Afganistan: Taliban hükümetinin kurulması an meselesi, Pençşir’de çatışmalar devam ediyor

Afganistan’ın başkenti Kabil’in kuzeyindeki Pençşir Vadisi’nde dün (2 Eylül) Ulusal Direniş Cephesi güçleri ile Taliban arasında çatışma çıktı. İki tarafın da kayıplar verdiği çatışmaların ardından Pençşir’de Taliban militanlarına karşı direnen grubun sözcüsü, eyalete giriş çıkışların kontrolleri altında olduğunu söyledi. Afganistan’da yönetimi ele geçiren Taliban’ın kısa bir süre içinde yeni hükümeti kurması bekleniyor. Kurulacak bu yeni hükümetin, başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere uluslararası toplum tarafından kabul görüp görmeyeceği merak konusu.

Taliban militanları, Afganistan’ın başkenti Kabil’de hükümet kurmaya çalışıyor. Tacik lider Ahmed Mesud’a bağlı birlikler, dün (2 Eylül) başkent Kabil’in kuzeyindeki Pençşir Vadisi’nde Taliban güçleriyle karşı karşıya geldi. Afganistan’da Taliban’ın ele geçiremediği son eyalet Pençşir’de direniş devam ediyor.

Militanlarının Pençşir’e girdiğini ve bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdiğini söyleyen Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, “Yerel silahlı grupla yapılan müzakerelerin başarısız olmasının ardından operasyonlara başladık, ağır kayıplar verdiler” dedi.

Pençşir’deki Ulusal Direniş Cephesi’nin sözcüsü ise eyalete giriş ve çıkışların kontrolleri altında olduğunu belirtti. Komşu eyalet Parwan’daki bir kasabaya atıfta bulunan sözcü, “Düşman Jabul-Saraj’dan Shotul’a girmek için birçok girişimde bulundu ve her seferinde başarısız oldu” diye konuştu.

Pençşir’de doğan ve burada savaşmak için eğitilen Afganistan Devlet Başkanı Yardımcısı Amrullah Salih, Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesinden sonra kendisini “geçici” devlet başkanı ilan etti ve Pençşir’de direneceğine dair söz verdi.

Taliban’ın 15 Ağustos’ta Kabil’e girmesinden bu yana, yerel milislerden birkaç bin savaşçı ve hükümetin silahlı kuvvetlerinden kalan birlikler, Ahmed Mesud’un önderliğinde Pençşir Vadisi’nde toplanarak direnişe devam ediyor. Taliban kuvvetleri ile Ahmed Mesud’un birlikleri arasındaki müzakereler sonuçsuz kaldı.

Ahmed Mesud

Taliban’ın yeni hükümeti kurması an meselesi

Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, yeni hükümetin ilanına birkaç saat kaldığını söylerken, bir başka Taliban yetkilisi Ahmedullah Muttaki, cumhurbaşkanlığı sarayında bir tören düzenleneceğini söyledi.

Yeni hükümetin uluslararası bağışçıların ve yatırımcıların gözünde meşruiyet sağlaması, ülkedeki kuraklık ve savaşın yarattığı yıkımla mücadele etmek için hayati önem taşıyor.

ABD ve müttefiklerinin Taliban üzerinde nasıl bir etkisi var?

ABD ve müttefikleri Afganistan’ı Taliban’ın eline bıraksa da ABD Başkanı Joe Biden, Taliban’ın tahliyelerle ilgili taahhütlerini yerine getirmesi için ellerinde birtakım kozlar olduğunu düşünüyor. Afganistan’ın enerjide ve gıdada ithalata bağımlılığı ve sarsılmış ekonomisi göz önüne alındığında, ABD ve Batılı müttefiklerden gelecek yardımlar büyük önem taşıyor.

Batı’nın Taliban’ın kadın haklarına saygı duyması ve diğer ülkelerle işbirliği yapmasını sağlamak için kullanabileceği araçlardan en önemlileri şunlar:

Milyarlarca altın, döviz ve özel rezervler

ABD’nin Afganistan’ın 9 milyar dolarlık altın ve döviz rezervlerine ne olacağına karar verme konusunda çok büyük bir rolü var. Afganistan Merkez Bankası, rezervin 7 milyar dolarının ABD’de, 1.3 milyar dolarının diğer uluslararası hesaplarda ve 700 bin doların ise Uluslararası Ödemeler Bankası’nda tutulduğunu söyledi.

Vaşington, Taliban’ın New York Federal Rezervi veya ABD’nin başka bir yerinde tutulan herhangi bir bankadaki varlıklarına erişimini hızla engelledi ve varlıklarını dondurdu.

Uluslararası Para Fonu (IMF) ise Afganistan’a 18 Ağustos’ta verilecek 440 milyon dolarlık yeni acil durum rezervi de dahil olmak üzere tüm IMF kaynaklarına erişimini askıya aldı.

Bazı insani yardım grupları, Afganistan Merkez Bankası yetkilileri ve Rusya da dahil olmak üzere bazı yabancı hükümetler, Vaşington’a varlıkların dondurulmasını hafifletmesi ve bazı dolar sevkiyatlarına izin vermesi için baskı uyguluyor.

Bir Rus yetkili pazartesi günkü (30 Ağustos) açıklamasında, durumun bu şekilde devam etmesi halinde Taliban’ın uyuşturucu ve silah kaçakçılığına yöneleceğini söyledi.

İthalata güven

Afganistan, gıda, yakıt ve giyim ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamak için diğer ülkelere ihtiyaç duyuyor. Dünya Bankası’nın 2019 verilerine göre, buğday ve petrol olmak üzere yılda 8.6 milyar dolarlık mal ithal eden Afganistan, elektrik enerjisinin de yaklaşık yüzde 70’ini dışardan satın alıyor.

Taliban, dolara ve Afganistan’ın döviz rezervlerine erişimi olmadan bu tür ithalatlar için ödeme yapamıyor. ABD ve müttefikleri, dolar işlemlerine veya rezervlere erişimi kullanarak Taliban’a baskı uygulayabilir.

Dış yardımlar 

ABD, Afgan Yeniden Yapılanma Güven Fonu’nu yöneten Dünya Bankası’ndaki rolü, IMF’deki etkisi, Afgan hükümeti ile sahadaki sivil toplum kuruluşlarına verdiği milyarlarca dolar nedeniyle dış yatırımlar konusunda önemli bir rol oynuyor.

Dünya Bankası, Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesinden sonra ülkeye verilen fonlarını kesti. 

Geçen hafta ABD Hazinesi, hükümete Afganistan’da insani yardım sağlamaları için sınırlı bir yetki verdi. Bu yetki, diğer hükümetleri de aynı adımı atmaya teşvik edebilir.

15 Ağustos’tan önce, Afganistan’a verilen hibeler yılda yaklaşık 8.5 milyar dolardı. Bu, Afganistan’ın gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık yüzde 43’üne tekabül ediyor. Hibeler, kamu harcamalarının yüzde 75’ini, bütçenin yüzde 50’sini ve hükümet güvenlik harcamalarının ise yaklaşık yüzde 90’ını finanse ediyor.

Afganistan’ın bu kaynaklara erişiminin başlatılıp başlatılmayacağı, Taliban’ın ülkede nasıl bir yönetim şekillendireceğine bağlı olacak.

Mali yaptırımlar

Taliban, dolar işlemlerine ve ABD finansal sistemine erişimleri yasaklayan yaptırımlara tabi tutuluyor.

Batılı finans kurumları, ABD yasalarına aykırı davranmamak için Taliban ile iş yapmaktan kaçınıyor. Yetkililer, bu yaptırımların kaldırılmasının ABD Hazinesi tarafından uzun ve karmaşık bir süreç gerektireceğini ancak bakanlığın Taliban’ın şekillendireceği yönetime göre inisiyatif alabileceğini söylüyor.

Özel bankacılık sektörünün desteğinin kesilmesi

Dolar sevkiyatlarının dondurulması nedeniyle Afganistan’ın özel bankacılık sektörü üzerindeki baskı artıyor. Afganistan’da faaliyet gösteren üçü devlete ait 12 bankanın tümünün faaliyetlerine devam edebilmesi için denizaşırı bankaların dolar işlemlerini düzenleyebilmesi gerekiyor.

Citibank ve diğer bazı bankalar, olası yaptırım ihlallerini önlemek için verdikleri destekleri kesti. Afgan ticari bankalarının ve kurumsal yatırımcıların olduğu Afgan-Amerikan Ticaret Odası, ABD yetkililerini halkın güvenini tazelemek ve olası panik ve şiddeti önlemek için sınırlı bir nakit akışına izin vermeye çağırdı.

Havaleler

Afganistan ekonomisinin bir kısmı havalelere bağlı ve denizaşırı göçmen işçilerden yapılan bu tür ödemeler ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturuyor.

Dünyanın en büyük para transferi şirketi Western Union ve Moneygram, bu tür hizmetleri askıya alarak birçok ailenin gıda alabilmek için güvendiği ödemelerin akışını durdurdu. Bu hizmetlerin yeniden açılması için ABD mali yaptırımlarının hafifletilmesi gerekiyor. 

Kaynak: The Guardian, Reuters

Derleyen: Emine Bıçakcı

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.