Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İstanbul Sözleşmesi’nin 11. yıldönümü – GREVIO’nun ilk başkanı Feride Acar: “Bazı somut adımlar atıldı ancak sözleşmenin ruhu tam anlamıyla kabul edilmedi”

Türkiye, ilk imzacısı olduğu uluslararası İstanbul Sözleşmesi’nden başta kadınlar olmak üzere birçok kesimin tepkisine rağmen 20 Mart 2021’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla çekildi. Erkek şiddetine karşı kapsayıcı olan İstanbul Sözleşmesi’nin 11. yıldönümünde sözleşmenin denetim organı olan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Eylem Uzman Grubu’nun (GREVIO) ilk başkanı Feride Acar ile dünden bugüne İstanbul Sözleşmesi’ni konuştuk. 

İstanbul’da gerçekleşen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 11 Mayıs 2011 tarihindeki 121. toplantısında imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi, 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi. 2014’ten beri yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’nden 20 Mart 2021’de AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla çekilmişti. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından birçok kadın örgütü, siyasetçi ve avukat sözleşmeden tek taraflı çıkılmasını protesto etmiş ve kararın feshedilmesine ilişkin dava açmıştı. 28 Nisan 2022’de Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı açılan davaları esastan görüşmüş ve Danıştay Savcısı, mütalaasında sözleşmeden çekilme kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmişti. 

“İstanbul Sözleşmesi insan hakları alanında dünyada atılmış çok önemli bir adımın somut bir ifadesidir”

Sözleşmenin denetim organı olan GREVIO’nun başkanı ve İstanbul Sözleşmesi yazarlarından Feride Acar, 11 yıl önce imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi’ni ve cumhurbaşkanı kararını Medyascope’a değerlendirdi. Türkiye’nin sözleşmenin ilk imzacısı ve sözleşmeden ilk çıkan ülke olarak tarihe geçtiğini vurgulayan Acar, , “İstanbul Sözleşmesi tüm dünyada kadınlara yönelik şiddeti önleme ve engellemeye yönelik etkin bir yol haritası. Bütün olarak bakıldığı zaman İstanbul Sözleşmesi insan hakları alanında dünyada atılmış çok önemli bir adımın somut bir ifadesidir” dedi. 

“Birtakım somut adımlar atıldı ancak sözleşmenin ruhu tam anlamıyla kabul edilmedi”

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ne taraf olduktan sonra kadına yönelik şiddeti önlemede birtakım somut adımların atıldığını aktaran Acar, şunları söyledi: 

“Türkiye’de ise sözleşmenin yürürlükte olduğu süre içerisinde tam anlamıyla uygulanmadı. İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı yasanın temelini oluşturuyor. Birtakım somut adımlar atıldı ancak sözleşmenin ruhu tam anlamıyla kabul edilmedi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini kaldırması tamamen kabul edilmediği için atılan olumlu adımlarda yetersiz ve gönülsüz kaldı. Adalet ve yargı camiasını sözleşmenin ruhuna göre yetiştirmedik.” 

“Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele konusunda eksik”

Sözleşmenin esas amacının toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele ederek şiddeti ortadan kaldırmak olduğunu vurgulayan Acar, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadelede ciddi adımların atılmadığını söyledi. İstanbul Sözleşmesi’nin mantığının önemine vurgu yapan Acar, şöyle konuştu:   

“Sözleşme, kadınlara yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklandığını söylüyor. Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele konusunda eksik kalıyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırma konusunda ciddi adımlar atılmasına niyetli olunmadığı için İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı. Sözleşmeden çıkılmasını topluma kabul ettirmek için toplumun hassas olduğu konular gündeme getirildi. Sözleşme bir toplumun kabul etmeyeceği hiçbir şeyi getirmiyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.