Halkların Demokratik Partisi (HDP) 24, 25 ve 26. dönem Diyarbakır Milletvekili, siyasetçi Altan Tan, katıldığı bir televizyon programındaki konuşması nedeniyle “PKK propagandası yapma” suçundan bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, cezayı ertelemedi. Medyascope’a konuşan Altan Tan, “Mahkeme, üç saat süren programdan iki cümle alarak bu kararı vermiş. Ayrıca verilen hapis cezasını da ertelememesi dikkat çekicidir” dedi.
“Alelacele bir karar alınmış bu karar devlet içindeki bazı art niyetli grupların işi”
Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesi, siyasetçi Altan Tan’a katıldığı bir televizyon programındaki sözleri nedeniyle “PKK propagandası yapma” suçundan bir yıl üç ay hapis cezası verdi ve cezayı ertelemedi.
Kararı Medyascope’a değerlendiren Tan, mahkemenin iki celse gibi kısa bir sürede bu kararı verdiğine dikkat çekerek, “Benim beş yıldır süren davalarım var. Mahkemede hiçbir talibimizi değerlendirmedi. Programı yöneten Ahmet Hakan’ın dinlenmesi, üç saat süren yayına ait bant çözümünün yapılması gibi taleplerimiz reddedildi. Mahkeme, üç saat süren programdan iki cümle alarak bu kararı vermiş. Ayrıca verilen hapis cezasını da ertelememesi dikkat çekicidir. Alelacele bir karar alınmış, bu kararın devlet içindeki bazı art niyetli grupların işi olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“PKK’li olmadığımı, Kürtlerin haklarını savunduğunu söyledim”
Mahkemedeki savunmasına da değinen Tan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben PKK’li olmadığımı, bunu herkesin bildiğini, PKK’nin de bundan dolayı bana eleştiriler getirdiğini ancak Kürtlerin anadilde eğitim hakkı dahil tüm demokratik haklarını savunduğumu defalarca belirtmeme rağmen mahkeme kararında ısrar etti. Üç saate yakın süren bir programda defalarca şiddete, teröre ve illegal yollara karşı olduğumu,
PKK’nin mutlaka silah bırakması ve tüm Kürtlerin demoratik yollardan haklarını aramaları getektiğini söylememe rağmen rasgele iki cümlenin başını sonunu almadan iki celsede karar verdiler. Hulki Cevizoğlu gibi bir terbiyesiz provokatörün telkinleri ile kasıtlı ve hukuk dışı bir karar olduğunu düşünüyorum. Benim PKK’li olmadığımı, hiçbir örgütle bir bağlantımın bulunmadığını başta MİT, CIA ve PKK olmak üzere herkes biliyor.”
