Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

CHP’li Ömer Fethi Gürer: “Ukrayna’dan ithal tarım ürünlerine belge muafiyeti, kontrolsüz ve GDO’lu ürün girişinin önünü açar”

Ukrayna’dan yapılacak tarım ürünleri ithalatında uygulanacak esaslar hakkındaki cumhurbaşkanı kararı, bugün (3 Mart) Resmi Gazete’de yayımlandı. Türkiye’de gıda arzı güvenliğinin sağlanması ve gıda ürünlerine erişimde sorun yaşanmaması gerekçe gösterilerek alınan kararı, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Medyascope’a değerlendirdi. Gürer, “Kontrolsüz bitkisel ürünlerin ve GDO’lu ürünlerin ülkemize girişinin önü açılıyor. Türkiye’nin hububatta Rusya ve Ukrayna’ya bağımlılığı yüzde 88. Türkiye’nin kendi kendine yetebilmesi için acil önlemler alınmalı” dedi.

Resmi Gazete’nin bugünkü (3 Mart) sayısında yayımlanan ve tarımsal ürünlerin ithalatında sunulması zorunlu sertifika ve belgelerden Ukrayna’yı muaf tutan cumhurbaşkanı kararı ile, Türkiye’de gıda arz güvenliği sağlanmasının ve gıda ürünlerine erişimde sorun yaşanmamasının amaçlandığı belirtildi. Karara göre, Tarım ve Orman Bakanlığı’na sunulması zorunlu olan resmi sertifika ve belgeler, Ukrayna tarafından yeniden düzenlenmeye başlayıncaya kadar, resmi kontrollerde aranmayacak. 

Türkiye’nin, tarımsal ürün ithalatını gerçekleştirdiği ülkeler arasında birinci sırada yer alan Rusya ile ikinci sıradaki Ukrayna, dünya hububat üretiminin yüzde 25’ten fazlasını gerçekleştiriyor. 2021 yılı dış ticaret verilerine göre, Türkiye’nin 19,5 milyar dolarlık tarım ve gıda ürünleri ithalatının 4,3 milyar doları Rusya’dan, 1,5 milyar doları Ukrayna’dan yapıldı. 

Ömer Fethi Gürer: “Bu kararla ürün gelişini sürdürmeye çalışıyorlar”

Savaşla birlikte gıda arzı güvenliği tehdit altında olan ülkelerin, yeni arayışlara girmesi tarımsal ürün fiyatlarını yükseltirken, Türkiye için de riskler doğuruyor. Türkiye için gıda arzının sağlanmasındaki riskleri ve Ukrayna’ya tanınan belge muafiyetini CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şöyle değerlendirdi: “Savaş nedeniyle böyle bir karar alınmış olsa da yeni riskler doğurur. Şu an stoklarda açığımız var ve Ukrayna’dan gelecek ürünlerle ilgili kontrol yapılamıyor. Bu kararla ürün gelişini sürdürmeye çalışıyorlar. Kontrolsüz bitkisel ürünlerin ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sertifikalı olarak girişine izin vermediği GDO’lu ürünlerin ülkemize girişinin önü açılıyor. Kendi kendimize yetiyor olsak böyle kararlara ihtiyaç kalmazdı.”

“Türkiye’nin hububat ithalatında Rusya ve Ukrayna’ya bağımlılığı yüzde 88”

Türkiye kendi kendine yeten bir ülkeyken, yalnızca hububatta 1980’den bugüne üç buçuk milyon hektar tarım arazisini kaybettiğini belirten Gürer, “Türkiye’nin hububat ithalatında Rusya ve Ukrayna’ya bağımlılığı yüzde 88. Dünyada 200 milyon ton hububat dolaşımda ve bunun 60 milyon tonu Rusya ve Ukrayna’dan dünyaya dağılıyor. Gıda güvenliğini sağlamak için ithalatına bağlı olduğumuz ürünlerde bir an önce stoklarımızı yeterli seviyeye çıkarmamız gerekir. Aksi takdirde, fiyatlardaki artış hızlanacak ve sıkıntılar katlanacaktır” diye konuştu. Gürer, Türkiye’nin yaş meyve-sebze ihracatının da kesintiye uğrayabileceğini ve bunun çiftçi için ikinci bir baskı oluşturacağını söyledi. 

“Kendi üretimimizi artıracak tedbirler alınmalı”

Yurtdışından ithalle değil, kendi çiftçimizden alacağımız ürünle stoklarımızı doldurursak piyasanın dengelenme şansı olur” diyen Gürer, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) stoklarının artırılması gerektiğini belirtti. Gürer, TMO’nun çiftçiyi üretime teşvik edecek fiyatlar belirlemesinin önemini şu sözlerle açıkladı: 

Türkiye, son 10 yıldır ortalama 20 milyon ton civarında buğday üretiyor. Geçen yıl kuraklık nedeniyle buğday üretimi yaklaşık 4 milyon ton düştü. Yurtdışından dahili işleme rejimi kapsamında buğday ithal ediyoruz. O ithal ettiğimiz buğdayın bir kısmını işleyip, yurtdışına un ve makarna olarak satıyoruz. Bu durumda ithal buğday getirmemizde, gerek dahili işleme rejimi kapsamında, gerek Türkiye’nin kendi tüketimi konusunda sorunlar olacak. Bir yılda gübredeki fiyat artışına TÜİK yüzde 152 dese de, Tarım ve Orman Bakanı yazılı soruma yanıt olarak yüzde 342 olduğunu bildirmişti. Fiyatlardaki sürekli artış, çiftçinin gübre almasını zorlaştırıyor. Tarım ilacında yüzde 250, mazotta yüzde 120, sulama giderlerinde yüzde 128’lik fiyat artışları gerçekleşti. Bu fiyat artışlarına uygun bir taban fiyat belirlenerek, çiftçiyi ürünü ekmeye teşvik etmek gerekiyor. Bu yapılır ve verimliliği artırmak için çiftçi gübresini atarsa sorunumuz kısmen azalır.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.