Cumartesi Anneleri 883. haftalarında 28 yıl önce gözaltında kaybedilen Cüneyt Aydınlar için adalet istedi

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 184. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. 883. haftanın moderatörlüğünü 27 yıl önce öldürülen gazeteci Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe yaptı. Cumartesi Anneleri, 1994’te gözaltında kaybedilen Cüneyt Aydınlar için adalet istedi.

Menekşe Aydınlar: “Adalet istiyoruz”

İstanbul’da 20 Şubat 1994’te kaybedilen Cüneyt Aydınlar’ın annesi Menekşe Aydınlar, “28 sene önce Cüneyt gözaltında kaybedildi. Cüneyt, gözaltında dokuz gün kaldı. O günden beri haber alamıyoruz, adalet istiyoruz. Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz. Biz adalet istiyoruz, bulunmalarını istiyoruz. Ne yaptılarsa çıkarsınlar” dedi.

“Annem yedi sene boyunca kapının önüne koyduğu kanepede bekledi”

Cüneyt Aydınlar’ın kardeşi Emrah Aydınlar ise “Annem yedi sene boyunca kapının önüne koyduğu kanepede bekledi ama 28 yıl geçti abim yok. Cüneyt nerede? Artık annemin konuşacak mecali kalmadı. Düğünlerimizde ve cenazelerimizde yanımızda değildi, yeğenleri onu tanımadan büyüdü. Bu acılar hepimizin. Cumartesi İnsanları’ndan rahmetli Kiraz Şahin’i de anmak isterim. Galatasaray Meydanı’ndan haklı hukuk arayışımızdan asla vazgeçmeyeceğimizi de belirtmek isterim” diye konuştu.

Daha sonra Cüneyt Aydınlar’ın amcası Recep Aydınlar ve avukatı İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, yaşanan süreci anlattı.

“Hakikat ve adalet talebimizde ısrar ediyoruz”

883. haftanın basın açıklamasını İHD Tunceli Şubesi Eş Başkanı Gönül Sonbahar okudu.

Sonbahar, Cumartesi Anneleri adına yetkililere şöyle seslendi:

“Hukuktan ‘arındırılmış’ bir yargı sisteminin yarattığı adaletsizlik ortamında hakikat ve adalet talebimizde ısrar ediyoruz. Anayasadan, yasalardan, evrensel hukuktan bahsetmenin hiçbir karşılığının olmadığı  koşullarda yılgınlığa kapılmadan hukuku savunmaktan vazgeçmiyoruz. Biliyoruz ki insanı çaresizliğe sürüklemeyi amaçlayan bu koşulları aşmanın, barışı, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü yakalamanın başka da bir yolu yok.”

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi olan Cüneyt Aydınlar’ın 20 Şubat 1994’te Bakırköy’deki Ömür Durağı’nda polisler tarafından gözaltına alındığını ve Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldüğünü belirten Sonbahar, “Burada yedi gün kayıt dışı gözaltında tutulduktan sonra, 27 Şubat 1994’te gözaltı kaydı yapıldı. Ancak aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan 14 kişi mahkemeye sevk edildiklerinde aralarında Cüneyt yoktu” dedi.

Tanıklar Cüneyt Aydınlar’ın işkence gördüğünü açıkladı

Cüneyt Aydınlar ile aynı operasyonda gözaltına alınanların 17 Mart 1994’te avukatları aracılığıyla açıklamada bulunduğunu hatırlatan Sonbahar, şöyle devam etti:

“Tanıklar ayrıca yoğun işkence gören Cüneyt’in, ağır yaralı, bir ayağı kırık, yürüyemez haldeyken ‘Ölmeye hazır mısın, ölmeye gidiyorsun’ diyen polisler tarafından sürüklenerek bulunduğu hücreden götürüldüğünü ve onu bir daha görmediklerini anlattılar. İstanbul Emniyeti, Cüneyt’i soran ailesine ve İHD avukatlarına ’28 Şubat 1994’te yer göstermeye götürdük, elimizden kaçıp kayıplara karıştı’ cevabını verdi. Ailenin başvurduğu tüm yetkili merciler, elleri kelepçeli, ayakkabıları bağcıksız, görgü tanıklarının beyanına göre desteksiz ayakta duramayan birinin 30 kadar polisin elinden nasıl kaçabileceğini sorgulamadan polisin firar senaryosunu esas aldı. Savcılar olayı soruşturmak yerine, Cüneyt’in firar ettiği iddiasıyla yakalama kararı çıkardı. Hâkimler, Cüneyt’i kaybeden polisler hakkında beraat kararı verdi. Cüneyt Aydınlar dosyası evrensel hukuka aykırı olarak, zamanaşımı gerekçe gösterilerek kapatıldı.

“Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz”

Cüneyt Aydınlar’ın gözaltında kaybedilmesiyle ilgili etkin soruşturma yürütülmesi ve faillerin açığa çıkarılması çağrısında bulunan Sonbahar, “Cumartesi Anneleri son olarak, kaç yıl geçerse geçsin Cüneyt Aydınlar için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan,184 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.