Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Yem fiyatları fırladı, Edirneli besicinin toprakları hacizle satıldı

Edirneli besici Bülent Erden, artan hayvancılık maliyetlerini karşılayamadığı için önce Ziraat Bankası’ndan kullandığı büyükbaş hayvan kredisinden icralık oldu, sonra da Tarım Kredi Kooperatifleri’nden hayvan yemi karşılığı aldığı borcu ödeyemedi. Ziraat Bankası’nın haczettiği 300 dönümlük arazisini yitiren Erden’in Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borcu nedeniyle 7,5 dönüm arazisi daha satılıyor.

Türkiye’de mazot, yem, fide ve diğer tarım ve hayvancılık maliyetleri artarken, çiftçi ve hayvancının ürünü için belirlenen alım fiyatlarının düşük seyri, üreticiyi işi bırakma noktasına getirdi.

Ülkenin birçok bölgesindeki çiftçiler artık tarım girdi maliyetlerini karşılayamadıkları için ekim yapmak istemiyor, hayvancılarsa sürülerini dağıtıyor. Birçok çiftçi ve hayvancı, Ziraat Bankası, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalara olan borçlarını artık döndüremediği için topraklarını kaybetme riskiyle de karşı karşıya.

Edirne’nin Büyükismailce Köyü’nde besicilik yapan Bülent Erden de artan hayvancılık maliyetleri yüzünden işinden olanlardan. Erden’in 300 dönümlük arazisi Ziraat Bankası tarafından 30 büyükbaş hayvan satın almak için kullandığı krediyi ödeyemediği için haciz yoluyla elinden alınıp satıldı.

Erden’in, artan yem maliyetlerini karşılayamadığı için Tarım Kredi Kooperatifleri’nden kullandığı yem kredisi de kendisine haciz olarak döndü. Tarım Kredi Kooperatifleri’ne ödeyemediği borcuna karşılık Erden’in 7,5 dönümlük arazisinin satış işlemleri devam ediyor.

Süt fiyatı 80 kuruştan 90 kuruşa çıktı, maliyetler 15’e katlandı

Erden, yaklaşık dokuz yıl boyunca sürdürdüğü büyükbaş hayvancılığa ilk başladığında süt alım fiyatının 80 kuruş olduğunu, dokuz yılın sonunda hayvancılığı bıraktığındaysa süt fiyatlarının 90 kuruşa çıktığını aktarıyor. Ancak Erden, kullandığı yem için ödediği bedellerinse aynı dönemde en az 15 kat arttığını söylüyor.

Maliyetler artarken kazandığı paranın neredeyse yatay seyretmesi, Erden’in borçlarını ödeyememesine yol açmış:

Ziraat Bankası’ndan 2011 yılında hayvancılık kredisi aldım. 30 büyükbaş hayvan için, hayvan başı 6 bin liradan, toplam 180 bin lira verdiler. Kredimi ilk yıl ödeyemedim. Süt hayvancılığa başladığımda 80 kuruştu. Dokuz yıl hayvancılık yaptım. Dokuz yılda süt alım fiyatı 90 kuruş oldu. Ben yemin torbasını 9 liradan aldım hayvancılığa başladığımda. Hayvanlarımı sattığımda yemin torbası 150-200 lira arasında satılıyordu. Nasıl para kazanalım? Süt aynı durdu, et fiyatları aynı durdu ama girdiler hep yükseldi. 180 bin liralık borcum için, ‘Abi bir şey olmaz, fark etmez, biz bunu bir yapılandıralım’ dediler, borcumu üç defa yapılandırdılar. Borç yükselince en sonunda ‘Ben bunu ödeyemeyeceğim’ dedim. İcralık oldum. ‘550 bin lira borçla icraya düştün’ dediler. Ama tarlalarımı sattıklarında borcum 1 trilyona çıkmıştı.

Ziraat Bankası’nda tıkanınca, yem almak için Tarım Kredi Kooperatifleri’nden kredi kullandım. 66 bin liralık yem aldım. Onun borcu da yapılandırmalardan sonra 180 bin lira oldu. Onu da ödeyemedim. 7,5 dönüm arsam var köyün içinde, o arsayı satışa çıkardılar. Aynı tefeci gibi, borcun yuvarlandıkça, kartopu gibi dönerek büyüyor hep. Faizi de anaparanın içine koyup ona tekrar faiz işletiyor. Gerçek faiz böylece yüzde 160’a, yüzde 170’e çıkıyor. Tarım Kredi Kooperatifleri 2017’de 66 bin lira kredi kullandırdı bana. 2019’da icraya verdiğinde ‘Borcun 180 bin lira’ dedi. Bu borç 180 bin liraya nasıl çıkıyor? Bu bir devlet kuruluşu. Devlet kuruluşu olan Tarım Kredi Kooperatifleri nasıl yapıyor bunu?

“Kendi topraklarımızda ırgat olacağız”

Erden’e göre etrafındaki birçok çiftçi ve hayvancı borç sarmalından kurtulamadığı için topraklarını ve üretim aletlerini kaybediyor. Erden, binlerce dönüm toprağın borçlar yüzünden satıldığını ya da haczedildiğini, nihayet bu tarım topraklarının büyük şirketlere gittiğini aktarıyor:

Eskiden beyler vardı köylerde. 7 bin dönüm, 5 bin dönüm, 6 bin dönüm arazileri olan beyler vardı. Bunlar yavaş yavaş dağıldı. Topraklar köylülere geçti. Ama şu anda topraklar yavaş yavaş şirketlere geçiyor. Sıkışan satıyor da ama genelde haciz yoluyla alıyorlar. Hacze düşen bir tarlayı komşuları almak istese de alamıyor. Şirketler dönümüne 20 bin lira, 30 bin lira veriyor. Bunu da köylünün kendi bütçesiyle çiftçilikle alması mümkün değil. Geçenlerde bir arkadaşımın aşağı yukarı 300 dönüme yakın yeri satıldı. Beş-altı ay evvel yine 1.800 dönüm tek seferde şirketlere geçti. Bizim köyde hayvancılık yapan çoktu ama şu an yok. Kalmadı gibi. İki hane kaldı. Yani çiftçi her geçen gün yavaş yavaş batağa gidiyor. İcraya verildiğim zaman Ziraat Bankası avukatlarıyla görüşmeye gittim. 15 dakikada üç hacizli çiftçi aradı.

Bir arkadaşım arazilerini şirkete sattı. Şimdi aynı arazilerde ırgat olarak çalışıyor. Sattı, Tarım Kredi’ye olan borcunu ödedi. Sattı, Ziraat Bankası’na, özel bankalara olan borçlarını ödedi. Hep öyle yaparak bitti tarlaları. İleride herhalde biz köyde holdinglere ırgat olarak çalışacağız.

Konuşuyoruz, anlatıyoruz, hiçbir cevap yok. Ankara hiçbir şey söylemiyor. Ama hepsi toprakların holdinglere gittiğini biliyor. Bütün yöneticiler biliyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.