Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Koronavirüs salgınında kullanılmayan yollara 252 milyon dolar ödendi, ödeme garantili projelerin toplam yükü 152.8 milyar dolar

Koronavirüs salgınında tam kapanma kısıtlaması uygulanan günlerde ulaştırma projelerine hazineden 252 milyon dolar garanti bedeli ödendi. Türkiye, hazine garantili Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) projelerine dünyada en büyük bütçeyi ayıran dördüncü ülke olurken, ortalama sözleşme büyüklüğü sıralamasında birinci ülke oldu. Bu durum, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından hazırlanan raporda ayrıntılı olarak yer aldı.

Proje sözleşmelerinde genel veya kısmi seferberlik ilanı, terör olayları, doğal afetler ve salgın hastalıklar, ağır ekonomik bunalım, proje sahasında tarihi esere rastlanılması gibi olaylar mücbir sebep sayılıyor ve bu kapsamda ödeme planında yeniden uyarlama yapılabileceği yer alıyor.

Ancak Türkiye, koronavirüs salgını boyunca geri ödeme garantisi verdiği projelerde bir uyarlamaya gitmedi. Koronavirüs salgınında tam kapanma kısıtlaması uygulanan günlerde, otoyolların, köprülerin ve havalimanlarının kullanılmadıkları süre boyunca, bu firmalara 2020 yılında 93.4 milyon dolar, 2021 yılında ise 158.7 milyon dolar olmak üzere toplam 252.1 milyon dolar ödeme yapıldı.

TEPAV raporuna yansıyan çarpıcı bulgular

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iptal edilip yeniden ihalesi yapılan Bandırma-Bursa-Osmaneli projesiyle kamunun yaklaşık 6 milyar 300 milyon TL zarara uğratıldığını açıklamış, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan yolsuzluk belgelerini de açıklayacaklarını duyurmuş ve dünkü (1 Şubat) grup toplantısında da bunlardan bazılarını açıklamıştı.  

Türkiye’de yapılan “ödeme garantili projeler” olarak gündeme gelen KÖİ projeleri, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) çalışmasında ayrıntılı bir şekilde ele alınıyor. Bu çalışmaya göre Türkiye, KÖİ yatırım büyüklüğünde 136 milyar dolar ile dünyada dördüncü sırada yer alırken, ortalama sözleşme büyüklüğünde 588 milyon dolar ile birinci sırada. 

Dr. M. Coşkun Cangöz, Nurhan Uyduranoğlu Karaca ve Prof. Dr. Uğur Emek tarafından hazırlanan “Türkiye’de Kamu-Özel İşbirliği Uygulaması: Etkin Risk Paylaşımına Yönelik Bir Model Önerisi” başlıklı çalışmada, Türkiye’nin KÖİ projelerinin risk değerlendirmesi, hukuki sınırlılıkları, bütçelerin büyüklüğü, ödeme garantili projeler ve mali yükümlülükler ele alındı.

Ödeme garantilerinin 2020 yılı GSYH’ye oranı yüzde 22

Ödeme garantili projeler, 2045 yılına kadar kamu finansmanı üzerinde 152.8 milyar dolarlık yük oluşturuyor. Hazine tarafından ödenecek gelir garantisi verilen projelerin öne çıkanları ve verilen garanti miktarları şöyle: “Akkuyu Nükleer Santrali projesinde 2021-2035 döneminde 35.2 milyar dolar, havalimanı projelerinde 2021-2042 döneminde 7.3 milyar dolar, otoyol ve köprü projelerinde 2021-2042 döneminde 32.1 milyar dolar ve şehir hastanesi projelerinde 2021-2045 yılları arasında 78.2 milyar dolar.”

Bu dört proje için verilen toplam 152,8 milyar dolarlık ödeme garantisi, 2020 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 22’sini oluşturuyor.

Sözleşme sayısı az, maliyeti çok

KÖİ projelerinde yatırım büyüklüğüne göre ilk üç ülke Brezilya (386 milyar dolar), Hindistan (253 milyar dolar) ve Çin (164 milyar dolar). Türkiye ise 136 milyar dolar yatırım bütçesiyle dördüncü sırada.. Ancak Dünya Bankası (DB) verilerine göre yeni yatırım olarak kayıtlı proje sayısı 172 olan Türkiye, ortalama sözleşme büyüklüğü hesabı yapıldığında 588 milyon dolar bütçe ile 137 ülke arasında birinci sırada yer aldı.

1380 sözleşme sayısı ile dünyada birinci sırada olan Çin’in ortalama sözleşme başına düşen ortalama rakam 133 milyon dolar. Proje sayısı daha az olan Türkiye’de proje başına düşen ortalama rakam ise Çin’in dört katından daha fazla ve proje bazında ortalama 588 milyon dolar.

KÖİ projelerinde aslan payı Yap-İşlet-Devret modelinin

Sözleşme bedellerine göre iş yapma yöntemlerinde ilk sıra yüzde 59,9 ile Yap-İşlet-Devret modelinin. Yap-Kirala-Devret modeli ile gerçekleştirilen şehir hastanelerinin payı yüzde 6,9 düzeyinde gerçekleşirken, beş adet termik santralin yapımında kullanılan Yap-İşlet yönteminin payı ise yüzde 4,4 olarak gerçekleşti.

Hazine garantisi verme yetkisi cumhurbaşkanında 

Türkiye’de KÖİ uygulamalarının nasıl geliştiği raporda şöyle anlatıldı:  

1980’li yıllarda serbest piyasaya geçişle birlikte Türkiye’de de enerji sektöründeki KÖİ uygulamaları hayata geçirilmiştir. Başlangıçta sınırlı sayıdaki KÖİ projeleri 2000’li yılların ortalarından itibaren hızlı bir şekilde artarken ulaştırma ve sağlık başta olmak üzere diğer sektörleri de kapsayacak şekilde genişlemiştir. Nitekim ilk KÖİ projelerinin uygulanmaya başladığı 1986 yılından 2021 yılına kadar 253 proje hayata geçirilmiş ve KÖİ projelerinin sözleşme büyüklüğü 2021 yılı itibariyle 160 milyar ABD Doları’na ulaşmıştır. Sözleşmelerin yüzde 70’i 2003 yılından sonra imzalanmıştır.

2010’lu yılların ortalarında KÖİ sözleşmelerinin sayı ve bütçeleri en yüksek rakamlara ulaşırken, Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) gibi ekonomi yönetiminden sorumlu merkezi birimlerin yetkisi sınırlandırıldı ve Hazine Yatırım Garantisi yetkisi cumhurbaşkanına verildi.

Türkiye, KÖİ uygulamalarında uluslararası örneklerin gerisinde

TEPAV’ın raporunda KÖİ modelinin kullanılmasındaki temel motivasyonu, finansman ihtiyacının karşılanması ve özel sektör kaynaklarının kullanılmasıyla genel bütçe üzerindeki yükün azaltılması olarak tanımlanırken, Türkiye’deki uygulamaların dünyadaki örneklerden olumsuz anlamda ayrıştığı ortaya koyuldu. DB tarafından yürütülen çalışmalara göre Avrupa Birliği (AB) üyesi ve adayı 27 ülke içinde Türkiye, KÖİ fizibilite hazırlık çalışmalarının yürütülmesinde 22., ihale sürecine ilişkin uygulamalarda ise 26. sırada yer aldı.

İhaleler şeffaf değil

KÖİ projelerinin seçimi, ihalesi, taahhüt edilen yükümlülüklerin ve ödemelerin şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmaması ve Hazine’nin maruz kaldığı yükümlülüklerin doğru bir şekilde ölçülememesi de Türkiye’yi uluslararası iyi uygulamaların gerisinde bıraktı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.