Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çamlıca Kulesi’nden izlenimler – “Restoranlarda yemek yiyebilmek için rezervasyon zorunlu, ücreti 70 lira ve iki saat geçerli”

İstanbul’un fethinin 568. yıldönümünde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile açılan Çamlıca TV-Radyo Kulesi’ni, ziyarete açılışından altı gün sonra bugün (4 Nisan) yerinde inceledik. Medyascope’tan Sema Kızılarslan, kulenin çevresinden ve içinden izlenimlerini yazdı.

İstanbul’un Üsküdar ilçesinde bulunan Çamlıca Kulesi’ne gidebilmek için toplu taşıma aracından indikten sonra yaya yolunu kullandık. Kulenin etrafındaki çevre düzenleme çalışmaları tamamlanmış ancak yaya yolu yapımı devam ediyor.

Kule girişinde X-Ray cihazından geçmek gerekiyor. HES kodu kontrolü ile giriş yaptıktan sonra kulenin bahçesindesiniz. Girişteki bahçe epey büyük. Kule binasına girdiğinizde ise karşınıza bilet satış noktası ve bir kafeterya çıkıyor. Tam bilet 60 lira, öğrenci bileti ise 30 lira. Öğle saatleri olmasına rağmen halkın kuleye ilgisi yoğun. Koronavirüs önlemleri gereği binaya 10 kişilik gruplar halinde ziyaretçi alınıyor. 

Giriş katından antenlerin olduğu kata kadar yükselen panorama asansörleri, kulenin iki yanında yer alıyor. Bu asansörler Asya ve Avrupa kıtalarını yani İstanbul Boğazı’nı simgeliyor. Asansörlere bir görevli ile birlikte biniliyor.

Kulenin 39’uncu ve 40’ıncı katları, deniz seviyesinden 393,5 ve 398 metre yüksekliğinde. İki katta da seyir terasları var. Restoranlarda yemek yiyebilmek için rezervasyon yapılması gerekiyor. Kişi başı 70 lira olan rezervasyon ücreti sadece iki saat geçerli. İki saatten fazla oturmak isteyenler ek ücret ödemek zorunda. 

İlk olarak seyir katına çıkıyoruz, 20. kattan sonra kulaklarda basınç oluşuyor. 33’üncü ve 34’üncü katlarda, deniz seviyesinden 366,5 ve 371 metre yüksekliğinde iki ayrı seyir terası yer alıyor.

371 metre yüksekliğindeki seyir terasından, tüm İstanbul izlenebiliyor. Adalar, Acıbadem, Fikirtepe, Maslak ve Büyük Çamlıca Camii gibi İstanbul’un birçok noktası görülüyor. 

40’ıncı katta bulunan restoran ise 398 metre yüksekliğinde. Seyir teraslarındaki yoğunluk kadar olmasa da restoranda da yoğunluk var. Biz, önceden rezervasyon yapmadığımız için rezerve ücretini girişte ödedik. 

Restoran menülerinde birçok yemek bulunuyor ama sadece çay ve tatlı yemek isterseniz, en aşağıda bulunan kafeye gitmeniz gerek. Restoranda belirli bir ücretin üstünde sipariş isteniyor. Miktarı belli değil ama biz, tatlı ve çay istediğimizde, bu yiyeceklerin aşağıda yenildiği söylendi. Fiyatlar ortalamanın üstünde. Örneğin, bir bardak portakal suyu 30 lira. Salata tabakları 45 liradan başlıyor. Garson ile kat görevlilerinin müşteriye olan ilgisi yoğun ve hızlı. Müşteriler restoranda maske takmıyor ama mesafe kurallarına uyuluyor.

Restoranda yemek yerken Çamlıca Tepesi‘ne dikilen 111 metre yüksekliğindeki Türk bayrağı yırtıldı. Müşteriler ve biz, bu duruma şaşırdık. Garsonla olan sohbetimizde ise bunun ilk olmadığını öğrendik. Bayrak, daha önce de yırtılmış ve yenisi takılmış. Türkiye’nin en yüksek bayrak direğine Türk bayrağı, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 23 Nisan’da göndere çekilmişti.

Yırtılan Türk bayrağı

İnmek için bindiğimiz ikinci asansörde, Adalar manzarası ile karşılaşıyoruz. Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada ve Sedefadası. Hepsi görüş açımızda. Asansörde bulunan görevli, memnun kalıp kalmadığımızı soruyor. Aşağıya indiğimizde yoğunluğun ve giriş sırasının arttığını görüyoruz. Vatandaşlar asansöre binmek için sırada bekliyorlar. Uzayan kuyrukta koronavirüs önlemlerine dikkat edildiği pek söylenemez. Görüşünü almak istediğimiz bir vatandaş bu duruma, “Kimse maske ve mesafeye dikkat etmiyor, gördüğünüz gibi. Aşağıda bir güvenlik görevlisinin, üzerimizi ararken maskesini indirdiğini gördüm ve uyardım. İsterseniz gidip siz de bakabilirsiniz” diyerek tepki gösteriyor.

Kulenin bahçesinde de vatandaşlar var. Ziyarete gelen bir kişiye terası ve kule çevresini nasıl bulduğunu soruyoruz. Paris’ten gelen vatandaş, “Çok güzel olmuş, herkesin emeğine sağlık. Ben ve eşim Paris’ten geldik. 40 yıldır orada yaşıyoruz. Oradaki Eyfel Kulesi’nden daha derli toplu ve daha ucuz. Çok keyif aldık. Umarım yakında turistler de burayı fark eder. Fark edilmeyecek gibi değil çünkü. Eşim de ben de çok beğendik” diyor.

Küçük Çamlıca Korusu’nun içinden, hâlâ devam eden çalışmaların yanından geçerek kuleden uzaklaşıyoruz.

Ne olmuştu?

Çamlıca Tepesi’ndeki onlarca radyo ve televizyon vericisinin, tek bir noktada toplanması amacıyla projelendirilen Küçük Çamlıca TV-Radyo Kulesi, cumartesi günü (29 Nisan) İstanbul’un fethinin 568’inci yıldönümünde Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile açılmıştı. 369 metrelik kule, uzunluğu ve deniz seviyesinden 587 metrelik yüksekliği ile İstanbul’un en yüksek kulesi oldu. Kulenin yapımına 2016’nın Mart ayında başlanmıştı. Maliyeti 170 milyon TL olan kule hizmete girdikten sonra (Eylül 2020) diğer anten ve anten kuleleri kaldırılmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2011 yılında düzenlediği fikir yarışması ile projelendirilen yapı, mimar Melike Altınışık’ın kurucusu olduğu, “Melike Altınışık Architects” (MAA) tarafından tasarlandı. Kulenin yapımında, Osmanlı’nın önemli simgelerinden biri olan lale çiçeğinden esinlenildiği belirtildi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.