İstanbul Eczacı Odası, 14 Mayıs Eczacılık Günü’nden önce düzenledikleri eylemde enflasyonun eczaneleri silindir gibi ezdiğini belirterek, eczanelerin ayakta kalması için önlem alınmasını talep etti.
İstanbul Eczacı Odası, 14 Mayıs Eczacılık Günü’nden önce bugün (12 Mayıs) eylemdeydi. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nin karşısındaki eczanenin önünde yapılan basın açıklamasını, İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şeker Pınar Özcan okudu. Açıklamada, vatandaşların ilaca erişiminde soruna yol açan İlaç Fiyat Kararnamesi’nin eczaneleri iflasa sürüklediği vurgulandı.
Özcan, “14 Mayıs’a iki gün kala maalesef dağ gibi sorunlarımızı haykırmak için karşınızdayız. Daha önce de olduğu gibi bugün de eczacı 7/24 görevini layıkıyla hatta fazlasıyla yerine getirmektedir. Bugün eczacılarımızın yarısından fazlası eczanelerini ayakta tutabilmek için kredi-borç sarmalına hapsolmuştur” diye konuştu. Elektrik, personel maaşları ve kira giderlerinde enflasyon nedeniyle artış yaşandığını belirten Özcan, bu durumun eczaneleri ”silindir gibi ezdiğini” söyledi. “Türkiye’nin dört bir yanında gece gündüz demeden canı pahasına görevini yapan meslektaşlarımızın haklarını teslim etmenin zamanı çoktan gelmiştir” diyen Özcan, eczanelerin ayakta kalması için bir an önce önlem alınmasını talep etti.
Özcan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Sağlık sisteminin hem maddi hem manevi yükünü her gün sırtında taşıyan eczacılarımız için artık bıçağın kemiğe dayandığı yer çoktan aşılmış durumdadır. İlaca ve tedaviye ulaşımda kilit noktada olan biz eczacıların yüksek fedakârlıklarıyla bugüne dek gelen ilaç hizmetinde yaşanan sorunlar, artık altından kalkamadığımız hale gelmiş durumdadır. Euro kuru nedeniyle ülkemizde pek çok ilaçta hâlâ piyasada bulunamama sıkıntısı yaşanıyor.
Maliyetlerinin karşılanmadığı gerekçesiyle, pek çok ilaç firması ürettikleri veya ithal ettikleri ilaçları ülkemize ya hiç getirmiyorlar ya da o ilaçları kullanmak zorunda olan hastaların ihtiyacını asla karşılamayan miktarlarda piyasaya veriyorlar. Biz bütün bunları söylerken bizi dinlemiyorsunuz, bu yüzden şubat ayında yaptığınız zamdan iki ay sonra 508 kalem ilaca tekrar zam yapmak zorunda kaldınız. Sayın Bakan, eğer biz eczacılar ilaç yok diyorsak yoktur.
Yine pek çok ilaçta, üretici firmalar devlete yapmayı taahhüt ettikleri indirimi uygulamaktan vazgeçiyor, bu yük ekstra bir ödeme olarak yine hastanın sırtına yükleniyor. Ve bu ilaçların sayısı gün geçtikçe artıyor. Her geçen gün hastanın ilacını alabilmek için ödemek zorunda kaldığı rakam artıyor.”
Altı maddelik reçete sunuldu
Açıklamada eczacıların çoğunun iflas etme noktasına geldiğine dikkat çekilirken altı maddelik bir reçete de paylaşıldı:
- “Halkın ilaca erişiminde devasa sorunlar yaratan İlaç Fiyat Kararnamesi yeniden düzenlenmelidir.
- Devlete iskonto yapmayan ilaç firmalarının neden olduğu vatandaş ve eczacı mağduriyeti sona erdirilmelidir.
- Halk sağlığını hiçe sayan, merdiven altı ürünlerin cirit attığı internet ortamındaki satışlar engellenmelidir.
- Euro kuru nedeniyle ortaya çıkan ilaç yoklarının önüne geçilmelidir.
- Kamu eczacılarının özlük hakları ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir.
- Plansız şekilde ardı ardına açılan eczacılık fakülteleri nedeniyle ortaya çıkan istihdam problemine son verilmelidir.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
