Barcelona’nın UEFA Şampiyonlar Ligi grubundan elenmesinin ardından Sports Illustrated’a yazan Jonathan Wilson’ın “Champions League Group Ouster Is Barcelona’s New Bottom/Barcelona Şampiyonlar Ligi’nden de elenerek dibi gördü” yazısını Medyascope Spor Servisi’nden Kubilayhan Kavrazlı çevirdi.
Barcelona Şampiyonlar Ligi’nden de elenerek dibi gördü
Barcelona’nın krizde olduğu yeni bir haber değil fakat arada sırada krizin boyutunun ne kadar ilerlediğini hatırlıyoruz. Barcelona’nın Bayern Münih’e karşı aldığı 3-0’lık mağlubiyetin Benfica’nın Dinamo Kiev galibiyeti ile birleşmesi, 2003-2004 sezonundan bu yana ilk kez (Lionel Messi’nin ilk maçına çıktığı sezondan önce) Katalonya temsilcisinin UEFA Şampiyonlar Ligi son 16 turunda yer alamaması anlamına geldi. (Barcelona, 03-04 sezonunu tamamen kaçırdı. 00-01’den bu yana ilk kez Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkamadı.) 2011’de Şampiyonlar Ligi’ni harika bir futbol ile kazanmasının ardından, özellikle 2015 yılındaki şampiyonluktan sonra, 10 yıldan fazla bir süredir yaşanan düşüş çok yıkıcı oldu.
Belki bu başarısızlıkta bir uyarı vardır. Bir kulübün kökleri ne kadar yerleşik olursa olsun, taktik olarak ne kadar gelişmiş gözükürse gözüksün, akademiden takıma giden yol ne kadar kuvvetli olursa olsun; çöküş olasılığı halen canlı kalmaya devam ediyor. Öyle ki Barcelona, Neymar’ın Paris Saint Germain’e transfer olmasına olumlu anlamda tepki veremedi. Borussia Dortmund’dan 150 milyon euroya transfer edilen Ousmane Dembele’nin, Çarşamba günü erken dakikalarda maçın gidişatını değiştirebilecek bir şansı kaçırması bu durumu bizlere açıklıyor.
Öte yandan gerçek şu ki, Barcelona’nın gruptan çıkamaması sürpriz olmadı. Bayern Münih çok daha iyiydi. Dibe doğru çöken kulübü kurtarma kahramanlığına soyunan Xavi’nin yalnızca UEFA Avrupa Ligi’ne odaklanması Barcelona için kazanılabilir bir hedef olabilir. Ancak Şampiyonlar Ligi kesinlikle bu ihtimallerden birisi değildi. Ve kulübün uzun vadeli gelişimi ve dirilişi açısından bu durum muhtemelen Şampiyonlar Ligi elemelerinde elit bir takıma karşı olası bir aşağılanmadan daha değerli bir hazırlık görevi olacak. (Barça’nın bu sezon Şampiyonlar Ligi çeyrek finallerine ulaşması ve oradan gelecek para ödülünü hedef koyan kulübün yöneticilerindeki bariz öz farkındalık eksikliğine rağmen)
Barcelona’daki durum, yalnızca kadro ve mali açıdan değil aynı zamanda moral ve motivasyon açısından da o kadar kötü ki, Xavi’nin adil ve hızlı bir şekilde değerlendirilmesini neredeyse imkansız hale getiriyor. Bu zorluklar, kısmen de olsa Xavi ve ekibinin yeni antrenman metodlarından kaynaklanan sakatlıklarla daha da arttı. Ansu Fati ve Pedri Çarşamba günü sakatlığı nedeniyle forma giyemedi. Jordi Alba ise ilk yarım saatin sonunda hamstring yaralanmasına benzer bir durum nedeniyle sahadan çıktı.
Johan Cryuff’un felsefesine yorum katan Pep Guardiola’nın böylesine inançlı bir takipçisi olan Xavi için, dogmayı koşullara adapte etmeye ya da ilkelerini yararlı bir şekilde aktarmaya çalışmak tekrara düşmeye yol açabilir. Öte yandan Xavi’nin Barcelona’daki kariyer başlangıcı kesinlikle iyi olmadı: Ligde Real Betis’e alınan yenilgi ve Şampiyonlar Ligi’ndeki dengeleri bozan Benfica’ya karşı alınan 0-0’lık beraberlik dahil olmak üzere Barcelona, Çarşamba günkü Bayern Münih maçından önceki dört maçta yalnızca dört gol atabildi.
İki takım arasındaki Çarşamba günkü maçtaki uçurum, özellikle zaten gruptan lider çıkmayı garantileyen Bayern Münih’in tam seviyesinde oynamadığını göz önüne aldığımızda, zaman zaman utanç verici anlara sahne oldu.
Bayern Münih, dakikalar ilerledikçe müsabakada daha da ağırlaşan Barcelona’dan çok daha hızlı ve fiziksel olarak daha heybetli görünüyordu. Ve en sonunda taç çizgisinde top ile buluşan Robert Lewandowski, kariyerinin 50. Şampiyonlar Ligi golünü atan Thomas Müller’e asistini yaptı.
Leroy Sane’nin devre arasına girilmeden önceki ceza sahası dışından attığı gol ise Barcelona’yı tamamen bitirdi. Jamal Musiala, devre arasının ardından Alphonso Davies’in asistinden üçüncü golü attı ve ardından oyun sinir bozucu bir sonuca doğru sürüklendi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Xavi, maçtan sonra ”Kendimizden daha fazlasını talep etmeliyiz. Biz Barcelona’yız. Bu mağlubiyet, dinamikleri ve diğer birçok şeyi değiştirmek için bir dönüm noktası olmalı” şeklinde konuştu.
”Ancak bu bizim gerçeğimiz. İçinde bulunduğumuz durum bu. Durumuzla onurlu bir şekilde yüzleşiyoruz. Bugün yeni bir dönem ve yeni bir aşama başlıyor.
Kızgınım. Bugün sahada iyi şeyler yapamadık. Birçok şeyi değiştirmemiz gerekiyor. Barcelona için hoş olmasa da artık Avrupa Ligi bizim gerçeğimiz. Burada mücadelemize devam edeceğiz.”
Bayern Münih, tabii ki iyi olan taraf ve Barcelona’da yanlışların çok olduğu açık. Ancak endişe, Xavi’nin gerçekliği çok az fark ederek eski teorileri uyguluyor görünmesinden kaynaklanıyor olabilir. Lewandowski, Sane ve Davies gibi hızlı oyunculara sahip bir takıma karşı bu kadar yüksek bir defans çizgisinde oynamak her zaman bir risk. Öyle ki 33 yaşındaki Sergio Busquets’in yanı sıra 34 yaşındaki Gerard Pique ve Clement Lenglet ile bunu denemek, tam olarak iç organını deşip dışarıya çıkarmak gibiydi.
Açıkçası Xavi saltanatının henüz başındayız. Yaşlanan oyuncuları değiştirmek ve uymayanları kadro dışına yollayabilmek için çok ciddi çalışma yapılması gereken bir kadro var. Barcelona’nın gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağının bile garantisi yok. Daha oynanacak çok maç var ama La Liga’da ilk dördün altı puan arkasında yer alıyor. İdeal olarak, gelecek vaat eden genç oyuncular daha kademeli olarak takıma monte edilebilir. Xavi, en azından bir kulüp efsanesi olarak muhtemelen bir yabancıya göre daha fazla zamana sahip olacak. Ancak Ronald Koeman’ın da onaylayabileceği gibi, Camp Nou’da efsanevi statüsü çabucak unutulabilir.
Ancak sorumlu kim olursa olsun Barcelona’yı yeniden inşa etmek çok büyük bir görev.
Barcelona’daki teknik direktör geleneği ile ilgili dosya konumuza buradan ulaşabilirsiniz:
Yazan: Jonathan Wilson
Kaynak: Sports Illustrated
Çeviren Kubilayhan Kavrazlı
Editör: Doğa Üründüş
