Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Polonya-Belarus sınırındaki mülteciler anlatıyor: “Geri dönmek yok”

Polonya ile Belarus arasında yaşanan göçmen krizi devam ediyor. Sınırda yaklaşık yirmi bin polis görevlendiren Polonya, binlerce mülteciyi sınırdan geri püskürtmekle suçlanıyor. Belarus ise Polonya’nın geri ittiği göçmenleri sınırı tekrar geçmeye zorluyor. Krizin başlamasından bu yana sınırda en az sekiz kişi hayatını kaybetti, birçok göçmen yaralandı. Varşova merkezli Yabancılar Yardım Merkezi Koordinatörü Anna Chmielewska, soğuk havanın daha fazla ölüme neden olmasından korktuklarını söyledi. 

Suriyeli göçmen Youssef Atallah, Polonyalı güvenlik güçleri tarafından Belarus’a geri itildikten sonra sınırda mahsur kalan binlerce göçmenden biri. Şu an Polonya’nın doğusundaki Bialystok kentindeki göçmen merkezinde tutulan Atallah’ın burnu, Polonya sınırındaki ormanda Belarus askerinin saldırısı sonucu kırıldı. Atallah, dondurucu soğukta, aç ve susuz kaldı.

Atallah, yaşadıklarını “Onlara Belarus başkenti Minsk’e geri dönmek istediğimizi, bu yolculuğa devam etmek istemediğimizi söyledik. Bize Minsk’e geri dönüş imkanımızın olmadığını belirttiler ve ‘Polonya’ya gidin’ dediler” sözleriyle anlattı.

Belarus sınır muhafızları tarafından dövüldüğünü söyleyen Suriye göçmeni Youssef Atallah, 10 Kasım 2021’de Polonya’nın Bialystok kentindeki göçmen merkezinde. Fotoğraf: Reuters/Marko Djurica

Belarus güvenlik güçleri, göçmenlerin sınırı geçmesine yardım ediyor

İsmini vermeyi reddeden bir Afgan göçmen de Reuters’a verdiği demeçte, Belarus ve Polonya sınırında sıkışıp kalma deneyimini anlattı. Geriye dönemeyenlerin tek seçeneğinin Belarus güvenlik güçlerinin yardımıyla sınırı tekrar geçmeyi denemek olduğunu belirten göçmen, “Belarus askerlerinin kendileri, göçmenleri sınırı geçmeleri için zorluyor ve onlara yardım ediyor” dedi. Ayrıca askerlerin kendisine, bunu devletin emriyle yaptıklarını söylediğini de belirtti.

Taliban’ın ağustos ayında Afganistan’ı ele geçirmesinden sonra anavatanından kaçan Afgan, Belarus ordusunun her gece kamplardan 30 ya da 40 kişilik bir göçmen grubunu alıp sınıra ittiğini söyledi. Göçmen, “Sınıra bakıyorlar ve orada kimse yoksa göçmenlere bir cıvata kesici veriyorlar ve göçmenleri (Polonya’nın) jiletli tel çitini kesmeye zorluyorlar” dedi.

Afgan göçmen, çektiği çileye rağmen Avrupa Birliği (AB) topraklarına ulaştığı için iyimser: “Şu anda kendimi daha güvende hissediyorum. Burada iyi bir kariyer inşa edeceğime ve oğlumun iyi bir eğitim alacağına, geleceğinin güvende olacağına eminim.”

Suriye-Humuslu 29 yaşındaki göçmen Thaer Rezk, Belarus güvenlik güçlerinin göçmenlerin Polonya’ya veya komşu Litvanya’ya ve dolayısıyla AB’ye girmesine yardımcı olmak için bazen sınır çitlerinde delikler açtığını söyledi.

Polonya-Belarus krizi gönüllüleri: “Sınır polisi çok agresif”’

Sınırdaki bir ambulans. Fotoğraf: Alessio Mamo/The Guardian

Grupa Granica, mahsur kalmış göçmenlere yardım malzemesi getirmeye ve sınır görevlileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmaya çalışan bir gönüllü ağı.

Ağa öğleden sonra saat 13:30 sıralarında bir telefon geldi. Hepsi Iraklı Kürtler’den oluşan 15 kişilik bir grup, Belarus sınırından Polonya’ya geçmeyi başardıktan sonra ağdan yardım istedi. Bir kadın, güçlükle yürüyebiliyordu. Diğerlerinde erken hipotermi belirtileri vardı. 

Sınırdaki durumu izleyen Grupa Granica’nın yaklaşık üyelerinden telefona cevap veren genç gönüllü, hızlı hareket etmeleri gerektiğini biliyordu. Polonya polisi doktorlardan önce gelirse göçmenleri Belarus’a geri gönderecekti. 

Ekip, Polonya sınır polisinin önünde Narewka yakınlarındaki ormanda grubu bulabildi. Bir gün önce Belarus sınırını geçmişlerdi. Hava kararmaya başlamıştı ve sıcaklık sıfıra yaklaşmıştı. Olay yerine gelen ekip, ailelere battaniye ve sıcak çay verdi.

Polis, saat 16:00 sıralarında ormana geldi. Birkaç dakika önce gönüllüler gruba iltica başvurusunun nasıl yapılacağını anlatmışlardı.

Sığınma avukatları daha sonra polise, insanların uluslararası koruma başvurusunda bulunmalarına izin verme yükümlülüklerini açıkladı ve herhangi bir geri göndermenin uluslararası hukukun ihlali olacağını söyledi. Memurlar grubu bir sınır devriye karakoluna götürmeden önce, sığınmacılar ve gönüllüler arasında sadece son bir kucaklaşma için zaman vardı.

“Göçmenler genellikle yemek, su, doktor veya bir çift ayakkabı istiyorlar”

Grupa Granica üyesi Anna Alboth, yardım faaliyetlerini ve göçmenlerin durumunu şöyle anlattı: 

“Ailelerden ne zaman telefon gelse, talebi ekiplerimize iletiyoruz ve konuma en yakın kişinin kim olduğunu kontrol ediyoruz. Göçmenler genellikle yemek, su, doktor veya bir çift ayakkabı istiyorlar. Ayakkabısı olmayan Suriyeli bir aileyle tanıştım.” 

Anna Alboth, sınırdaki göçmenlere yardım ediyor. Fotoğraf: Alessio Mamo/The Guardian

“Kış geliyor ve insanlar her gün dışarıda soğukta kalmaya hazır değil, kötü havanın daha fazla ölüme neden olmasından korkuyoruz”

Varşova merkezli Yabancılar Yardım Merkezi’nin koordinatörü Anna Chmielewska, göçmenlerin sınırda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

“Burada sınır bölgesinde çalışmak birçok düzeyde zor. Öncelikle güvenli bölgeye (Polonya hükümeti tarafından oluşturulan 2 mil derinliğindeki askeri bir bölge) giremiyoruz, bu da oradaki insanlara yardım edemeyeceğimiz anlamına geliyor. Bölgedeki göçmenlere sadece yerel halk yardımcı olabiliyor. İnsanlara ancak bölgeyi geçebilecekleri ve bizimle dışarıda buluşabilecekleri zaman ulaşabiliyoruz ancak bazıları bölgeden geçemiyor. Kış geliyor ve insanlar her gün dışarıda soğukta kalmaya hazır değil. Kötü havanın daha fazla ölüme neden olmasından korkuyoruz. Sınır polisi çok agresif olabiliyor. Yasadışı bir şey yapmıyoruz ama onlar bize öyleymişiz gibi hissettiriyorlar. İnsanlara yardım etmek çok normal olmalı.”

Kaynak: Reuters, The Guardian

Derleyen: Emine Bıçakcı

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.