Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Abdülhamid polemiğinde Erdoğan’ın isim vermeden işaret ettiği DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi yetkilileri Medyascope’a konuştu: “Tarihi şahsiyetleri bir hesaplaşma aracı yapmayacağız”

İYİ Parti lideri Meral Akşener’in geçen hafta katıldığı canlı yayında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Abdülhamid’e benzetmesi ile başlayan tartışma gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.

Erdoğan, partisinin Adana’da düzenlediği Bir Gençlik Şöleni’nde yaptığı konuşmada, kendisini Abdülhamid’e benzeten İYİ Parti lideri Meral Akşener’i hedef aldı. Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisini eleştiren Erdoğan, “O altılı masada olanlardan, isim vermeyeceğim, üç tanesi var ki bunlar Sultan Abdülhamid’e bugüne kadar laf söyletmemişlerdi, şimdi ne oldu bunlara da suspus oldular. Ne oldu bunlara da aynı masanın etrafında oturdukları halde Sultan Abdülhamid cennet mekan, ona laf atanlara haddini bildiremediler“ dedi. Erdoğan’ın “İsim vermeyeceğim, o üç parti” diyerek eleştirdiği Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisi temsilcileri, Erdoğan ve Akşener’in Abdülhamid polemiğini Medyascope’a değerlendirdi.

Meral Akşener: “O günün öznesi Abdülhamid ise bugünün öznesi Recep Tayyip Erdoğan”

İYİ Parti lideri Akşener, “Abdülhamid Han Osmanlı padişahı. O günün şartlarında oluşan demokrasi rüzgârlarının yansıması var. O tavır karşısında bir davranış biçimi var. Hürriyet ve İtilaf da var İttihat ve Terakki Cemiyeti de var. Bu bir istibdat sistemine karşı, istibdat rejimine karşı tekleşmeye, tek adamlığa doğru giden bir sisteme karşı başkaldırıdır. Buranın öznesi eğer Abdülhamid ise bugünün öznesi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Onu söylemeye çalışıyorum” demişti. 

İdris Şahin

Erdoğan: “Meral Hanım sen kim, Sultan Abdülhamid’e saygısızlık kim?”

Bu açıklamanın ardından Adana’da konuşan Erdoğan, altılı masada olan Gelecek, DEVA ve Saadet’i hedef almış ve “Gençler, Sultan Abdülhamid’e laf atan, dil uzatan hanımefendiye şunu sormak lazım, 33 yıl ‘hasta dev’ diye takdim edilen Osmanlı’yı bir karış toprak kaybetmeden yöneten Sultan Abdülhamid’e hakaret haddini aşmaktır ve bu haddini aşanlara bu millet inanıyorum ki 2023 seçimlerinde haddini bildirecektir. Meral Hanım sen kim, Sultan Abdülhamid’e saygısızlık kim. Ve o altılı masada olanlardan, isim vermeyeceğim, üç tanesi var ki bunlar Sultan Abdülhamid’e bugüne kadar laf söyletmemişlerdi, şimdi ne oldu bunlara da suspus oldular. Ne oldu bunlara da aynı masanın etrafında oturdukları halde Sultan Abdülhamid cennet mekan, ona laf atanlara haddini bildiremediler. 33 yıl dile kolay. Bu millet, ecdadına hakaret edenlere haddini bildirecektir” diye konuşmuştu. 

Sema Silkin Ün

Sema Silkin Ün: “İhtiyacımız olan bizi mahallelere ayırmaya devam eden bitmeyen tartışmalar değil”

Medyascope’un sorularını yanıtlayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sema Silkin Ün, bu tartışmalar ile ilgili “Kuyruğunu yutan bir yılanı anımsatıyor” benzetmesini yaptı.

Ün, konuyla ilgili şöyle konuştu: 

“Tarihi şahsiyetleri bir hesaplaşma aracı yapmayacağız. Yaşanan bu tartışmaların ne siyasi serüvenimize ne de Türkiye’nin şu an yaşadığı yakıcı problemlerin çözümüne bir katkı sunmayacağı açık. Aksine kutuplaştırmayı keskinleştireceği muhakkak. Tarih okuyup anlamlandırmamız için var, anakronizm için değil. Anakronizm yaparak tarihi gerçekleri çarpıtmak, kötü günleri hatırlatan bir dejavu yaşatmak bizi bir yere götürmeyecek. Topluma bu dejavuyu yaşatmak iktidara yıllarca yaptığı yatırımın karşılığını alacağı bir pas vermek demektir ve milletçe yeni bedeller ödememize sebep olur. İhtiyacımız olan bizi mahallelere ayırmaya devam eden bitmeyen tartışmalar değil, toplumsal uzlaşı hamuruna yeni mayalar çalmak. Bu haliyle bu tartışmalar kuyruğunu yutan bir yılanı anımsatıyor. Siyasetçilerin bu sorumluluk alanından çıkma lükslerinin olmadığını düşünüyorum. Çağını bilen, çağının sorunlarını geçmişinden alıp geleceğini inşa eden bir lider ihtiyacı her geçen gün daha da belirgin hale geliyor.”

İdris Şahin: “Bugün istibdadı konuşacak zaman da değil, zemin de değil”

DEVA Partisi sözcüsü İdris Şahin ise “Dünü dünde bırakıp, bugünü konuşmalıyız. Geçmişte yaşananları bugünün çıplaklığıyla tartışmanın siyasete herhangi bir getirisi yok” değerlendirmesinde bulundu. Şahin şunları söyledi:

“Biz tarihi şahsiyetlerin günümüz siyasetine malzeme edilmesine karşıyız. Dinimizin kutsallarının siyasetin malzemesi edilmesine karşıyız. Ülkemizin bütünlüğünün ve birliğinin sembolü ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün siyaset malzemesi haline getirilmesine karşıyız. Etnik ve dinsel kimlikleri ön plana çıkararak siyaset yapılmasına karşıyız. DEVA Partisi olarak dünden ders çıkarıp bugünü ve yarınları konuşmayı tercih ediyoruz. Dünden çıkardığımız dersler arasında tarihi tarihçilere bırakmak, tarihteki olayları değerlendirirken o günün koşullarını göz önüne getirmek ve her şeyden önemlisi demokratik laik, sosyal bir hukuk devletinin inşası ile birlikte gelecek kuşaklara 2023’te cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak gibi bir hedefimiz var. Dolayısıyla geçmişte yaşananları bugünün çıplaklığıyla tartışmanın siyasete herhangi bir getirisinin olmadığını, kimseyi kutsamak gibi bir yükümlülüğümüzün de bulunmadığını ifade ediyoruz. Bir kısım tarihçiler nazarında Abdülhamid Han farklı görülebilir. Özgürlük, adalet herkesin ortak arzusu ve isteği olmalı. Bugün istibdadı konuşacak zaman da değil, zemin de değil. Dolayısıyla dünü dünde bırakacağız. Yarını güzelleştireceğiz.” 

Muammer Bilgiç

Muammer Bilgiç: “Hızla büyüyen geçim sıkıntısının, yoksulluğun ve açlığın çaresi hamaset değil”

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Muammer Bilgiç ise Erdoğan-Akşener polemiğini Medyascope‘a şöyle değerlendirdi:

“Her konuyu kutuplaşma meselesi yapabilen bir iktidar var. Hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, adaletin buharlaştığı, muhalif olmakla yasadışı olmak arasındaki farkın sıfırlandığı bir ülkede yaşıyoruz. Tarihin hiçbir dönemi  kutsanarak bugünkü baskı ve tahakküm yönetimi aklanmaz. Ayrıca tarihi gerçeklikleri, dönemin koşullarını dikkate almadan, bağlamından koparak, överek ya da söverek, hamaset yahut nefret cümleleriyle bezeyerek hiçbir problemimizi çözemeyiz. İktidar, inancı ya da geçmişi istismar ederek sömürü düzenini devam ettiremeyecektir. Halkımız, bu ülkenin, çoğulcu, katılımcı, şeffaf, denetlenebilir, hesap verebilir bir anlayışla yönetilmesini talep etmektedir. İktidarın arkasına saklanmaya çalıştığı, bilimsellikten ve çözümden uzak yapay tartışmaların hiçbiri bu talebin önüne geçemeyecektir. Ayrıca hızla büyüyen geçim sıkıntısının, yoksulluğun ve açlığın çaresi de hamaset değildir.”

 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

İlgili içerikler