Boğaziçi Üniversitesi’nde atanan rektör Melih Bulu’nun görevden alınmasının ardından yerine atanan Naci İnci’ye karşı protestolar hız kesmeden devam ediyor. Öğrenciler barınma kriziyle mücadele ederken, üniversite bileşenleri ise sanat derslerinin rektörlük yönetimi tarafından engellenmesine tepkili.
Akademisyenlerin uzaklaştırılmasının gerekçesi “formel eğitim almamış olmaları”
Sinema ve belgesel dersleri veren Can Candan’ın görevden uzaklaştırılması, sinemada müzik dersleri veren Feyzi Erçin ve caz tarihi dersi veren Seda Binbaşgil’in derslerinin engellenmesinin ardından, film kurgusu dersi veren Özcan Vardar’ın da vereceği ders atanmış rektörlük yönetimi tarafından onaylanmadı. Erçin ve Binbaşgil’de olduğu gibi, Vardar’ın da dersinin engellenmesine gerekçe olarak, “ders verdiği alanda formel eğitim almamış olması” gösterildi.
Medyascope’a konuşan Özcan Vardar, bu gerekçenin okuldan uzaklaştırılmaları için bir “bahane” olduğunu söyledi: “Boğaziçi’nde kültür sanat dersleri on yıllardır bu şekilde veriliyor. Dersi veren hocadan doktora derecesi beklenmiyor, alanındaki yetkinliğine bakılıyor”.
Vardar, Batı Dilleri ve Edebiyatı Bölümü’nün kararıyla ders veren hocaların alanlarında oldukça yetkin isimler olduğunu belirti ve özellikle okulla ilişiği kesilen belgeselci Can Candan’ın alanında tüm dünyadaki üniversitelerde ders verecek kadar yetkin olduğunu vurguladı.
Candan’ın belgeseli 21 yıl sonra yeniden gösterimde
Tartışmalar sürerken, Can Candan’ın 2000 yılında çektiği “Duvarlar / Mauern / Walls” belgeselinin, Almanya’nın birleşmesinin 31’inci yıldönümünde düzenlenecek iki farklı etkinlik kapsamında Almanya’da tekrar gösterime gireceği duyuruldu. Belgesel, Almanya’daki tüm okulların filmlere erişimini sağlayan Bundeszentrale für politische Bildung/bpb (Federal Siyasi Eğitimi Ajansı) koleksiyonuna, Köln’de bulunan DOMID (Almanya’da Göç Dokümantasyon Merkezi ve Müzesi) arşivine de dahil edildi.
Üniversitede 10 ders kapatıldı
Can Candan’ın görevden alınması, Erçin ve Vardar’ın derslerinin iptal edilmesi ile üniversitedeki Film Çalışmaları Programı’nda verilen sekiz ders kapatıldı. Seda Binbaşgil’in Caz Tarihi dersi ile birlikte, Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nün tüm bölümlere seçmeli ders olarak sunduğu 10 dersi artık açılmıyor.
“İletişim Fakültesi için zemin hazırlanıyor”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Özcan Vardar, kültür sanat dersi veren akademisyenlerin okuldan uzaklaştırılmasının nedenlerinden birinin, gece yarısı cumhurbaşkanlığı kararıyla kurulan iletişim fakültesi ile ilgili olabileceği görüşünde: “Zorla bir iletişim fakültesi kurmak istediler, bir gecede kurulmuş fakülte iddiaları var. Şimdi teker teker kültür sanat derslerini kapatıp sonra da ‘boşluk var’ diyerek bu boşluğu kendi kurmak istedikleri fakülteyle kapatmak için zemin hazırlıyorlar.”
“Boğaziçi’ni Boğaziçi yapan özellikler baltalanıyor”
Sanat derslerinin Boğaziçi Üniversitesi’nde tüm bölümler için önemli olduğunu belirten Vardar, “Sanat derslerini her bölümden öğrenci alıyor. Üniversitenin bu öğrencilerin ufkunu açan, Boğaziçi’ni Boğaziçi yapan özellikleri baltalanıyor. Bunu kendi kişisel hırsları için yapıyorlar. Ellerinde olsa, o sırtlarını dönen herkesi bir günde işten atarlar. Buna güçleri yetmiyor. Sanat dersi hocaları en rahat uğraşabilecekleri insanlar” diye konuştu.
Vardar, hakkında verilen karara şaşırmadığını söyledi. Görevden alınan Can Candan’ın üniversitedeki eylemleri görüntülemesiyle, Feyzi Erçin’in protestocu öğrencilere hukuki destek vermesiyle öne çıkan isimlerdi. Özcan Vardar ise akademisyenlerin protestolar sürecinde kurduğu “Bulu’suzluk Özlemi” adlı müzik grubunun bir parçası.
“Eylemlerden vazgeçmeyeceğiz”
“Bu ilk kez benim başıma gelmiyor, benden sonra başkalarının da başına gelirse şaşırmayız” diyen Vardar, yarı zamanlı öğretim üyeleri olarak “komik denebilecek” ücretlerle neredeyse gönüllü olarak çalıştıklarını, derslerinin kapatılmasından en çok öğrencilerin ve kurumun zarar gördüğünü belirtti.
Vardar’a göre derslerin engellenmesi protestoları durdurmaya yetmeyecek: “‘Eyvah’ deyip eylemden vazgeçecek bir hoca tanımıyorum. Eylemleri sindirmeye yönelik bir adım ise de bunun karşılığı yok. Eylemler ilk günkü kadar güçlü şekilde devam ediyor ve edecek.”
“Kurumu korumak için vites artırmalıyız”
Vardar, protestoların gidişatına ilişkin ise şunları söyledi: “Çok farklı görüşten insanlar bir arada. Eylem dozumuza ilişkin tartışmalar var. Daha büyük eylemler olmadı, başladığımız gibi devam etti. Bu mücadelede vites artırmamız gerekiyor. Vites artırmayınca ne oldu? Hocaların dersleri iptal oldu. Mağdur olan hocalar değil, en büyük zararı öğrenciler ve kurum görüyor. Kurumu korumak adına vites yükseltmek lazım.”
“Kimse üzülmesin, kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz”
Vardar, Boğaziçi Üniversitesi kampüsüne ilişkin “20 yılım orada geçti, orası benim yaşam alanım. Kapıdan çıkarırlarsa bacadan gireceğim” dedi. Bulu’suzluk Özlemi ile müzik çalışmalarına devam edeceğini, hakkındaki karara ilişkin de hukuki imkanları gözden geçirdiğini söyleyen Vardar, protestoların parçası olmayı sürdürmeye kararlı:
“Kazanacağımıza inanıyorum. ‘Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz’ diye boşuna söylemedik. Uzun süreceğini biliyorduk. Kimsenin üzülmesini istemiyorum. yaşananlar haklılığımızı daha da ortaya koyan ve kararlılığımızı sağlayacak gelişmeler. ‘Altı aya bu işi bitiririm’ diyenlerin sonunu gördük. Mücadelemizden vazgeçmiyoruz.“
