamak üzere katıldığı ve üç saat süren Habertürk canlı yayınıyla ilgili izlenimlerine yer verdi.
“Dünkü program uzun süredir bir hükümet yetkilisinin değişik görüşlerden gazeteciler karşısına çıkmasının örneği oldu. Soylu’yu bu açıdan örnek göstermek gerekir. Erdoğan’ın yıllar önce koyduğu eleştirel gazetecilerle program yapmama yasağını da delmiş oldu. Ama ağzı iyi laf yapan, çekirdekten bir siyasetçi olarak o gazetecilere soru sormaya başladı. Bir iki nokta dışında program akışını eline geçirdi.
Ne programın yöneticisi Kübra Par’ı ne de soru soran gazeteciler Merdan Yanardağ, Mehmet Akif Ersoy, Veyis Ateş, İsmail Saymaz’ı suçlamak lazım beklenen yanıtların alınmaması konusunda. Soru sorulmadı değil. Çoğu soruldu. Ama dediğim gibi karşılarında bir salon siyasetçisi değil Demirel okulunda çekirdekten yetişme bir sokak siyasetçisi vardı.
İşin özetini tekrarlayalım. Dünkü programda İçişleri Bakanı Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘Ya benim arkamda tam durun ya da gönderin, ben kendiliğimden gitmeyeceğim’ demiş oldu. Bence ikinci perde dün akşamki yayınla açıldı” diyen Murat Yetkin‘in yazısının tamamını okumak için tıklayınız.