İngiltere hükümeti’nin, ülkeye yasadışı yollarla giren sığınmacıları Doğu Afrika’daki Ruanda’ya göndermek için iki yıldır onaylatmaya çalıştığı plan Avam Kamarası’ndan geçti. Bu planın geçmesinden bir gün sonra ise Fransa’dan İngiltere’ye Manş Denizi’nden geçmeye çalışan biri çocuk beş kişi hayatını kaybetti. İnsan hakları örgütleri, hükümete daha güvenli rotaların yaratılması yönünde baskı kuruyor.
İngiltere hükümeti, ülkeye yasadışı yollarla giren sığınmacıları azaltmak için yıllardır uğraşıyor. Hükümetin bazı sığınmacıları Doğu Afrika’daki Ruanda’ya göndermek için hazırladığı plan, 22 Nisan Pazartesi günü Avam Kamarası’nda onaylandı.
İngiltere Kralı III. Charles’ın imzasından sonra plan yasalaşacak.
Bu plan ilk kez dile getirildiği günden bu yana tartışmalara neden olmaya devam ediyor.
Bu planla birlikte hükümet, Fransa üzrinden Manş Denizi’ni geçerek İngiltere’ye ulaşan sığınmacı sayısını azaltmayı hedefliyor. Ancak planın Avam Kamarası’ndan geçmesinden yalnızca bir gün sonra aralarında bir çocuğun bulunduğu beş sığınmacı Manş Denizi’nde hayatını kaybetti.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, olayı “trajik” diye nitelendirdi ve hükümetin sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planına olan ihtiyacın altını çizdi. İnsan hakları örgütleri ise hükümete sığınamcılar için daha güvenli rotaların yaratılması yönünde baskı kuruyor.
Fransız yetkililerin açıklamalarına göre Fransa’nın kuzeyindeki Wimereux sahilinden yola çıkan ve 100’den fazla kişiyi taşıyan tekne kum setini geçtikten sonra zor durumda kaldı. Kurtarma çalışmalarının başlamasıyla birlikte 40 kişiyi kurtardıklarını aktaran yetkililer, aralarında yedi yaşındaki bir kız çocuğunun bulunduğu beş kişinin ise çabalara rağmen kurtarılamadığını söyledi.
Kalan 50 kişinin ise tekneyle birlikte İngiltere’ye doğru ilerlemeye devam ettiği belirtildi.
Ruanda sığınma planı nedir?
Bu plan kapsamında İngiltere’ye yasadışı yollarla giren sığınmacıların bazıları Ruanda’ya gönderilebilir.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Başvurusu başarılı olan sığınmacılara mülteci statüsü verildikten sonra da Ruanda’da kalmalarına izin verilecek. Başvurusu başarılı olmayanlar ise Ruanda’ya başka bir sebeple yerleşmeyi talep edebilir beya “güvenli bir diğer üçüncü dünya ülkesine” sığınma başvurusunda bulunabilir.
Bu plan, Ruanda’ya gönderilen hiçbir sığınmacının İngiltere’ye geri dönmek için başvuruda bulunamayacağını belirtiyor.
Bu tasarı ayrıca herhangi bir sayı sınırlaması da koymuyor. Teknik olarak 1 Ocak 2022’Den sonra İngiltere’ye yasadışı yollarla giren herkes Ruanda’ya gönderilebilir. Sunak, 22 Nisan Pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında “sığınmacıları Ruanda’ya taşıyacak ilk uçuşun 10-12 hafta içinde kalkacağını” söyledi.
Uçaklarda kaç kişinin bulunacağına dair ayrıntı vermeyen Sunak “yaz mevsimi boyunca ve sonrasında ayda birden fazla uçuş” olacağını belirtti.
Yüksek mahkeme bu tasarıyı yasalara aykırı ilan etmişti
İngiltere Yüksek Mahkemesi, Kasım 2023’te bu planın yasalara aykırı olduğuna hükmetmişti. Mahekemeye göre sığınamcıların, bu plan kapsamında kendi ülkelerine geri gönderilebilme ihtimalleri vardı.
Buna ek olarak Ruanda’nın insan hakları standartlarının düşük olduğu ve geçmişte sığınmacılara yönelik endişe verici eylemlerde bulunduğu belirtildi.
Bu durum da İngiltere’nin de taraf olduğu ve işkence ile insanlık dışı muameleyi yasaklayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı.
Yüksek Mahkeme kararının ardından hükümet, Ruanda’nın güvenli bir ülke olduğunun yasalarda açıkça belirtilmesi için yeni bir yasa tasarısı hazırladı. İngiltere hükümeti buna ek olarak son dönemde Ruanda ile yeni bir göç anlaşması imzaladı.
İçişleri Bakanı James Cleverley, anlaşmanın Ruanda’ya gönderilen hiç kimsenin kendi ülkesine geri gönderilme riskiyle karşılaşmayacağını garanti ettiğini söyledi.