Kocaeli’ndeki Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde infaz koruma memurlarının işkence ve cinsel saldırısına maruz kaldığını belirterek suç duyurusunda bulunduktan sonra, 9 Aralık’ta şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Garibe Gezer’in şikayetlerine ve ölümüne ilişkin iki ayrı soruşturmaya gizlilik kararı getirildi. “Yaşadıklarımızdan açıkça bir şeylerin gizlendiği ortaya çıkıyor” diyen avukatlar ise savcının dosyadan el çektirilmesini istedi.
Avukatlar Gezer’in mektubunu paylaştı
Garibe Gezer’in avukatları İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Jiyan Tosun, Veysi Eski, Jiyan Kaya, Beritan Kalbişen ve Elif Taşdöğen, İHD İstanbul Şubesi’nde açıklamada bulundu.
Avukatların paylaştığı mektupta, Gezer’in ailesinin getirdiği kıyafetlerin alınmadığı, bir aydan fazladır hücrede kalan mahpusların ihtiyaçlarının karşılanmadığı, mektuplarının sansürlendiği, üç kitap kısıtlaması getirildiği, dergilerin kendilerine verilmediği, yüksek elektrik faturalarının hesaplarından kesildiği anlatıldı.
Cezaevinde binlerce hasta tutuklu olduğuna, dün ve bugün iki hasta tutuklunun yaşamını yitirdiğine dikkat çeken İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “Bu ölümler, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) vicdansızlığından dolayı yaşandı. Garibe Gezer, kendine dönük sistemli işkenceye hep isyan etmiş, itirazını dile getirmiş, güçlü bir kadındı. Garibe, en çok uygulanan tecride karşı çıktı” diye konuştu.
“Kasım ayına dek adım atılmadı”
Garibe Gezer’in Kayseri’deki Bünyan Cezaevi’nde olduğu süreçte İHD’ye başvurduğunu, daha sonra Kandıra’ya sevk edildiğini ve burada yaşadıkları nedeniyle yeniden derneğe başvurduğunu anlatan avukat Jiyan Tosun, şöyle devam etti:
“Ağustosta kendisi ile görüştük. 21-25 Mayıs’ta ciddi anlamda işkenceye maruz kaldığını aktardı. Tek başına hücrede kalmak istemiyor, bu yönde talepte bulunuyordu. Bunu her dile getirdiğinde başka bir şiddetle karşı karşıya kaldığını anlattı. Avukatlarına, arkadaşlarına, ailesine gönderdiği mektuplara cezaevi idaresince el kondu. 7 Haziran’da hücresini yaktıktan sonra süngerli odaya atıldı. Suç duyurusunda bulunduk. Kasım ayına dek bir adım atılmadı. Kasım ayında konu basına yansıyınca Adli Tıp Kurumu’na sevki yapıldıysa da başkaca bir adım atılmadı. Son olarak dosyaya gizlilik kararı getirildiğini öğrendik.”
“Savcı dosyadan el çektirilmeli”
Avukat Jiyan Kaya da Gezer’in otopsisinin avukatlar olmadan yapıldığını, cezaevine de uzun bekleyişin ardından alındıklarını söyledi. Cezaevindeki diğer tutuklu ve hükümlülerin Gezer’in ölümünü televizyondan geç saatte öğrendiklerini belirten Kaya, bu durumun cezaevinde yaşanan tecridin kanıtı olduğunu belirtti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Avukat Kaya, “hakaret ve mala zarar verme” suçlamalarından Gezer’in ifadesini alan savcının, müvekkillerinin ölümüyle ilgili soruşturmada da görevli olduğuna dikkat çekti. Kaya, savcının bu dosyadan el çektirilmesi için itirazda bulunacaklarını söyledi.
“Savcılık makamına güvenmiyoruz”
Avukat Veysi Eski de Garibe Gezer’in işkence ve cinsel saldırıya maruz bırakıldığına dair suç duyurusuna ilişkin soruşturmayla ölümüne ilişkin soruşturmaya gizlilik kararı konulmasını eleştirerek şunları söyledi:
“Dosyada olduğunu bildiğimiz şeylerden biri Garibe’nin günlükleri ve mektupları. Bunlara ulaşmamız gerekiyor ki müvekkilimizi bu sonuca götüren süreci doğru tahlil edelim. Açıkça diyorum: Savcılık makamına güvenmiyoruz. Bunların üzerinde bir tahrifat yapmayacağına dair içimiz müsterih değil. Bu saate dek yaşadıklarımızdan açıkça bir şeylerin gizlendiği ortaya çıkıyor ve alınan gizlilik kararları da bunu tescilliyor.”
