Mersin’de, Akkuyu Nükleer Güç Santrali işçilerini taşıyan iki otobüs bugün (22 Şubat) şarampole yuvarlandı. Kazada, ikisi ağır olmak üzere 40 işçinin yaralandı. DİSK’e bağlı Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, kazayı ve son durumu Medyascope’a anlattı.
Kaza, Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Sipahili Mahallesi’nde bu sabah saatlerinde meydana geldi.
Silifke’deki Akkuyu Nükleer Güç Santrali işçilerini taşıyan iki otobüsün takla atması sonucu ikisi ağır 40 işçi yaralandı.
Olay yerine gelen sağlık ekipleri kazada yaralananlara ilk müdahaleyi yaptı. Yaralanan işçiler ambulans ile Silifke, Anamur, Bozyazı ve Aydıncık’taki hastanelere kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
DİSK/ Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, kazayı Medyascope’a şöyle anlattı:
“Sabah şantiye sahasına gitmek için servisler hareket halindeyken sebebini bilmediğimiz bir kaza gerçekleşti. Bir tanesi kaygan zeminde devrilerek yan yatıyor. Arkasındaki servis de ani fren yapınca, işçiler içeride üst üste biniyor. Zaten tıka basa dolduran servisler var. Onlarca işçi arkadaşımız yaralı. Görüntülerde de var, altı arkadaşımızı sedyeler ile ambulansa bindirdiler. İki arkadaşımızın durumu ağır, geri kalanlar ise hafif de olsa yaralı.”
“Servislerin bakımları yapılmıyor”
Servis araçlarının bakımlarının yönetmelikte olduğu gibi yapılmadığını söyleyen Karabulut, şöyle devam etti:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Tam kapasitelerinin üzerinde işçi çalıştırılıyor. Servislerde işçiler üst üste. Servis taşıma yönetmeliği var. Araçların yılı, bakımı, koltukların durumu yani araçların nasıl olması gerektiği yönetmelikte yazıyor. Servislerin bakımları da yapılmadığı için ve şoförler yoğun mesai yaptığı için de kazaya davetiye çıkarılıyor.”
İşverenlerin üretim baskısı nedeniyle işçilerin sürekli mesaide kaldığını belirten Karabulut, “İşverenler kârını düşündüğü için üretim baskısı yapıyor. Yeni servis de koyabilirdi, servis sayısını da artırabilirdi. Bunlar, maliyeti yükselten kalemler. Servis taşımacılığını ihale ile taşıma şirketine vermişler. İşverenlerin belirlediği koşullarda şoförler işçileri taşıyor” dedi.
İstanbul Havalimanı’nın inşası sırasında da işçilerin benzer süreçlerden geçtiğini ve o zaman da kaza yaşandığını hatırlatan Karabulut, “İkinci kez yaşanan üçüncü havalimanı faciası diyebiliriz buna. Üçüncü havalimanını aşan hatta. Üçüncü havalimanında yaşanan işçi ölümlerinden deneyim kazanmışlar. Üçüncü havalimanı kazasında işçilerin durumu hakkında bilgi alabiliyorduk, burada bilgi bile alamıyoruz” diye konuştu.
Karabulut, kazanın ardından son durumu ise şöyle aktardı:
“Şu an herhangi bir vefat haberi gelmedi, araştırmaya çalışıyoruz. İki arkadaşımızın durumu ağır. Diğer arkadaşlarımızın ise kanamalarını vardı, hastaneye kaldırıldılar. Hastanelerden bilgi almaya çalışıyoruz ama kapalı kutu, dışarıya bilgi çıkmıyor.”
