Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

BeşiBirYerde (29): İşlediği suçlar nedeniyle hapis yatan beş futbolcu

***Uyarı! Bu yazı bazı okuyucular için rahatsız edici olabilir***

Benjamin Mendy ve Lucas Hernandez gibi yıldız futbolcuların işledikleri suçlar nedeniyle hapis cezası alması, son günlerde kamuoyunu meşgul ediyor. Ancak yaşanan bu gelişmeler, futbol dünyası için yeni değil. Şiddet, taciz, cinayet ve daha fazlası… Medyascope Spor Servisi olarak futbol tarihinde hapis cezası alan beş futbolcuyu ve işledikleri suçları, sizin için derledik.

5) Benjamin Mendy – Yok olmak üzere olan bir kariyer

Hikâyemiz, günümüzde geçiyor… İngiltere Premier Lig ekiplerinden Manchester City’nin sol beki Benjamin Mendy’nin adı, kariyeri boyunca pek çok kez futbolculuğu dışındaki olaylarda gündeme geldi. 24 Temmuz 2017’de 58.2 milyon euroya Fransız kulübü Monaco’dan Manchester City’ye transfer olan Mendy, bu transfer bedeli ile dünya futbolunun en pahalı defans oyuncusu olarak tarihe geçmişti. Ancak Fransız futbolcu, kendisine ödenilen bonservis bedelinin altını asla doldurmayı başaramadı. Kadınlara ve gece hayatına düşkünlüğü ile tanınan Mendy, Manchester City’deki ilk vukuatını 2021 yılına girerken işledi. Koronavirüs kurallarını hiçe sayan Fransız futbolcu; beraber yaşadığı kız arkadaşı, yeğenleri ve arkadaşları ile büyük bir yılbaşı partisi düzenledi. Basına yapmış olduğu ilk açıklamada böyle bir partinin olmadığını söyleyen Mendy, daha sonra ise hakkındaki suçlamaları kabul etti.

Yıldız futbolcunun başı bu sefer büyük belada… Benjamin Mendy, 2020 Ekim ve 2021 Ağustos tarihleri arasında dört tecavüz ve bir cinsel saldırı ile suçlanıyor. İddiaya göre olaylar, Mendy’nin Prestbury’deki evinde yaşandı. Yedi haftadır cezaevinde bulunan Fransız futbolcunun bugüne kadar yaptığı üç kefalet ile serbest kalma isteği ise reddedildi. Mendy’nin suçlarını itiraf etmesi veya reddetmesi için 15 Kasım’da ön duruşma yapılacak. Soruşturması devam ettiği için Manchester City tarafından süresiz kadro dışı bırakılan Mendy, Liverpool’daki HMP Altcourse hapishanesinde gözaltında tutulmaya devam ediliyor.  

Öte yandan Benjamin Mendy, hapishane koşullarından oldukça rahatsız. Hapishanede ünlülerin bulunduğu özel bölümde kalacağını düşünen futbolcu, Liverpool’daki HMP Altcourse hapishanesinde farklı bir muamele ile karşı karşıya kaldı. The Sun’ın haberine göre hapishanenin gardiyanlarından biri, Mendy’nin hem kendi hem de personel güvenliği için özel kısımda kalacağını sandığını belirtirken, “Gerçekle yüzleşmek onun için çok acı bir farkındalık anıydı. Mutlu değildi ve kendisini kontrol edemedi” dedi. 

4) Ronaldinho – Hapishanede bir ”Futbol İlahı”

Ronaldo de Assis Moreira, bilinen adı ile Ronaldinho… 2002 yılında ülkesi Brezilya ile FIFA Dünya Kupası’nı kazanan, 2004 ve 2005 yıllarında ise “Dünyanın En İyi Futbolcusu” seçilen bir efsane… Barcelona’da oynadığı dönemde bir nesli futbola âşık eden Ronaldinho’nun 2008 yılından sonraki kariyeri, Katalan temsilcisindeki günlerinden uzaktı. Bu durumun en büyük sebebinin ise Brezilyalı futbolcunun kadınlara ve gece hayatına olan düşkünlüğü olarak gösteriliyor.

Organize ettiği çılgın partiler ile yeşil sahadan uzaklaşan Ronaldinho’nun adı, 2020 yılında ”sahte evrak ve pasaport” düzenlemek iddiası ile gündeme geldi. Kitap tanıtımı yapmak ve imkanı olmayan çocuklara yardım amaçlı düzenlenen bir kampanyaya katılmak için Paraguay’a giden Brezilyalı futbolcu, bu ülkede erkek kardeşi Assis ile birlikte gözaltına alındı. Daha önce borçları nedeniyle ülkesinde birçok mülküne el konulan Ronaldinho, böylelikle hayatındaki kötü gidişatına bir de hapse düşmeyi eklemiş oldu. Ancak Sambacı, dünya çapında bir efsaneydi. Ronaldinho’nun hapishane hayatı, diğer insanların aksine çok rahat geçti…

Paraguay’da hapse düşen Ronaldinho’nun evrakta sahtecilik yapması, neredeyse hiç kimsenin umrunda olmadı. Hapishane hücresi jakuzili ve internet bulunan bir oda ile değiştirilen Brezilyalı, hapishanedeki gardiyanların da gözdesiydi. Gardiyanlar, yıldız futbolcu ile bol bol fotoğraf çektirerek kendilerine garip bir anı bıraktılar. Ronaldinho, hapishanede kalan diğer mahkûmlar ile cezaevinde maç bile yaptı. Bu maç, dünya basının ise uzun süre gündeminde yer aldı. Gülümsemesi ve olağanüstü yeteneği ile futbolseverlerin hafızasından asla silinmeyecek isim, cezaevindeki maçta beş gol ve altı asist yaparak takımına 11-2’lik galibiyeti de getirdi. Ronaldinho’nun Paraguay’daki günleri ise pek uzun sürmedi. Ronaldinho ve abisi Roberto Assis’in altı aylık hapis cezası, 1.6 milyon dolar karşılığında ev hapsine çevrildi.

Futbol topu, Paraguay’daki hapishane günlerinde de Ronaldinho’yu yalnız bırakmadı.

3) Jose Luis Ponce – La Casa de Papel’in ilk fragmanı

Sekiz kişilik bir ekibin İspanya Kraliyet Darphanesi’ni ve İspanya Merkez Bankası’nı soymasını konu edinen Netflix dizisi La Casa de Papel, izleyicileri ekranlara kilitledi. İspanyol yapımı bu dizideki ”soygun” fikri, 1974 tarihinde ise İspanyol bir futbolcunun tek kurtuluş yoluydu… Hikayemizin başaktörünün ismi Jose Luis Ponce. 60’lı yıllarda kariyerinin en iyi günlerini geçiren Ponce’nin hayatını amfetamin değiştirdi. 

Real Murcia’da sağ bek pozisyonunda oynayan Jose Luis Ponce, bir gün maçtan önce ağrılarını dindirmek için masörünün yanına gitti. Maça dakikalar kalmıştı. Masör, ağrıları geçmek bilmeyen Ponce’ye sentetik bir uyarıcı olan amfetamin verdi. İspanyol futbolcu, karşılaşmada forma giydi fakat sonraki günlerde kariyerini sarsan bir gelişme oldu. Ponce, masörünün kendisine verdiği hapın bağımlısı olmuştu. Reçetesiz şekilde kolaylıkla satın alınabilen amfetamin, Ponce’un kariyerinin sonunu getirdi. İspanyol futbolcu, bağımlılığının etkisiyle normalde yapmayacağı davranışları yapıp çok para kaybetti ve borçlarını ödeyemeyecek duruma geldi. Ponce, tek çıkış noktasının banka soygunu yapmak olduğunu düşünmeye başladı…

Andorra’ya giden Jose Luis Ponce, soygun sırasında, aslında kullanmayı düşünmediği, tüfek, tabanca ve birkaç mermi satın alarak ülkesine döndü. Tarihler, 7 Ekim 1974’ü göstermekteydi. Ponce, sevgilisi Purita ile harekete geçti. Silahı ile bankaya giren  İspanyol futbolcu, 1 milyon 707 bin peseta ile olay yerinden kaçmayı başardı. Jose Luis Ponce, bankadan çaldığı para ile önce borçlarını ödedi, ardından kendisine bir çiftlik satın aldı. Öte yandan Ponce, kolay yoldan para kazanmanın kokusunu almıştı… İspanyol futbolcu, ilk soygunundan kısa süre sonra bir kez daha banka soymak için harekete geçti. Yine sevgilisi Purita kapıda bekleyecek. Ponce ise soygunu yapacaktı. Ancak evdeki hesap çarşıya bu sefer uymadı. Soygun için bankaya giren İspanyol futbolcunun karşısına banka görevlileri çıktı. Büyük korku yaşayan Ponce, paniğe kapılarak üç el ateş etti. Kurşunlardan ikisi bir kişinin omzuna, bir kişinin ise yüzüne isabet etti fakat buradan geri dönüş mümkün değildi. Ponce, masanın üzerinde olan 204 bin pesetayı yanına alarak olay yerinden kaçtı. İlk soygununda olduğu gibi bir müddet sonra sevgilisi Purita ile kullandıkları arabayı yakmak için boş bir alan buldu. İkili, arabayı yakarken önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırdı. Mahallede oyun oynayan birkaç çocuk, Ponce’un yüzünü görmüştü fakat İspanyol futbolcunun bu durumdan haberi yoktu.

Ponce, ilerleyen günlerde rutin hayatına geri döndü. Hatta Real Murcia ile antrenmanlara çıkmaya bile devam etti. Ancak mahalledeki çocuklar, durumu İspanyol polisine çoktan bildirmişti. Polis, Ponce ve sevgilisi Perita’yı banka soygunu ve adam yaralama suçlarından tutukladı. Jose Luis Ponce, soygunları kendisinin işlediğini kabul ederek Perita’nın ceza almasının önüne geçti. Altı yıl boyunca Carabanchel Hapishanesi’nde yatan Ponce, cezaevindeki iyi hali gerekçe gösterilerek erken tahliye edildi.  Hikayemizin başaktörü, şu an futbolcu menajerliği yapıyor ve farklı bir kişi ile evli…

2) Adam Johnson – Reşit olmayan kızlar ile cinsel ilişki yaşayan bir sapık

İngiltere Premier Lig ekiplerinden Sunderland’de forma giyen Adam Johnson, 2010’lu yılların başında döneminin en iyi orta sahalarındandı. 12 kez milli formayı da terleten İngiliz futbolcunun doğal olarak pek çok hayranı da bulunuyordu. Ancak Johnson, tahmin edilenden de kötü bir karakterdi. Kendisine forma imzalatmaya gelen 15 yaşındaki bir kız ile tanışan Adam Johnson, ilerleyen günlerde bu kız ile görüşmesini ilerletti. İngiliz futbolcu, bir müddet sonra ise kendisinin hayranı olan kızı Range Rover marka aracına davet etti ve cinsel istismarda bulundu.

Olayın mağduru çocuğun anlattıkları herkesi şok etti.  Geçmişinde de bu tür iddialar ortaya çıkan Adam Johnson’un 15 yaşındaki kızı dokunarak taciz etmek ve cinsel ilişkiye girmekten suçlu bulunduğu, hakkında devam eden reşit olmayan başka birisiyle cinsel ilişkiye girmek suçlamasından ise beraat ettiği açıklandı. Johnson da reşit olmayan birisi ile cinsel ilişkiye girdiğini ve bir kez de cinsel istismarda bulunduğunu itiraf etti. Ancak İngiliz futbolcu, 16 yaşından küçük bir kız ile ilişkiye girdiğine dair iki suçlamayı reddetti. 

Mahkeme tarafından altı yıl hapis cezasına çarptırılan Adam Johnson’un dizüstü bilgisayarında hayvanların içerisinde bulunduğu pornografik görüntüler de ortaya çıktı. Jonhson’un evinde ise cinsel yolla bulaşan hastalıkları tedavi etmek için ilaçlar da bulundu. Ancak İngiliz futbolcunun hapishane günleri uzun sürmedi. 2019 yılının Mart ayında bir yolunu bulup tahliye olmayı başaran Adam Johnson, şu sıralarda 2 milyon sterlinlik yeni bir malikanede yaşamını sürdürüyor.

Johnson, futbolculuk kariyerinin sona ermesine ve hapis yatmasına rağmen parıltılı bir hayat yaşamaya devam ediyor. 100 bin sterlinlik saati ve lüks arabası ile gece hayatına devam eden eski futbolcu, geçtiğimiz aylarda 18 yaşındaki bir kızla bar çıkışı alkollü şekilde sohbet ederken görüntülendi. The Sun’a göre Adam Johnson, yurtdışına taşınmayı planlıyor.

1) Bruno Fernandes – Kız arkadaşının cesedini köpeklere yediren bir cani

Bruno Fernandes das Dores de, bilinen adı ile Bruno Fernandes… Bruno, 2007 ile 2009 yılları arasında ülkesi Brezilya’nın köklü takımlarından Flamengo’nun kalesini korudu. Tarihinde önemli kalecileri futbol dünyasına hediye eden Brezilya’nın bu seferki en büyük umudu da Bruno Fernandes’ten başkası değildi. Ancak o zamanlar 25 yaşında olan Bruno, teknik direktör Dunga tarafından 2010 FIFA Dünya Kupası kadrosuna dahil edilmedi. Dunga’nın bu kararı çok eleştirildi. Çünkü Bruno Fernandes, o dönem formunun zirvesindeydi ve hatta Milan’a transfer olacağı bile konuşuluyordu. Brezilya’yı evinden izlemek zorunda kalan genç kaleci, bu dönem içerisinde çok karanlık işler ile meşguldü… 

Çocukluk arkadaşı Dayana Rodrigues ile evli olan Bruno Fernandes, 21 Mayıs 2009 tarihinde düzenlenen bir partide aktris ve model Eliza Samudio ile tanıştı. Eliza, Bruno’dan hamile kaldı. Kürtaj teklifini geri çevirdiğinde ise artık kâbus başlamıştı… Genç kadın, aynı yılın Ağustos ayında Flamengo kaptanına karşı babalık ve nafaka davası açtı. Eliza’nın bu hareketi, Bruno’nun çıldırmasına neden oldu. Brezilyalı kaleci, ilerleyen günlerde Eliza’yı kaçırıp arkadaşları ile birlikte zor kullanarak genç kadının bebeğini düşürmesi için ilaç bile kulandırdı.

Bruno Fernandes, bu olay esnasında Eliza’nın kafasına silah dayamaktaydı. Ancak Bruno, her seferinde genç kadının ve olay yerindeki şahitlerin bu iddialarını reddetti ve hiçbir şey olmamış gibi futbol hayatına devam etti. Flamengo kaptanı, sezon sonunda ise takımının 17 yıl aranın ardından kazandığı lig şampiyonluğunda büyük pay sahibi oldu. Öte yandan 2010 yılının Şubat ayında Eliza, Sao Paulo’da bir erkek bebek dünyaya getirdi ve adını Bruno koydu. Genç kadının kendisine şiddet uygulandığı iddiaları ise doğrulandı. Olaylardan yaklaşık bir yıl sonra adli tıp raporu açıklandı. Eliza, haklıydı. Ancak genç kadın, iki aydır da kayıptı… Bruno Fernandes ise adli tıp raporunun açıklanmasından çok önce cani planını devreye sokmuştu…

Bruno Fernandes, Eliza’nın çocuğunu doğurmasından sonra genç kadını aradı ve her şeyi yoluna koyabileceğini söyledi. Bruno, Eliza’yı Rio’ya davet edip hem kadın hem de bebeği için otel odası bile tuttu. Genç kadın, Bruno’yu seviyordu. Ancak Flamengo kaptanının farklı bir amacı vardı… 11 Haziran tarihinde ikilinin DNA testi ile ilgili mahkemesi vardı. Bruno Fernandes, bu noktada harekete geçti. Bruno, 4 Haziran’da arkadaşı Luiz Henrique Ferreira’yı aradı ve planın devreye girmesini emretti. Ferreira, Bruno’nun sekreteri görevine soyunup Eliza’yı kandırdı ve genç kadını kilometrelerce uzaklıkta yer alan bir çiftlik evine götürdü. Bruno ise Eliza’nın kaçırılmasından bir gün sonra takımının Goias maçında kalesini korudu. 10 Haziran’da çiftliğe geldi. Ancak Bruno Fernandes’in Eliza ile görüşmesine gerek yoktu. Plan hazırdı. Bruno’nun arkadaşı Ferreira, genç kadını Belo Horizonte’de bir eve götürdü. Eliza bu evde Ferreira’nın cinayeti işlemesi için tuttuğu eski bir polis olan Marcos Aparecido tarafından boğularak öldürüldü. Aparecido, daha sonra Eliza’nın cesedini parçalara ayırıp rottweiler cinsi köpeklere yedirdi… Öte yandan Eliza’nın bebeği Bruno, Ribeirao das Neves’teki bir gecekondu mahallesinde bulundu. Genç kadının ise cesedi asla bulunamadı.

Bruno Fernandes, 7 Temmuz tarihinde Rio polisine teslim oldu ve planladığı cinayet yüzünden 22 yıl hapis cezası aldı. Bruno, 2018 yılından bu yana cezasını açık cezaevinde çekiyor. 36 yaşındaki isim, gündüzleri çalışıp geceleri ise cezaevine dönüyor. Ancak Bruno Fernandes, bu süreçte futbolculuk kariyerine de devam etti. Bruno; üç yıllık dönemde  Pocos de Caldas , Rio Branco ve Atletico Carioca’da forma giydi. 

Yazan: Kubilayhan Kavrazlı

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.