Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan ve torba yasa olarak anılan teklife göre 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarından bazılarının süresi uzatılıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan konu hakkında Medyascope‘a konuştu. Paylan, “Bu torba yasanın arkasındaki en temel gerekçe ülkedeki OHAL rejimini devam ettirmek” dedi.
AKP tarafından hazırlanan 18 farklı kanun ve iki KHK’da değişiklik öngören torba yasa teklifi Türkiye Büyük Milet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınıyor.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL uygulamalarında 48 saat olan gözaltı süresi 12 güne uzatılmıştı. Geçen cuma günü (9 Temmuz) TBMM’de görüşülmeye başlanan 18 kanun ve iki KHK ile 12 günlük gözaltı süresi üç yıl daha uzatılacak. TBMM’de bugün (13 Temmuz) de devam eden görüşmelerde torba yasada yer alan OHAL yetkilerini uzatan maddeler ilgili komisyondan geçti.
Teklifin komisyondan geçmesinin ardından ivedilikle Genel Kurul gündemine alınması ve yasalaşması bekleniyor.
Torba yasa teklifinde uzatılmak istenen bazı OHAL düzenlemeleri şöyle:
-Terörle mücadelenin etkin bir şekilde sürdürülmesi amacıyla gözaltı sürelerinin, bazı suçlarla ilgili olarak yeniden düzenlenmesine ve ek gözaltı süreleri getirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması 31 Temmuz 2021’den itibaren üç yıl uzatılıyor.
-Terör örgütleriyle mücadele kapsamında kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması, ihracı, rütbelerin alınması, mesleğe ilişkin unvanların kullanılmaması gibi ihtiyaç duyulan birtakım tedbirlere ilişkin düzenlemelerin süresi ihtiyaca binaen 31 Temmuz 2021 tarihinden itibaren üç yıl uzatılıyor.
–Teklifle, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) terör suçlarıyla iltisaklı şirketlere kayyum olarak atanmasına ilişkin hükmün, 31 Temmuz 2021 tarihinden itibaren üç yıl daha uygulanması amaçlanırken bu üç yıllık süre zarfında terör suçları bakımından yürütülen soruşturma veya kovuşturmalarda şirketlere kayyum atanmasına karar verildiği takdirde, kayyumluk görevinin Fon tarafından yerine getirilmesi öngörülüyor.
“Torba yasanın arkasındaki en temel gerekçe ülkedeki OHAL rejimini devam ettirmek”
Medyascope’a konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, AKP ve MHP iktidarının torba yasayla birlikte ülkedeki OHAL rejimini devam ettirmeyi hedeflediğini ve 2023 seçimlerinin OHAL gölgesinde yapılmak istendiğini söyledi. Paylan, “Bu torba yasanın arkasındaki en temel gerekçe ülkedeki OHAL rejimini devam ettirmek. Her zaman bir güvenlik gerekçesi ortaya koyuyorlar. FETÖ ile ilgili soruşturmaları beş yılda bitirememeleri zaten büyük bir zafiyet ve acziyet göstergesidir. Bu üç yıl uzatmanın alameti farikası ise 2023 seçimlerinin OHAL altında geçirilmesini planlamalarıdır. Bu da seçim güvenliğine halel gelmesi anlamına gelir” dedi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Seçmenin iradesi devre dışı bırakılmaya çalışılacak”
Cumhur İttifakı’nın gün geçtikçe oy kaybettiğini vurgulayan Paylan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin iktidarlarını kaybetmemek için OHAL uygulamalarını uzattıklarını belirtti. Paylan, “Bu iktidarın oyları her gün kar gibi eriyor. İlk genel seçimleri demokratik bir yolla yaparsak kaybedecekleri kesin ama son dönemde hem Erdoğan hem Bahçeli iktidarı bırakmayacaklarına dair belli işaretler verdiler. ‘Öyle kolay bırakmayız’ diye ifadelerde bulundular. Nasıl bırakmayacaklar? Ya bir kaos planı devreye sokulacak ya da seçim güvenliğine halel getirilecek. Seçmenin iradesi devre dışı bırakılmaya çalışılacak bu da OHAL ile gerçekleştirilebilir” diye konuştu.
Paylan şöyle devam etti: “OHAL’i uzatarak Süleyman Soylu, Devlet Bahçeli ve Erdoğan bunu planlıyorlar. Şu an fiili bir OHAL yaşıyoruz bu yasal düzenlemelerle ama seçimi kaybedeceklerini görürlerse bir OHAL düzenini devreye sokup seçimi erteletme veya devre dışı bırakma gibi niyetler de söz konusu olabilir. İktidarı bırakmamak için zor aygıtını devreye sokabilirler. Böyle bir riskle karşı karşıyayız.”
