Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kılıçdaroğlu’na linç girişimi davası – Eski koruma müdürü Koray Aslan: “Düşseydik bizi öldürürlerdi”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 21 Nisan 2019’da Ankara’nın Çubuk ilçesindeki linç girişimiyle ilgili davanın beşinci duruşması yapıldı. Kılıçdaroğlu’nun eski koruma müdürü Koray Aslan tanık olarak verdiği ifadede, “Alttan, üstten öyle tekmeler yedik ki genel başkan düşmesin diye kendisini tuttum. Düşersek kalkamazdık. Bizi tekmelerle öldürürlerdi” dedi. Duruşma 10 Mart’a ertelendi.

Ankara’nın Çubuk ilçesine bağlı Akkuzulu Köyü’nde 21 Nisan 2019’da şehit Piyade Er Yener Kırıkçı için düzenlenen cenaze töreni sırasında yaşanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimiyle ilgili 68 sanığın yargılanmasına devam edildi.

“Elimde sinek vardı, elimi ovuştururken yanlışlıkla vurdum”

ANKA Haber Ajansı‘nın haberine göre, Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın beşinci duruşmasında akıl kısıtlılığı olan sanık Ramazan Onbaşı’nın ifadesi alındı. Hâkim, Onbaşı’ya “Levent Gök’e vurdun mu?” diye sordu. Onbaşı, “Elimde sinek vardı, elimi ovuştururken kendisine yanlışlıkla vurdum. İstersen Levent Gök’e sorabilirsin” dedi. Hâkimin, “Kemal Kılıçdaroğlu’nu tanıyor musun?” sorusunu yönelttiği Onbaşı, “Geberse ne olur, gebermese ne olur?” diye yanıt verdi. Onbaşı, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’e vurduğu anların fotoğraf ve videosu hatırlatılınca “Ben Levent Gök ile fotoğraf çektirmek için yanına gittim. Bir anı olsun diye” diyerek kendini savundu. CHP’nin avukatı Celal Çelik, sanık Onbaşı’nın Gök ve Kılıçdaroğlu’na yönelik yaralama suçunu işlediğini belirterek, cezalandırılmasını talep etti.

“‘Evi yakın’ diye bağırmadım”

Sanık Sevim Gölyeri, “Ben evi yakın diye bağırmadım, ben anaları yaktı, evlatları yaktı diye bağırdım” diye kendisini savundu. Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün ise “Benim kimseyi tahrik etme niyetim yoktu. Kimseyi tahrik etmedim” dedi. Sarıgün hâkimin görüntü kayıtlarından aktardığı, “Bizim askerlerimizi öldüren suçlu o’ ifadesiyle neyi amaçlıyorsun?” sorusuna ise “Ben öyle bir şey demedim” yanıtını verdi.

Sanık Demirel, Kılıçdaroğlu’nun korumalarını suçladı

Sanık Koray Demirel ise “Biz Kılıçdaroğlu’nun köyde olduğunu bilmiyorduk. Ben cenazeye kendi aracımla giderken aracım Kılıçdaroğlu’nun korumaları tarafından saldırıya uğradı” dedi. Hâkimin “Neden sana böyle bir şey yapsınlar?” sorusu üzerine Demirel, “Cenazeden yaklaşık yarım saat önce aracım korumalar tarafından sıkıştırıldı. Arkadan çakarlı araç geldiğinde bunların Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın olduğunu düşündüm ancak yol verme durumum olmadı. Korumalardan biri yol vermemi söyledi, ben çekemeyeceğimi söyledim. Onlar arabama vurdular. Orada tahrike uğradık, saldırıya uğradık. Annemin şahit olarak dinlenmesini istiyorum” diye konuştu. Mahkeme, sanık Demirel’in annesinin tanık olarak dinlenmesi talebini reddetti.

“İmamlar bile kaçar haldeydi, dua bile okunamadı”

Saldırının olduğu dönemde Kılıçdaroğlu’nun koruma müdürlüğünü yapan emekli emniyet müdürü Koray Aslan duruşmada tanık olarak dinlendi. Aslan, “Araçtan indiğimizde protestolar başlamıştı. ‘Bay Kemal dışarı. PKK dışarı’ şeklinde. Katıldığım en kısa cenaze namazıydı. İmamlar bile kaçar haldeydi, dua bile okunamadı. 20 metre uzaklıktaki araçlarımıza gitmeye çalışıyoruz ama gidemiyoruz. Karşı yönden ve sol taraftan kitle gelince derenin olduğu yöne doğru gittik. Sonra ben ‘Evlere gidelim’ dedim, eve girdik. Genel başkanı antreye oturttum. Emniyet Genel Müdürü, Milli Savunma Bakanı geldi. Biz polis aracıyla bilmediğimiz bir yoldan çıktık” dedi.

“Etrafımıza 20-30 jandarma gelse böyle olaylar yaşanmazdı”

Aslan, linç girişimi anlarını ise şöyle anlattı:

“Alttan, üstten öyle tekmeler yedik ki genel başkan düşmesin diye kendisini tuttum. Düşersek kalkamazdık. Kendisine vurulduğunu gördüm. Kimin vurduğunu beline sarıldığım için görmedim. (Evin içindeyken) Dışarıda bağıranlar vardı, jandarma komutan yardımcısına ‘Buraya yedek kuvvet getirin. Definden sonra da gelenler olur. İyice kalabalıklaşır. İş kötüye gider’ diye uyarıda bulundum. Etrafımıza 20-30 jandarma gelse böyle olaylar yaşanmazdı. Kolluk kuvvetleri yeterince müdahale etmedi. İl jandarma komutanının ‘Ben buradayken size bir şey olmaz’ dediği sırada biz yumruk ve tekme yiyorduk. Bu olay sıradan kalabalığın planlayacağı bir olay değil. Bu planlanmış bir olay. Biz nereye gitsek takip ediyorlardı. Düşseydik kalkamazdık sözünden amacım, düşseydik biz orada ölürdük. Bizi tekmelerle öldürürlerdi.”

CHP’nin avukatı Çelik’ten çifte standart suçlaması

CHP’nin avukatı Celal Çelik, dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesi talebini yineledi. Çelik, “Yargı çifte standart içinde. Kim yanlış yapıyor? Neden biz hâlâ ağır ceza mahkemesinde yargılanmaktan alıkonuluyoruz? Biz işkence yaşıyoruz. Adalete erişim hakkımız engelleniyor” dedi ve gazeteci Sedef Kabaş’ın cumhurbaşkanına hakaret suçundan tutuklanmasını anımsattı.

Mahkeme, sanıklar hakkında adli kontrol kararının devamına ve görevsizlik talebinin reddine karar verdi.

Gelecek duruşma 10 Mart 2022’de yapılacak.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.