Müsilaj sorunu ve Marmara’nın geleceği çalıştay raporu yayımlandı: “İleri biyolojik arıtma tesisleri ivedilikle devreye alınmalı”

İstanbul Ekoloji Rotary Kulübü’nün “Müsilaj Sorunu ve Marmara’nın Geleceği Çalıştay Raporu” yayımlandı. Marmara Denizi için Acil Eylem Planı’nın hemen devreye sokulması gerektiği belirtilen raporda, müsilajın akut etkilerinin yanı sıra kronik etkilerinin de olabileceği ve bunların bir an önce araştırılması gerektiği vurgulandı. Diğer yandan AKP’nin hazırladığı “Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” de TBMM’ye sunuldu. AKP’nin kanun teklifine göre, atık alım, ön arıtma, arıtma veya bertaraf tesislerini kurmayanlar ile kurup da çalıştırmayanlara bu yıl için uygulanan 328 bin 819 TL’lik para cezası İstanbul, Bursa ve Kocaeli’de 657 bin 638 TL’ye çıkarılacak.  

İstanbul’da 6 Ekim 2021 tarihinde düzenlenen çalıştayda müsilajın 2022 yılında veya daha sonraki yıllarda tekrar deniz yüzeyine çıkacağı vurgulanmış ve Marmara Denizi için Acil Eylem Planı’nın hemen devreye sokulması gerektiği belirtilmişti. Müsilaj eylem planının ivedilikle devreye sokulması gerektiğini belirten uzmanlar, çalıştay raporunda şu ifadelere yer verdi: 

“Atılacak her adımın hiç kuşkusuz çok önemli olduğu bir durumdayız, o nedenle bazı konuları seçmek ve öncelikle onların üzerinde yoğunlaşmak kolay değil. Ancak bir yerden başlayıp harekete geçmek önemli. Müsilaj sorununa karşı, ileri biyoloji arıtma tesislerinin ivedilikle devreye girmesi, tarımda gübre kullanımının denizlere karışmasının minimize edilmesi, sanayi atıklarınının önlenmesi, tekne ve balast atıklarının önlenmesi, denizlerde aşırı ve yanlış avlanmanın önlenmesini engellemeliyiz.” 

“Müsilaj erken uyarı sistemi getirilmeli” 

Müsilaj oluşumunda başlıca tetikleyici etkenlerin yüksek sıcaklık, durağanlık ve fazla besin elementleri olduğu vurgulanan raporda, Marmara Denizi’nin türlerin korunmasını sağlayacak hassas alan ilan edildiği, bu kararın uygulanması gerektiği belirtildi. Marmara Denizi’nin korunmasına ilişkin alınması gereken önlemler şu şekilde sıralandı:

  • Denize deşarjların azaltılması
  • Gübre ve ilaç kullanımının kademeli olarak azaltılması
  • İklim değişikliğini dikkate alan bir atık yönetim politikasının benimsenmesi
  • Müsilaj erken uyarı sistemi geliştirilmesi

Gemi atıklarının Marmara Denizi’ne boşaltılmasının önlenmesi ve atık alım faaliyetlerine ilişkin düzenlemelerin yapılması gerektiği belirtilen raporda, radar sisteminin kurulması, havadan denetimlerin artırılması, denetçi personel sayılarının arttırılması, denetim teknelerinin artırılması, Tuzla Atık Alım Tesisi’nin yapılması gerektiği aktarıldı. 

Müsilajın su ürünlerine ve balıkçılığa etkileri 

Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün güncel verilerine göre, Marmara Denizi 507 bitki, 36 deniz kuşu, 249 balık, iki sürüngen, altı memeli türü, knidliler, derisi dikenliler, yumuşakçalar sınıflarında yer alan türler ve planktonlar ile birlikte yaklaşık bin denizel türe ev sahipliği yapıyor. Ancak Marmara Denizi’nde görülen müsilaj sonrasında balık türlerinde ciddi bir azalma olduğu ve şu anda Marmara’da yalnızca istavrit balığının kaldığı vurgulanan raporda, Marmara Denizi’nde yabancı türlerde çok yüksek oranda artış görüldüğü, 2005 yılında 48 tür olan yabancı tür sayısının 2011’de 68’e, 2021 yılında ise 126’ya ulaştığı belirtildi. 

İklim değişikliği, Marmara Denizi’nde kirliliğinin bir felakete dönüşmesini destekledi

İklim değişikliğine neden olan karbondioksitin fazlasının denizler tarafından emildiği, bu nedenle de deniz ortamının daha asidik olduğu ve oksijenin azaldığı vurgulanan raporda, şu tespitlere yer verildi:

“Birçok madde görünür ya da görünmez şekilde denizlere insanlar tarafından bırakılıyor. Denizler plastik kirliliğin yüzde 80’ini temsil ediyor. Bizim denize attığımız her şey bir yolla bizlere geri dönüyor. Denizlerde aslında mantar, virüs, parazitler ve bakteriler doğal olarak bulunuyor ama deniz kirliliği bunların daha fazla yayılmasına ve patojen oranında artışa neden oluyor. Müsilaj bütün bu saydığımız kirliliğin bir sonucu. Denizin yıllar boyunca ekolojik sisteminin çöküşü anlamına geliyor ve iklim değişikliği bugün bunun aslında daha fazla hatta abartılı bir şekilde ortaya çıkmasına yol açtı. Müsilaj sebebiyle önümüzdeki günlerde yaşanacak en büyük sorunlar, ekosistemin çökmesi ile birlikte biyolojik çeşitlilik kaybı, gıda güvenliği ve doğrudan halk sağlığı riskleri olacak.” 

İdari para cezası İstanbul, Bursa ve Kocaeli’de iki katına çıkacak  

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul Milletvekili Mustafa Demir ile 64 milletvekilinin imzasıyla hazırlanan 31 maddelik “Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” dün (23 Mayıs) TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Marmara Denizi’nin müsilajdan korunması için yerel yönetimlere yeni sorumlulukların getirildiği kanun teklifinde, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen baraj, gölet ve diğer depolama tesislerinin maksat oranlarının cumhurbaşkanınca belirlenmesi, değiştirilmesi ve kaldırılabilmesinin önü açılıyor.

Teklifte ayrıca Marmara Denizi’nde görülen müsilaj ile mücadele kapsamında İstanbul, Bursa ve Kocaeli’de idari para cezası miktarlarında da artış yapılması öngörülüyor. Ön arıtma tesislerini kuran veya kurup çalıştırmayan tesislere verilen 328 bin 819 TL’lik para cezası, Boğazlar ve Susurluk havzası dahil Marmara Denizi Hidrolojik Havzası’nda ve bu havzada yer alan illerden İstanbul, Bursa ve Kocaeli illerinin tamamında iki kat uygulanacak.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.