Aydın’ın Germencik ilçesinin Dağyeni Köyü’nde yaklaşık bir hafta önce başlayan altın madeni çalışmalarına köylüler sert tepki göstermiş, pazar günü (9 Ocak) ise bölgede köylüler tarafından eylem düzenlenmişti. Sondaj çalışmalarına giden yolun üzerine olası bir çalışmayı önlemek amacıyla köylüler tarafından çadırlar kurulmuş ve nöbet tutulmaya başlanmıştı. Salı günü (11 Ocak) bölgeye giderek konuştuğumuz köylüler kararlılıklarını anlatmış, çadırların yıkılacağı haberi üzerine bölgeye koşarak yıkma işlemini engellemişlerdi.
MTA yetkililerinden köye ziyaret
Köylülerin mücadelesi dün (12 Ocak) sonuç verdi. Sondaj çalışmalarını yürüten Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nden (MTA) yetkililer köye giderek çalışmaların durduğunu açıkladı. Konuştuğumuz köylülerden Abdurrahman Balcılar son durumu şöyle aktardı: “Halk üç gün boyunca çok dirençli bir tepki gösterdi ve bu sorumluları yıldırdı. MTA’nın mühendisleri buraya geldi ancak köylüyü ikna edemedi. Köylüler, maden çalışmasının havamıza, suyumuza, doğamıza zarar verdiğini anlattı ve gitmek zorunda kaldılar. Dün de bazı yetkililer buraya geldi. ‘İki gün içinde burayı terk edeceğiz, malzemelere zarar vermeyin’ dediler. Bugün de sondajları sökecekler.”
Köylüler mücadeleye devam edecek
Balcılar, çalışmayı durdurma kararına rağmen tedbirli olmaya devam edeceklerini belirterek, “Bugün gitseler de burada bir altın rezervi olduğunu düşünüyorlarsa üç ay sonra veya üç yıl sonra buraya yine gelecekler. Rahat bırakmayacaklar. Ancak köylü artık bilinçlendi. Geldikleri an yine aynı tepkiler olur” dedi.
“Jandarmadan tehdit” iddiası
Facebook hesabından köydeki mücadeleye ilişkin köylüleri bilgilendiren Balcılar, köylülerin mücadelesini şöyle yorumladı: “Köyümüzün, özellikle kadınların direnciyle bunlar buradan kovuldu. Kadınlarımız çok sert tepki gösterdi. Ben de Facebook profilimden her gün bültenler yayınlayarak insanları sakinleştirdim ve yönlendirdim. Hatta bu yüzden beni bir jandarma komutanı aradı ve üstü örtülü şekilde tehdit etti. ‘Sen yönlendiriyorsun, seni takip ediyoruz’ dedi. Ben de ‘Ederseniz edin’ dedim. Biz anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Köylümüzü uyarmak ve köyümüzü korumak bizim en doğal hakkımız.”
“Bizim altınımız zeytin ağaçlarının dallarında”
İsmini vermek istemeyen bir kişi ise köye gelen MTA yetkililerinin açıklamalarını şöyle değerlendirdi: “‘Bitti, her şeyi söküyoruz, bir daha da buraya gelmeyeceğiz’ dediler. Üç sondaj vardı, dün bir tanesini sökmüşler. Bugün de kalanları sökecekler. Bugün bu iş bitecek. Bizim altınımız zeytin ağaçlarının dallarında. Karnımız o ağaçlardan, o doğadan doyuyor.”
