Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Üç büyüklerin menajer ağı (2): Becali ailesinin Galatasaray’a getirdiği futbolcular – Gigi Becali: “İyi olmayan futbolcularımı Türkiye’ye gönderip zengin ederim”

Gheorghe Hagi, Gheorghe Popescu, Florin Bratu, Bogdan Stancu, Juan Emmanuel Culio, Alexandru Cicaldau, Olimpiu Morutan… Romanya’nın futbol dünyasına kazandırdığı bu isimlerden bazıları Galatasaray tarihine geçerken; bazıları ise sarı-kırmızılı taraftarların kâbusu oldu. Bu isimler “Becali ailesi” sayesinde ortak bir paydada buluştu. FCSB Kulübü Başkanı Gigi Becali’nin başını çektiği, kardeş menajerler Ioan ve Victor’un güçlenmesinde büyük pay sahibi olduğu Becali ailesi, söz konusu futbolcuların “parçalı” formayı giymesini sağladı. Medyascope Spor Servisi olarak serimizin ikinci bölümünde, Becali ailesinin Galatasaray’a getirdiği futbolculardan bazılarını, sizin için derledik.  

Gheorghe Hagi ve bacanağı Gheorghe Popescu, Galatasaray’a UEFA Kupası’nı getirdi

Romanya Milli Takımı, tarihinin en büyük başarısını 1994 FIFA Dünya Kupası’nda elde eder. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ev sahipliğinde düzenlenen turnuvada Romanya, A Grubu’nda Kolombiya, İsviçre ve ABD ile kozlarını paylaşır. Anghel Iordanescu’nun öğrencileri, grup aşamasında Kolombiya ve ABD’yi mağlup ederek son 16 turuna yükselmeyi başarır. Son 16 turunda ise “Karpatların Maradonası” lakaplı Gheorghe Hagi’nin sırtladığı Romanya, karşısında Hagi’nin lakabına esin kaynağı olan Diego Armando Maradona’nın Arjantin’ini bulur. Romanya, karşılaşmayı 3-2 kazanırken; Hagi ise Arjantin filelerini sarsarak adından söz ettirir. Ancak Arjantin’i eleyerek büyük sükse yapan Orta Avrupa’nın güneydoğusunda yer alan bu ülkenin hayalleri, çeyrek finalde karşı karşıya geldiği İsveç maçı ile sona erer.

Romanya ile Arjantin’i karşı karşıya getiren 1994 FIFA Dünya Kupası son 16 turu karşılaşmasının özet görüntüleri:

1994 FIFA Dünya Kupası’na damga vuran Gheorghe Hagi, dönemin Barcelona teknik diretörü Johan Cruyff’u adeta büyülemiştir. Cruyff’un yoğun ısrarı sonrası Barcelona’ya transfer olan Hagi, iki sezon boyunca bordo-mavili formayı terletir. Ancak Rumen yıldız, bir türlü İspanya’da mutlu olmayı başaramaz. 31 yaşına gelen ve oynadığı takımlarda “1. adam” olmayı seven Hagi, kariyerinin ilk döneminden itibaren yakın dostu olan Romanya’nın en zengin iş insanlarından Gigi Becali ile ortak bir paydada buluşarak Türkiye’nin yolunu tutmaya karar verir. Bu ikilinin aldığı kararda genç teknik direktör Fatih Terim’in de payı büyüktür. Galatasaray ile yeni bir yapılanmaya giden Fatih Terim, 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ardından Hagi’yi İstanbul’a getirmeyi başarır.

“Parçalı” formayı sırtına geçirdiği ilk günden itibaren Galatasaraylı taraftarların sevgilisi olmayı başaran Gheorghe Hagi’nin, teknik direktörü Fatih Terim gibi büyük hayalleri vardır. Hagi, bu amaç doğrultusunda, yakın dostu Gigi Becali’yi de araya sokarak 1997 yılında büyük bir transferin gerçekleşmesinde önemli rol oynar. Gheorghe Hagi, bacanağı Gheorghe Popescu’yu Galatasaray’a gelmeye ikna etmiştir. Barcelona’da o dönem kaptanlık pazubandının sahibi olan Popescu, sarı-kırmızılı kulübün çehresini tamamen değiştirir. Hagi ve Popescu ikilisi, Amerikan filmlerinden duymaya alıştığımız “Son bir iş dostum, lanet olası sadece son bir iş” repliği arasında hedef olarak UEFA Kupası’nı belirlemiştir. 

Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray, 1996 ile 2000 yılları arasında Süper Lig’i domine eder. Bu süre zarfında sayısız kupa kazanan sarı-kırmızılılar, aynı zamanda UEFA Kupası’nda da finale yükselmeyi başarır. Türk futbol tarihinin en değerli kupa yolcuğunun finalinde rakip Arsenal’den başkası değildir. İngiltere Premier Lig’in en köklü kulüplerinden Arsenal, karşılaşmanın mutlak favorisidir. Ancak maç boyunca rakibine zor anlar yaşatan Cimbom, karşılaşmayı penaltı vuruşlarına taşır. 120 dakikalık bölüme ise Gheorghe Hagi’nin yumruğu damga vurur. Tony Adams ile girdiği ikili mücadele esnasında sinirlerine hakim olamayan Hagi, İngiliz futbolcunun sırtına yumruğu geçirir. Rumen yıldız, gördüğü kırmızı kart ile takımını 10 kişi bırakır. Ancak Gheorghe Hagi’nin bu hatasını, başka bir Rumen yıldız Gheorghe Popescu unutturur. Seri penaltı atışlarının sonuncusunda topun başına geçen Popescu, fileleri sarsmayı başararak Galatasaray’a UEFA Kupası’nı getiren isim olarak kayıtlara geçer. 

Galatasaray’ın Arsenal’ı yenerek UEFA Kupası’nı kazandığı karşılaşmanın özet görüntüleri:

Hagi ve Popescu’nun Galatasaray’daki başarılı performansı; 1996-1997 sezonunun devre arasında Iulian Filipescu’nun, 1997-1998 sezonun devre arasında ise Adrian Illie’nin formayı terletmesine yol açar. 1999’a kadar forma giydiği Galatasaray’da 59 lig maçında beş gol atan Filipescu, bu dönemde üç lig şampiyonluğu yaşamasına rağmen pek iz bırakmaz. Illie ise kısa süre içinde Galatasaraylı taraftarların ağızlarına bir parmak bal çalıp Valencia’nın yolunu tutar. Söz konusu isimler, Galatasaray camiasının Romanyalı futbolculara olan bakış açısını tamamen değiştirir. Bu durum ise en çok Romanya futbolunu tekeline bağlamış olan Gigi Becali’nin işine gelecektir. 

Gheorghe Hagi’nin Galatasaray kariyeri

Galatasaray formasını toplam 132 kez terleten Gheorghe Hagi, bu maçlarda 59 gol atıp, 51 de asist yapar. Sarı-kırmızılı forma ile Süper Lig’de dört şampiyonluk yaşayan Hagi, iki kez de Türkiye Kupası sevinci yaşar. Rumen yıldız, aynı zamanda UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupası’nın kazanılmasında da büyük rol oynar. 

Gheorghe Popescu’nun Galatasaray kariyeri:

1997 ile 2001 yılları arasında Galatasaray formasını toplam 111 kez terleten Gheorghe Popescu, bu maçlarda beş gol atar. Sarı-kırmızılı forma ile Süper Lig’de dört şampiyonluk gören Popescu, iki kez de Türkiye Kupası sevinci yaşar. Rumen yıldız, aynı zamanda UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupası’nın kazanılmasında da büyük rol oynar. 

Gheorghe Popescu, Becali ailesinin Türkiye’deki temsilcisi oldu

Romanya futbolunun tek söz sahibi ismi olan Gigi Becali, Gheorghe Hagi ve Gheorghe Popescu’nun Galatasaray’daki başarılarının ardından Türkiye’nin önemli bir pazar olabileceğine kanaat getirir. Ancak Becali, bu yolda tek başına hareket etmek istemez. Gigi Becali’nin kuzenleri, kardeş Ioan ve Victor’un da futbolcu menajeri olarak işin içine girmesini ister. Söz konusu isimlerin Türkiye pazarındaki en büyük destekçileri ise Hagi ve Popescu olacaktır… Ioan ve Victor kardeşler, Romen yıldız adaylarının neredeyse hepsiyle sözleşme imzalar. Plan oldukça basittir: Romanya Ligi’nde yeni yeni filizlenen genç futbolcular, Galatasaray başta olmak üzere Süper Lig takımlarına pazarlanacaktır. 

Becali ailesi, Galatasaray’ı gözüne kestirmiştir. En doğru zamanı beklemeye koyulan aile üyeleri, en büyük atağını Fatih Terim’in sarı-kırmızılı kulüpteki ikinci döneminde yapar. İtalya macerasının ardından Galatasaray’a dönen Terim, 2002-2003 sezonunda takımı ile ligde ikinci sırayı elde eder. Bu başarısızlık, tecrübeli teknik direktörün adeta gözünü döndürür. 2003-2004 sezonuna iddialı bir kadro ile giriş yapmak isteyen Galatasaray, Fatih Terim’in direktifleri doğrultusunda transfer atağına kalkar. Fırsattan istifade eden Ioan ve Victor kardeşler, Gheorghe Popescu aracılığıyla, Ovidiu Petre, Florin Bratu ve Gabriel Tamas gibi Romanya’nın genç yeteneklerini Galatasaray’a önerir. Sarı-kırmızılı kulüp, bu üç futbolcuyu toplam 4,45 milyon euro bonservis bedeli ödeyerek renklerine bağlar. 

Galatasaray, 2003-2004 sezonunda kurduğu pahalı kadroya rağmen ligi altıncı sırada tamamlar. Fatih Terim, başarısız geçen sezonun 26. haftasında Galatasaray’dan ayrılır. İlginç şekilde Romanya futbolundan kopamayan sarı-kırmızılılar, Terim’den boşalan teknik direktörlük görevine ise Gheorghe Hagi’yi getirir. Öte yandan Petre, Bratu ve Tamas, Galatasaray forması ile birbirinden başarısız performansların altlarına imza atar. Söz konusu üç futbolcu, parçalı forma ile toplam 60 maça çıkabilir. 

Genç Rumenler’in kötü performansları, eleştiri oklarının Gheorghe Popescu’ya çevrilmesine neden olur. Popescu ise kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt vermeyi ihmal etmez. Ioan ve Victor kardeşlerin Türkiye pazarındaki bir numaralı yardımcısı Gheorghe Popescu, 9 Haziran 2004 tarihinde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanır: “Galatasaray futbolcu konusunda iyi şeyler yapmış ise şu ana kadar bunu hep Rumenler sayesinde yaptı. Bratu ve Petre konusunda eleştiriliyorum. Ama benim suçum yok. Genç ve gelecek vaat eden futbolcular istediler. Eğer sabırlı değillerse bu transferlerde benim suçum ne? Hem Bratu hem Petre çok yetenekli futbolcular. Fatih Terim genç, geleceğe dönük bir takım kurmak istiyordu. Ancak zamanı olmadı. Çünkü Türkiye’de sabır gösterilmiyor. Hem Becali hem ben Galatasaray’ı o kadar çok seviyoruz ki kazık atmamız söz konusu dahi olamaz. Bu bize yapılan büyük bir haksızlık. Biz her zaman Galatasaray’ın iyiliğini istedik. Galatasaray’a artık Rumen futbolcu getirmek istemiyoruz.”

Culio ve Stancu…

Gheorghe Hagi ve Gheorghe Popescu’nun ardından Galatasaray’a transfer olan Rumen futbolcular beklentilerin oldukça uzağında kalır. Sarı-kırmızılı kulüp, bu sebepten ötürü bir müddet Romanya’da yetişmiş futbolculardan uzak durmaya başlar. Ancak ilk döneminde aldığı başarısız sonuçlar nedeniyle gönderilen Gheorghe Hagi’nin 22 Ekim 2010 tarihinde yeniden Galatasaray’a imza atması, Becali ailesinin ellerini ovuşturmalarına neden olur. Hagi, gözlerini bir kez daha ülkesine çevirmiştir. Ancak Petre, Bratu ve Tamas transferlerinde rol oynayan Gheorghe Popescu artık denklemde yoktur. Galatasaray, 2010-2011 sezonun devre arasında Emmanuel Culio ve Bogdan Stancu’yu kadrosuna katar. Cimbom, CFR Cluj forması giyen Culio’ya 2 milyon euro, Steaua Bükreş’te top koşturan Bogdan Stancu’ya ise 5 milyon euro bonservis bedeli öder. Söz konusu iki ismin ortak özelliği ise menajer Victor Becali’nin futbolcuları olmalarıdır. 

2010-2011 sezonunu sekizinci sırada bitiren Galatasaray’da yer yerinden oynar. Özellikle NEF Stadyumu’nda oynanan ilk Fenerbahçe derbisinin kaybedilmesi, Hagi’nin de sonunu hazırlar. Yeni sezonda büyük yapılanmaya giden Galatasaray’da Emmanuel Culio ve Bogdan Stancu, Fatih Terim tarafından gözden çıkarılan ilk isimler olur. Sarı-kırmızılıların 5 milyon euro karşılığında renklerine bağladığı Stancu, toplam 14 maça çıkar ve sadece iki kez fileleri sarsabilir. Culio ise 15 maçta üç kez gol sevinci yaşayabilmiştir. 

Alexandru Cicaldau ve Olimpiu Morutan, beklentilerin uzağında kaldı

Bodgan Stancu transferinden başı yanan Galatasaray, bir kez daha Becali ailesinden uzak durmaya başlar. Ta ki 4 Temmuz 2021 tarihine kadar… Gheorghe Hagi ve Gheorghe Popescu, 2021-2022 sezonu hazırlıklarını sürdüren Galatasaray’ı Florya Metin Oktay Tesisleri’nde ziyaret eder. Bu ziyaretin, Galatasaray’ın transfer politikasında ne gibi etkisi olduğu bilinmiyor. Ancak 4 Temmuz’dan kısa süre sonra sarı-kırmızılı kulübün yeniden Romanya piyasasına açıldığı biliniyor…

Ioan Becali’nin menajerliğini yaptığı Rumen futbolcu Alexandru Cicaldau, 24 Temmuz tarihinde Galatasaray’a imza atar. Romanya’nın Craiova takımından 24 yaşındaki orta saha oyuncusunu 6,5 milyon euro karşılığında renklerine bağlayan Cimbom, 25 Ağustos’ta ise başka bir Rumen futbolcuyu kadrosuna katar. Romanya’da geleceğin Gheorghe Hagi’si olarak gösterilen Olimpiu Morutan, Gigi Becali’nin başkanlığını yaptığı FCSB’den 3,5 milyon karşılığında transfer edilir. 22 yaşındaki Morutan, tıpkı Cicaldau gibi Ioan Becali’nin futbolcusudur. 

Cicaldau ve Morutan, sezona fırtına gibi giriş yapar. Ancak ilk haftalarda göstermiş oldukları performanslar ile taraftarların beğenisini kazanan ikili, Galatasaray’ın sezon içinde düşüşe geçmesiyle eleştiri oklarının hedefi olur. Öyle ki Galatasaray’daki kötü gidişat, teknik direktör Fatih Terim ve başkan Burak Elmas’ın bile sonunu hazırlamıştır. Terim’den boşalan teknik direktörlük görevine gelen Domenec Torrent ise özellikle Morutan’a şans vermeyi tercih etmez. Cicaldau, 35 maçta süre alıp dokuz gole doğrudan katkı sunarken; Morutan ise çıktığı 31 maçta sekiz golde pay sahibi olur. Galatasaray’daki gelecekleri pamuk ipliğine bağlı olan bu iki futbolcunun da yaz transfer döneminde takımdan ayrılması bekleniyor. 

Öte yandan Olimpiu Morutan’ın Galatasaray’a olan transferi, halihazırda baş ağrıtmaya devam ediyor. Öyle ki Rumen ekibi FCSB’nin sahibi Gigi Becali, Morutan transferinde Galatasaray’ın yükümlülüklerini zamanında yerine getirmediğini ve bu nedenle sarı-kırmızılıları UEFA’ya şikayet ettiğini açıkladı. Konuya ilişkin Prosport’a konuşan Becali, “Galatasaray beni bitirdi baba. Öyle ki Türkleri UEFA’da dava ettim. Türkler de Araplar da hep böyle yapıyorlar. Oyuncuyu veriyorsun sonra ödemeleri unutmuş gibi yapıyorlar. Onlara acıyacak mıyım?” dedi.  

Ioan ve Victor kardeşlerin Gheorghe Popescu aracılığıyla Galatasaray’a getirdikleri Ovidiu Petre, Florin Bratu ve Gabriel Tamas üçlüsü, kariyerlerinin devamında tepetaklak aşağı gitti. Petre, 2004-2005 sezonu ortasında Romanya’ya dönerek Politehnica Timişoara takımına transfer oldu. Geleceğin en büyük yıldızlarından olarak gösterilen Bratu ise Galatasaray’ın ardından sırasıyla Nantes, Dinamo Bükreş, Valenciennes, Gaz Metan ve Gloria Bistriţa gibi alt seviye takımların formalarını giydi. Öte yandan 20 yaşındayken Türkiye’nin yolunu tutan Tamas; sene sonunda Rus ekibi Spartak Moskova’ya imza attı. Kariyerinin kalan bölümünde sıkça hem ülke hem de kulüp değiştiren Tamas; sırasıyla Celta Vigo, AJ Auxerre, West Brom, Doncaster Rovers, Watford, Cardiff, Hapoel Haifa ve CFR Cluj, Astra Giurgiu ve Universitatea Cluj formalarını terletti.

Gheorghe Hagi’nin gözbebekleri Emmanuel Culio ve Bogdan Stancu, 2010-2011 sezonu sonunda Orduspor’a kiralanır. Galatasaray’a 2 milyon euroya mal olan Culio, Orduspor’un ardından Mersin İdman Yurdu, Deportivo La Coruna ve Al Wasl takımlarında top koşturur. Galatasaray’ın 5 milyon euroyu gözden çıkardığı Stancu ise sırasıyla Gençlerbirliği ve Bursaspor’da ter döker. Stancu, halihazırda TFF 1. Lig’inde mücadele eden Eyüpspor’da forma giyiyor.

Yıllar içinde yaptığı bir açıklamada, “İyi olmayan futbolcuları Türkiye’ye gönderip zengin ederim, iyi olanları da Avrupa’ya satarım” diyen Gigi Becali’den futbolcu transfer etmenin doğru olup olmadığı konusundaki yorumları, siz değerli okuyucularımıza bırakıyoruz… 

“Üç büyüklerin menajer ağı” başlıklı serimizin ilkine buradan ulaşabilirsiniz:

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.