Bir grup Afgan lider, Taliban’a karşı direnmek için güç toplamaya çalışıyor. Grubun, 1990’larda Taliban’a karşı Pençşir Vadisi’ndeki direnişi, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ajanlarına ve özel kuvvet birliklerine Taliban’ı iktidardan uzaklaştıran 2001 işgalinden önce büyük bir fırsat sunmuştu.
Kabil’in kuzeyindeki Pençşir Vadisi, engebeli ve dağlık coğrafyası ile ön plana çıkıyor, burada yaşanacak savaşın 1990’lardaki savaşla paralellikleri ise sınırlı görünüyor. Taliban’a karşı mücadele çabalarına sempati duyan Afganlar bile bu hareketin selameti hakkında derin şüphe içinde.
Hareket, herhangi bir uluslararası desteğe sahip değil
20 yıl öncesinin aksine bugün direniş liderleri, Afganistan’ın kuzey sınırları boyunca bir tedarik hattını kontrol etmiyor ve daha önemlisi hareket, herhangi bir uluslararası desteğe sahip değil.
Kaç savaşçıya sahip oldukları ve bu savaşçıların askeri olarak nasıl donatıldıkları da bilinmiyor. Eski Afgan yetkililer, Pençşir’de saklanan savaşçıların sayısını 2 bin ila 2 bin 500 olarak belirledi ve hafif saldırı silahlarının dışında çok az mühimmata sahip oldukları söyleniyor.
Bugünkü liderler, Afganistan siyaseti ve askeri çevrelerinde bilinmelerine rağmen 1990’larda Taliban’a direnen eski Kuzey İttifakı lideri Ahmed Şah Mesud‘un karizmasından ve askeri cesaretinden yoksunlar. Kuzey Afganistan’da yaşayan ve Taliban yönetimiyle ilk kez savaşanların çoğunluğunu oluşturan etnik Tacikler arasında efsane olan Şah Mesud, 11 Eylül saldırılarından iki gün önce El Kaide suikastçıları tarafından öldürülmüştü.
“Toprak kaybettik ama meşruiyet kaybetmedik”
Direnişi örgütleyen liderlerden biri olan Amrullah Salih, Devlet Başkanı Eşref Gani‘nin Kabil’den kaçtığı güne (16 Ağustos) kadar Afganistan’ın ilk başkan yardımcısı olarak görev alıyordu. Şimdi de Afganistan Anayasası’na göre “geçici başkan” olarak görevde. Şimdilik hareketin temel amacının dağılmış durumdaki Afgan hükümeti adına Taliban ile barış anlaşması müzakere etmek olduğunu belirten Salih, “Toprak kaybettik ama meşruiyet kaybetmedik. Ben, geçici bir başkan ve anayasanın koruyucusu olarak, Taliban emirliğini meşru ya da ulusal görmüyorum. Taliban müzakerelere hazır olursa, memnuniyetle karşılarız. Fakat askeri bir yola başvurmaları halinde kendilerine Afgan tarihini iyi okumalarını tavsiye ederiz” diye konuştu.
Pençşir’de, Şah Mesud’un oğlu Ahmed Mesud ve eski Afganistan Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakan Yardımcısı General Yasin Zia, Amrullah Salih’e katıldı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Pençşir Vadisi’ndeki güçleri destekleyen Afganistan’ın Tacikistan Büyükelçisi Mohammad Zahir Aghbar, Taliban’ın iç barışı ve huzuru önceleyen bir anlaşmayı kabul etmesi halinde Afganistan’ın barış ve istikrara sahip olabileceğini belirtti.
Pençşir Vadisi, derin ve dar geçitleri ile engelleme ve pusu için özel olarak inşa edilmiş gibi. Vadi sadece 1990’larda Taliban’a karşı değil, aynı zamanda 1980’lerde Sovyetler’e karşı direnişin de önemli kalelerinden biri olarak öne çıkmıştı. 2001 yılının Eylül ayında Afganistan’a giren ilk Amerikan askerleri, Kuzey İttifakı’nı müttefik olarak güvenceye almak için Pençşir’e gitmişti.
Daha önce Afganistan Gizli Servisi’nin direktörü olarak da görev yapan Amrullah Salih, Pençşir’de ne büyüklükte bir kuvvete sahip olduklarını söylemedi ve “Askeri sırlarımızı veya operasyonel güvenliğimizi tehlikeye atmak istemeyiz” dedi.
Salih, grubun 20 yıl önce Taliban’a karşı savaşan diğer Afgan liderler ile temas halinde olduğunu ancak şimdilik isimlerini vermenin doğru olmayacağını sözlerine ekledi.
Derleyen: Zeynel Yıldırım