Jonathan Wilson, Sports Illustrated’a yazdı: “PSG’nin problemleri…Messi, Mbappe ve Neymar üçlüsüne uyum sağlamak için çok fazla taviz veriliyor”

UEFA Şampiyonlar Ligi’nde A Grubu beşinci maçında Manchester City’e 2-1 kaybeden Paris Saint-Germain’de (PSG) problemler gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Jonathan Wilson’ın Sports Illustrated için 24 Kasım 2021 tarihinde kaleme aldığı “The Problem With PSG/PSG’nin problemleri” başlıklı yazıyı Medyascope Spor Servisi’nden Kubilayhan Kavrazlı çevirdi.

PSG’nin problemleri

Avrupa’da bir başka büyük gece ve Paris Saint-Germain için bir yenilgi daha… Öte yandan hem PSG’nin hem de Manchester City’nin henüz eylül ayında gruptaki yerlerini tayin etmesi, RB Leipzig’in deplasmanda Club Brugge’u yenmesini önemsiz hale getirdi.  

Manchester City’nin çarşamba günkü 2-1’lik zaferi, skor tabelasına yansıyandan çok daha baskın bir oyunla gerçekleşti. 

Kevin De Bruyne ve Phil Foden’ın eksik olduğu göz önüne alındığında, bu Pep Guardiola açısından son derece etkileyici bir performanstı. Endişe duyulabilecek tek şey baskılı oyunun skora tam anlamıyla yansımamasıydı.

Bu arada PSG’nin bu sezon iyi devam edemeyeceğine dair bir his var. Ve sakatlıklar, tam kadro olmalarına engel oluyor.

Yaz transfer döneminde bonservis bedeli ödenmeden kadroya katılan fakat sakatlığı nedeniyle henüz forma giyemeyen Sergio Ramos, çarşamba günkü maçta yedek kulübesinde oturdu. Lionel Messi, Neymar ve Kylian Mbappe üçlüsü ise bu sezon yalnızca yedi maça birlikte başladı. Öte yandan PSG’nin City’yi grup aşamasının ilk maçında yenmesinde kilit rol oynayan Marco Verratti ve Georginio Wijnaldum’un yokluğu, orta saha bölgesini de zayıflattı. Ve savunma rolleriyle ön plana çıkan Idrissa Gana Gueye, Leandro Paredes ve Ander Herrera’dan oluşan orta saha üçlüsü ile ileri üçlü arasında uzun mesafeler vardı. (Ander Herrera, hamstring kasında yaşadığı sakatlık nedeniyle yerini Danilo’ya bıraktı). Ve bu durum elbette PSG’nin en büyük sorununun göstergesi: Üç yıldız forvete uyum sağlamak, başka yerlerde büyük tavizler vermek anlamına geliyor.

City gibi topa hâkim olmaktan mutlu bir takıma karşı bu belki olabilir. Ancak Club Brugge ve RB Leipzig’e kaybedilen puanlar, bize PSG’nin daha proaktif bir yaklaşım gerektiğinde de ne kadar zorlanabileceğini gösteriyor.

City’nin durgun maçlarından bir tanesinde PSG, sahasında rakibine karşı etkili bir kontra atak oyunu oynadı ve maçı 2-0 kazandı. Öte yandan diğer takımların City’ye karşı koymasını durdurmak Guardiola için artan bir takıntı haline geldi. Ve bu ilk karşılaşmadaki mağlubiyet belki de Guardiola’nın bu maçtaki kadro seçimini açıklıyor. Pep, orta sahada Oleksandr Zinchenko, Rodri ve İlkay Gündoğan ile birlikte Riyad Mahrez, Bernardo Silva ve Raheem Sterling üçlüsü ile maça çıktı.

Bu kadro seçimi, City’nin ilk yarıda topa hâkim olmasına ve pozisyon üstüne pozisyon bulmasına neden oldu. İlkay Gündoğan’ın da bir topu direkten döndü. Ancak İlk 45 dakika, inanılmaz bir şekilde 0-0 sona erdi. Club Brugge’ün RB Leipzig’e 4-0 yenildiği haberi ise her iki takımın duyduğu endişeyi ortadan kaldırdı. Skor ne olursa olsun her iki taraf da tur atlamayı başarmıştı. 

PSG, yakaladığı şansları değerlendiremeyen Manchester City’yi cezalandırdı. Maç, Paris’teki karşılaşmanın gidişatını izliyor gibiydi. Messi’nin pasında top ile buluşan Mbappe, Ederson’un bacaklarının arasından topu ağlara gönderdi. 

Ancak City, Paris’teki kadar şanssız değildi. Kyle Walker’ın pasında Gabriel Jesus’un vuramadığı topu Sterling tamamladı. Ve ardından Bernardo Silva, Mahrez’den aldığı pası şık bir dokunuşla Brezilyalı santrforun önüne yuvarladı. Jesus da hiç bekletmeden yaptığı vuruş ile fileleri sarstı.

Gruptaki durum göz önüne alındığında bu maç pek önemli değildi. City, aldığı galibiyetle birinciliği garantiledi. PSG ise ikinci sırayı aldı. Ancak yüksek profilli bir Avrupa maçında PSG bir başka hayal kırıklığı yaratan sonuç daha almış oldu.

Büyük isimdeki forvet oyuncusu fazlalığının defansif futbol oynama gerektiği anlamına geldiği paradoksu, takım kurmak yerine yıldız futbolcular ile sözleşme imzalamaya öncelik veren PSG gibi bir kulüpte kaçınılmazdır. Bu kadro planlaması, Pochettino’nun Espanyol’da, Southampton’da veya Tottenham’da, tutarlı bir sistem kurarak takımını değerinden daha büyük hale getirdiği futbol anlayışı değil. Bu durum, Pochettino’nun Paris’teki yaşamla ilgili yaşadığı bariz hayal kırıklığı ve salı günkü maç öncesi sözlerine bakılmaksızın neden Manchester United’a geçme olasılığını ciddi şekilde düşündüğünü açıklayabilir. Soyunma odasındaki durum ve eşi ve kızının hâlâ Londra’da yaşıyor olması, onu 2023 yazına kadar PSG ile sözleşmesi bulunmasına rağmen Premier Lig’e geri dönmeye çeken faktörler olabilir.

Ligue 1’de şimdiden 11 puan önde olmasına ve geçen sezon kaybedilen şampiyonluğun bu sezon kazanılma ihtimaline karşın Pochettino, PSG’nin bu sezon Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kazanamaması durumunda görevine devam etme olasılığının düşük olduğunu kabul etti. Ve gerçek şu ki PSG’nin Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon şampiyon olması, önceki sezonlardaki bu kupayı kazanma ihtimalinden daha fazla gözükmüyor. Belki sakatlıklar hafiflerse işler değişir ama tam kadro olunduğunda bile temel sorun çözülmeyecek. 

Kaynak: https://www.si.com/soccer/2021/11/24/psg-champions-league-pochettino-problems

Yazar: Jonathan Wilson

Çeviren: Kubilayhan Kavrazlı

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.