Japonya’da kadın milletvekilleri meclisin yalnızca yüzde 9,9’unu oluştururken kadınlar, siyasi kariyerlerinde birçok zorlukla karşı karşıya geliyor. Siyasete katılımda cinsiyet eşitliği bakımından 190 ülke arasında 165. sırada bulunan Japonya’da, siyasete atılmak isteyen kadınlar için taciz ve zorbalık günlük hayatın bir parçası hale gelmiş durumda.
Japonya’da kadın milletvekilleri meclisin yalnızca yüzde 9,9’unu oluştururken ülke, siyasete katılımda cinsiyet eşitliği bakımından 190 ülke arasında 165. sırada bulunuyor. Ayrıca ülkede, siyasete atılmak isteyen kadınlar için, taciz ve zorbalık günlük hayatın adeta bir parçası. Siyasette cinsiyet eşitsizliğine neden olan yasalar, toplumdaki değişim taleplerine rağmen hâlâ geçerliliğini koruyor.
“Göreve gelebilmek için güçlü insanlarla ilişki yaşadığımı iddia ediyorlar”
Japonya’nın muhalefetteki Anayasal Demokrat Partisi’nden milletvekilliğine aday olan Mari Yasuda, göreve gelebilmek ve oy toplamak için “güçlü adamlarla cinsel ilişkiye girdiğininin iddia edildiğini ve hakaret dolu mesajlar aldığını söyledi. Yasuda, “Görünüşüm hakkında yorumda bulunan ya da randevu isteyen erkeklerden e-postalar alıyorum” dedi.
Seçilen bin 51 adaydan 186’sının, yani yaklaşık yüzde 18’den azının kadın olduğu Japonya’da, 2018 yılında siyasi partilerin milletvekili adayları arasındaki kadın-erkek eşitsizliğini çözmek ve bu rakamları birbirine yaklaştırmak için bir yasa yürürlüğe girdi.
“Kadınlar siyasette açıkça zorbalığa uğruyor”
2015’ten meclis üyesi olarak görevde bulunan Yoshiko Maeda, Japon siyasetindeki cinsiyetçiliğin sosyal medyayla sınırlı olmadığını belirtti. Aynı zamanda Feminist Temsilciler İttifakı’nın üyesi olan Maeda, Japonya’daki kadın politikacıların, erkek meslektaşlarının meclis tartışmaları sırasında kendilerine güldüğüne ya da kadın siyasetçilere istifa etmeleri için baskıda bulunduklarına dair şikayetler aldığını söyledi. Maeda’ya göre bu, “açıkça ve basitçe zorbalık”.
“Kadınlar tacize uğramaktan korktukları için aday olmaktan çekiniyor”
Japonya meclisindeki cinsiyetçi atmosfer ve kadın siyasetçilere yönelik cinsel taciz iddialarının yarattığı endişenin kadınları aday olmaktan alıkoyduğu düşünülüyor. Maeda bu endişeyi, “Siyasete girmek isteyenler aile üyelerinin muhalefeti nedeniyle çoğu zaman vazgeçiyor. Kadınların siyasetçi olmasının önünde hâlâ çok fazla engel var” diyerek açıkladı.
2021 yılının başında Japonya’da kabine, kadın siyasetçilerin erkek seçmenler tarafından “yaygın” bir şekilde fiziksel ve sözlü tacize uğradığını ortaya çıkardı. Ankete katılan bin 247 kadın yerel meclis üyesinin yüzde 57,6’sı seçmenler, parti destekçileri ya da meclis üyeleri tarafından cinsel tacize uğradığını söyledi. Ayrıca ankete katılan kadınların birçoğu, cinsiyetçi hakaretlere uğradığını belirtti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Japonya kadın temsiliyeti bakımından dünyada en alt sıralarda bulunuyor
Japonya kadın temsiliyetin yetersizliği uluslararası karşılaştırmalarda daha net gözler önüne seriliyor. Parlamentolar Arası Birlik’in verilerine göre Japonya, siyasette cinsiyet eşitliği bakımından 190 ülke arasında 165. sırada yer alırken, kadınlar meclisin alt kanadının yalnızca yüzde 9,9’unu oluşturuyor. Diğer yandan, yerel siyasette de durum farklı değil. 2019’daki rakamlara göre kasaba ve köy meclislerinin yüzde 30’undan fazlasında kadın temsilci bulunmuyor.
“Japon halkı değişti ancak yasalar değişmedi”
Başkent Tokyo’daki Sofya Üniversitesi’nden siyaset bilimi profesörü Mari Miura, cinsiyet eşitsizliği ve iklim krizi gibi konularda ülkedeki genç nüfusun farkındalığının arttığı ancak Japonya siyasetinin bu değişime ayak uyduramadığı kanısında: “Japon toplumu değişiyor ama Japon siyaseti tamamen aynı kaldı.”
Derleyen: Ayşen Yaman
