Trabzon’un Değirmendere ilçesinde, dere yatağının üzerine yeni otobüs terminali inşa edilecek. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu terminali, “Burası dere yatağı değil, dere kenarıdır. Burada her yıl sel felaketi olmaz, biz her türlü tedbiri aldık” diye savunurken meslek odaları ve uzmanlar karşı çıkıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tespitine göre alanda taşkın riski bulunuyor. 1990 yılında meydana gelen taşkında şu andaki terminal de sular altında kalmıştı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) açıkladığı son verilere göre Kastamonu, Sinop ve Bartın’ı etkileyen sel felaketinde en az 82 kişi hayatını kaybetti. Sel felaketinin yaşanmasındaki en büyük etken olarak ise dere yataklarının imara açılması ve bu alanlarda yapılaşmaya izin verilmesi gösterildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, dere yataklarında yapılaşmaya izin verilmemesi gerektiğini söylese de Karadeniz Bölgesi genelinde dere yatakları imara açılmaya ve taşkın riskine rağmen yapılaşmaya devam ediliyor. Trabzon’da da benzer bir proje başlamak üzere.
Bakanlık raporu, “Taşkın riski var” diyor
Trabzon Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, Değirmendere ilçesinde dere yatağına inşa edilecek yeni terminal ile ilgili olarak “Burası dere yatağı değil, dere kenarıdır. Burada her yıl sel felaketi olmaz, biz her türlü tedbiri aldık” derken meslek odaları ve muhalefet partilerinin temsilcileri projeye karşı çıkıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da bu bölgenin taşkın riski altında olduğunu gösteren raporu bulunuyor. Projenin maliyeti ise 100 milyon TL’nin üzerinde.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Doğu Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı’ndaki analiz ve tespitlerinde, bölgede yüksek derecede su taşkın riski olduğunu gösteren haritalar:
Bilimsel çalışmalar da terminalin inşa edileceği alanın, su taşkın alanı içinde yer aldığını gösteriyor. 100 ve 500 yıllık hesaplamalara göre düzenlenen haritalar:
“Dere yatağına resmen bir tabut yapıyorlar”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya proje hakkında, “Dere yatağına resmen bir tabut yapıyorlar” dedi ve ekledi: “Üniversiteden meslek odalarına kadar tüm odalar, dernekler bu işe karşı çıktı. Ben, o bölgede yaşıyorum. 1990’da o bölge sular altında kalmıştı. Tam da terminalin yapılacağı yer sular altında kalmıştı. Orası Değirmendere’nin taşkın alanı içindedir. Derenin kesitleri çok daraltıldı zaten bari belediye eliyle yapılaşma olmasın. Cumhurbaşkanı, bakanlar ‘Dere yatağında yapılaşmaya karşıyız’ diyor ama AKP’li belediyeler çıkıp yapıyor. Sen belediye olarak yaparsan vatandaş hayli hayli yapar. Vadiye 100 kilogram su yağsın kıyamet kopar. Yaşananlardan ders alınmıyor.”
“Hatalar tekrarlanıyor”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Trabzon Şehir Plancıları Odası Başkanı Ercan Şen, 1990 yılında bölgede yaşanan sel felaketini hatırlatarak şöyle konuştu: “O tarihte yaşanan taşkında Trabzon-Rize karayolu kapandı, eski işyerleri hasar gördü, mevcut terminal binası bile sular altında kaldı. Israrla taşkın alanı içinde kaldığını söylüyoruz. Değirmendere Vadisi yıllardır yapılaşmış. Yapılan hata tekrarlanıyor. Belediyenin ısrarı var. Sebebini bilemiyoruz ama terminalin yapılacağı yerin mülkiyeti belediyeye ait. Kent merkezi içinde bu mülkiyeti değerlendirmeyi düşünüyorlar. Hatta inşaat ihalesi yapıldı, yakında inşaatına başlanacak. Belediye, ‘DSİ’den gerekli raporları aldık’ diyor. ‘Suyun çıkabileceği seviyenin 1,5 metre üstünde yapacağız’ diyorlar. ’60-70 metre kenarında yapılacak’ deniyor. Fark etmez, bilimsel çalışmalar gösteriyor ki bölgenin tamamı sular altında kalabilir. Geri de çekilseniz, binayı yukarı da kaldırsanız risk taşımadığını söyleyemezsiniz.”
Bölgede 1990 yılında yaşanan taşkının görüntüleri:
“Burada bir yapılaşma olmamalı”
Trabzon Mimarlar Odası Başkanı Gürol Ustaömeroğlu da konu ile ilgili şunları söyledi: “Burada bir yapılaşma olmamalıdır. Bunu defalarca söyledik. Tren garı da yapılacakmış. Bize de geçen sene bilgi verildi. Mimari projesi sorulmuştu, biz de ‘Mimari projesini tartışamayız, daha önemli konular var’ demiştik. Ulaşım aksına oturmuyor, irtibatı yok ve daha da önemlisi dere yatağında. Bozkurt’ta olan sel faciası bu endişeleri pekiştirdi. Belediyeyi bu konuda ikna edemiyoruz. Artık dua ediyoruz, iş buna kaldı. İnşallah yarın büyük bir felaketle karşılaşmayız.”
