Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kabil’i terk etmek isteyenler için zaman daralırken şehirde panik ve umutsuzluk artıyor

Günler geçtikçe Afganistan’dan çıkmanın imkansız hale geleceğini düşünerek bir an önce ülkeyi terk etmek isteyenler, Kabil Havaalanı ve çevresinde sıkışmış durumda. Havaalanının hemen yanındaki Baron Otel’in önünde İngiltere’ye tahliye vizesi almak için kuyruk oluşturan Afganlar arasında izdiham yaşanıyor. Taliban’ın havaalanına giden yollarda kurduğu kontrol noktalarında öldürülme korkusu yaşayan çok sayıda kişi ise ülkeyi terk etmekten vazgeçmiş durumda.

İngiltere’nin başkenti Londra’da şoförlük yapan 42 yaşındaki Nangyalai, son dört gündür eşi ve 11 aylık bebeğiyle Kabil Havaalanı’nın hemen yanındaki Baron Otel’in önünde kuyruğa girip havaalanının içindeki insanlara ulaşmaya ve onlara İngiliz pasaportunu göstermeye çalışıyor.

Taliban’ın Kabil’e girdiği 15 Ağustos’tan itibaren, ülkeden kaçmak için Baron Otel’nin önünde ve havaalanı çevresinde bekleyen kalabalık içinde umutsuzluk ve gerginlik atıyor. Bazıları Taliban’ın, Afganlar’ın şu anda kontrol ettikleri ülkeyi terk etmelerini önleyeceğini düşündüğü için kalabalık sokakların giderek daha güvensiz hale gelmesinden endişeli. Bu insanlar Afganistan’ı terk edebilme umutlarından vazgeçip eve dönüyor. Nangyalai, otel girişine yaklaşmaya çalışırken kuyruktaki birçok kişinin sopa ve kablolarla dövüldüğüne tanık olduğunu anlatıyor.

Afganistan’ı terk etme umuduyla çırpınırken şiddete tanıklık eden tek kişi Nangyalai değil. Şehirdeki İngiliz Büyükelçiliği’nde çalışan bir güvenlik görevlisi, hafta başından beri Baron Otel’de tahliye vizesi işlemleri yapan yetkililere, kendisinin ve ailesinin İngiltere’ye acil taşınma için uygun olduğunu doğrulayan bir e-posta göstermeyi umarak otel önündeki kuyruğa giriyor.

Güvenlik görevlisi, kalabalık içinde deneyimlediklerini şöyle aktarıyor: “Salı günü (24 Ağustos) kapının kısa bir süreliğine açıldığını ve insanların öne atıldığı sırada kadınların ve çocukların kalabalığın içinde ezildiğini gördüm. Sanırım bir kadın ve bir çocuk öldü. Böyle bir durumu tarif edemem.”

İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Kabil’deki İngiliz Büyükelçiliği’nde çalışan 125 kişinin tamamına yardım edileceğine dair söz vermişti ancak bugüne kadar yalnızca beş çalışana tahliye vizesi alabilecekleri bildirildi. Tahliye vizesi almak için uygun bulunduktan sonra, önce otele ardından havaalanına gitme girişiminde bulunan bir kişi, Taliban’ın havaalanına giden yollarda kurduğu kontrol noktalarından korkup ülkeyi terk etme girişimini yarıda bıraktı.

Birkaç İngiliz NATO çalışanı, eski Afgan meslektaşlarına yardım etme çabalarını anlattı ve “Bu insanların gerekli evrakı var. Onlara yerlerinde kalmaları tavsiye ediliyor, kendilerini havaalanına götürecek bir aracın tahsis edileceği, güvenle İngiltere’ye girebilecekleri söyleniyor ama kimse gelmiyor, kimse aramalara veya e-postalara cevap vermiyor” dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı, 13 Ağustos’tan beri ülkede kalan İngiliz vatandaşlarının ve İngiliz kurumlarında çalışan Afgan vatandaşlarının tahliyesi için gece gündüz çalıştıklarını ve şimdiye dek 10 bin 200’den fazla kişinin tahliye edildiğini belirtti.

Derleyen: İlayda Öykü Biberoğlu

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.