Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 171. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesaplarından açıklamada bulundu. 870. haftanın moderatörlüğünü İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan yaptı. Haftalık açıklamayı okuyan gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Avukat Jiyan Tosun, “Bizim kaybetmeyi göze alamayacağımız tek şey insanlık onurumuzdur. Susmayacağız, insanlık onurumuzun gereği olarak hakikat ve adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Cumartesi Anneleri, 870. hafta açıklamalarında hakikat ve adalet taleplerini yineledi. 700. hafta açıklamaları nedeniyle haklarında dava açılan davada mahkemenin bağımsız ve tarafsız bir tutum sergilemediğini belirten Cumartesi Anneleri/İnsanları gözaltında kaybedilenleri ararken karşılaştıkları hukuksuzluğun yargılamada da sürdüğünü vurguladı.
İstanbul Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve davanın avukatlarından Tuğçe Duygu Köksal, “Dosyada yargılama konusu edinilen Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta eylemi aslında o tarihe kadar anayasamızda herhangi bir izne tabi olmaksızın, toplantı yürüyüş hakkının kullanılmasından, hak arayışından, adalet arayışından, annelerin, ailelerinin kayıplarını arayışından ibaret bir eylemdi. Ancak 700. hafta eylemi anayasamızda herhangi bir izne tabi olmaksızın gerçekleştirilebilecek barışçıl bir eylem niteliğindeyken hakkında bir iddianame düzenlendi ve bu iddianame kabul edildi” dedi. Barışçıl toplantı ve yürüyüş hakkını kullanmaktan ibaret olan bu eylemlerin suç olmadığını söyleyen Köksal, “Tüm sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi talebine rağmen bu yargılama hâlâ sürdürülmekte. Ümit ettiğimiz şudur ki yargılamanın ertelendiği mart ayında, yeni duruşmada beraat kararı verilmesi” diye konuştu.
“Devletin Cumartesi Anneleri’ne yönelik tutumu suçu örtbas etme çabası”
Davanın avukatlarından Cahit Kırkazak, Bursa Barosu adına şunları söyledi:
“Devletin evlerinden zorla kaçırılıp kaybettirilen çocuklarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri’ne yönelik tutumu ve yaklaşımı aslında suçu örtbas etme çabasıdır. Çünkü devlet, karakollardaki bütün yurttaşların yaşam hakkını korumakla mükelleftir. Cumartesi Anneleri’nin çocuklarının akıbetini sormaya, çocuklarının yasını tutmaya hakları vardır. Cumartesi Anneleri’nin bu haklarını savunmaya ve yanlarında olmaya devam edeceğiz.”
“Kaybedilen insanlarımızı ararken karşılaştığımız hukuksuzluk biz yargılanırken de devam etti”
870. haftanın açıklamasını gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Avukat Jiyan Tosun okudu. Tosun, “Bilindiği gibi gözaltında kaybetme suçuna ve bu insanlığa karşı suçun üzerindeki cezasızlık zırhına dikkat çektiğimiz barışçıl buluşmalarımız 700. haftasında birdenbire hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın yasaklandı. Belgelenmiş kötü muamele ve işkenceye maruz kaldık. Kayıplarımızla buluşma mekanımız Galatasaray, bize ve tüm topluma yasaklandı” dedi.
Cumartesi Anneleri’ne açılan davanın üçüncü duruşmasının 24 Kasım’da görüldüğünü hatırlatan Tosun, şunları kaydetti: “Duruşma boyunca mahkeme, yargılananlara güven verecek bağımsız ve tarafsız bir tutum sergilemedi. Gözaltında kaybedilen insanlarımızı ararken karşılaştığımız hukuksuzluk, ne yazık ki biz yargılanırken de devam etti. Duruşma, salgın koşullarına uymayan bir salonda, adeta salondakilerin sağlıkları tehlikeye atılarak yürütüldü. Tüm haklı taleplerimiz gerekçelendirilmeden reddedildi. Bize, peşinen cezalandırılacağımız duygusu yaşatıldı.”
“Susmayacağız, insanlık onurumuzun gereği olarak hakikat ve adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Duruşma sırasında yaşadıklarının, yargılandıkları davada adil bir yargılama yapılmayacağı ve hukuka uygun olarak bir hüküm kurulmayacağı şüphelerini desteklediğini aktaran Tosun, şöyle devam etti:
“Mahkemeye sunduğumuz uzman görüşlerinde de anlatıldığı gibi bu dava hukuki dayanaktan yoksundur. Mahkeme anayasanın, uluslararası hukukun güvencesinde olan haklarımıza ve temel özgürlüklerimize saygı göstermelidir. Bu yargı tacizi son bulmalı, her duruşmada tekrarladığımız gibi dava ‘derhal beraat kararı’ ile sonuçlanmalıdır.”
Kimsenin bedel ödeterek cesaretlerini kırabileceğini düşünmemesini söyleyen Tosun, 870. haftanın açıklamasını “Bizim kaybetmeyi göze alamayacağımız tek şey insanlık onurumuzdur. Susmayacağız, insanlık onurumuzun gereği olarak hakikat ve adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz” diyerek tamamladı.