Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre son 24 saatte 8 bin 426 yeni vaka tespit edildi, 183 kişi ise hayatını kaybetti. Halk sağlığı ve sağlık hukuku uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’nin salgınla mücadelede geldiği son durumu Medyascope‘ta değerlendirdi. Saltık, 1 Haziran’da girileceği söylenen normalleşme sürecinde izlenmesi gereken adımları anlattı.
Vaka ve ölüm sayılarındaki azalma oranlarına değinen Prof. Dr. Ahmet Saltık, “İktidarın iyimserlik yaratmak için verilerde bir ayarlama yaptığı hakkında şüpheler var. Fakat geldiğimiz yer, büyük bir başarıymış gibi bizi yanıltmasın. ‘Salgın bitti, her şey geride kaldı, çıkaralım maskeleri’ diyebilecek bir durumda değiliz” dedi.
“Türkiye’de her beş kişiden dördü hastalığa açık”
Dünya genelinde her beş kişiden birinin, bir ya da iki kez aşılandığını belirten Prof. Dr. Saltık, Türkiye’deki aşılama oranlarını da değerlendirdi. Türkiye’nin aşılamada, dünya genelinde 12. sırada olduğunu hatırlatan Saltık, “Nüfusun yüzde 85’i hâlâ aşısız ve elimizde fazla aşı yok bildiğimiz gibi. Toplumsal bağışıklığı elde edemedik. Yaklaşık olarak her beş kişiden dördü hâlâ hastalığa açık. Ne hastalığı geçirerek doğal bağışıklık kazanmış ne de aşı yoluyla yapay bağışıklık kazanmış” şeklinde konuştu.
“Döviz elde edelim derken masum insanlarımızı kurban edebiliriz”
Türkiye’de 1 Haziran tarihinde normalleşme sürecinin başlaması bekleniyor. Ekonomik çıkmaz nedeniyle Türkiye’nin hızlı bir şekilde normalleşmeye gittiğini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Saltık, şöyle devam etti:
“Türkiye’yi bekleyen risklerden biri turizm sektöründeki hareketlilik. Turistler gelsin diye önlemlerin gevşetilmesini sakıncalı buluyorum. Bu, salgının Türkiye’de tekrar bir dalga yaratmasına ya da istenen hızda azaltılamamasına yol açabilir. Döviz elde edelim derken masum insanlarımızı kurban edebiliriz.”
Türkiye’nin geldiği noktanın çok da kötü olmadığını söyleyen Saltık, “Dünyada da bir azalma eğilimi var fakat bu her an başka bir dalganın gelmeyeceğinin garantisi değildir. İhtiyatı elden bırakmamak gerek. Türkiye’nin kamuoyuna, bilimsel çevrelerle, hiçbir müdahalede bulunmadan daha çok veri paylaşması gerekir” dedi.
