Türkiye’de, 2016 yılında yapılan bir düzenleme ile uygulamaya konulan kayyum uygulaması Diyarbakır’daki valilere yaramadı. Daha önce kentte görev yapan valiler, batıdaki büyük kentlere atanırken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Hasan Basri Güzeloğlu’nun ardından Münir Karaloğlu da merkeze çekildi. İki vali de görev yaptıkları dönemde, ithal ve çifte maaşlı bürokratlar, belediyeden yapılan harcamalar ve ihalelerle sık sık gündeme gelmişti.
Hüseyin Aksoy kayyumluk görevini kabul etmedi
Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanları Gültan Kışınak ve Fırat Anlı’nın 2016 yılında görevden alınarak tutuklanmasının ardından o dönem kentte vali olan Hüseyin Aksoy’dan belediyede kayyum olarak görev yapması istendi. Ancak, Aksoy, “büyükşehir sınırlarının geniş olması” ve “yoğunluk” gerekçesiyle kayyumluk görevini kabul etmedi. Aksoy’un kayyumluğu kabul etmemesi üzerine daha önce Diyarbakır’da vali yardımcılığı yapan ve Ankara-Etimesgut Kaymakamı Cumali Atilla, Büyükşehir Belediyesi kayyumu olarak atandı. Atilla, 2019 yerel seçimlerinde AKP’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapıldı ve HDP’nin adayı Selçuk Mızraklı karşısında seçimi kaybetti.
500 milyonluk kuyumcu vurgunu ve Sayıştay raporlarına yansıyan yolsuzluklar
Hüseyin Aksoy’un Kocaeli Valisi olarak atanmasından sonra Diyarbakır’a vali olarak atanan Hasan Basri Güzeloğlu, kayyumluk görevini üstlendi. Güzeloğlu göreve başlar başlamaz, daha önce kayyum uygulamasını antidemokratik bularak basın açıklamasıyla kınayan bazı sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin kendisini belediyede ziyaret ederek tebrik etmesi istemesi tartışma yaratmıştı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne Sakarya ve Kocaeli gibi illerden getirilen “ithal bürokratlar” ve yaklaşık 500 milyon tutarında kuyumcu vurgunu da tepki çekmişti. Aralarında üst düzey bürokrat, hâkim ve savcıların da olduğu çok sayıda kişinin adının karıştığı kuyumcu vurgunuyla ilgili açılan davada sadece vatandaşlar şikayetçi olurken üst düzey kamu görevlilerinin şikayetçi olmaması dikkat çekmişti.
Güzeloğlu, Mızraklı’nın görevden alınmasını istemişti
Hasan Basri Güzeloğlu, İçişleri Bakanlığına yazı yazarak 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP’den Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Selçuk Mızraklı daha mazbatasını bile almadan görevden alınmasını istemişti. Belediyede yaşanan ve Sayıştay raporlarına yansıyan yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelen Güzeloğlu, 10 Haziran 2020’deki kararname ile merkeze çekildi. Güzeloğlu’nun yerine Münir Karaloğlu atandı.
Karaloğlu’nun ithal bürokratları ve tartışma yaratan heykeller
Güzeloğlu’dan sonra Diyarbakır’da vali olarak atanan Münir Karaloğlu, hem belediye hem de kendisine bağlı kamu kuruluşlarının başına Antalya başta olmak üzere batıdaki illerden getirdiği “ithal bürokratlar” ile gündeme geldi. Karaloğlu, Antalya’dan getirilip Diyarbakır’da soğuktan kuruyan palmiyeler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde genel sekreter yardımcılığı yapan Ercan Bircan ile belediye çalışanı Ramazan Ekmedi’nin bir daire başkanını şantaj ve tehditle istifaya zorladıkları gerekçesiyle tutuklanması, çok tartışılan karpuz ve çocuk heykeli gibi olaylar ile gündeme geldi.
AKP ve MHP’lileri de kızdırmıştı
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
AKP il başkanı ve heyetini valilik protokol kapısı yerine vatandaş girişinden içeri aldığı gerekçesiyle de gündeme gelen Karaloğlu, son olarak fuar için Diyarbakır’a gelen Erbil Valisi Omed Xoşnaw’ın kendisini ziyaret sırasında verdiği hediye ile bazı MHP’lilerin hedefi haline gelmişti. Ziyarette Erbil Valisi Xoşnaw, Karaloğlu’na üzerinde, Kürdistan yazılan fotoğraf albümü hediye etmiş, bazı MHP’liler bu duruma tepki göstermişti.
Karaloğlu da görev süresi dolmadan merkeze çekildi
Tarihi Diyarbakır Surları’nın restorasyonu için büyük çaba sarf eden ve restorasyon çalışmasında önemli aşama kaydeden Karaloğlu da görev süresi dolmadan merkeze çekildi. Belediye bünyesinde Kürtçe kurslar açılması, Organize Sanayi Bölgesindeki istihdama yönelik çalışmaları ve Diyarbakır’ın tanıtımı için yapılan çalışmalar ile de gündeme gelen Karaloğlu’nun yerine Mersin Valisi Ali İhsan Su atandı.
Kayyum uygulması valilere yaramadı
Daha önceki Diyarbakır valileri batıdaki büyük kentlerer atanırken, kayyum uygulaması ile birlikte Diyarbakır’da hem valilik hem Büyükşehir Belediyesi’nde kayyumluk yapan Hasan Basri Güzeloğlu ve Münir Karaloğlu’nun merkeze çekilmesi, “Diyarbakır’da kayyum uygulaması valileri yedi” yorumlarını beraberinde getirdi.
Ruhavioğlu: “Erbil Valisi ile görüşme milliyetçi kesimde rahatsızlık uyandırdı”
Diyarbakır merkezli Rawest Kürt Çalışmaları Merkezi’nin yöneticisi Reha Ruhavioğlu, Münir Karaloğlu’nun valiliğinin de görevden alınma motivasyonunun da öncekilerden farklı olduğunu düşündüğünü söyledi. Ruhavioğlu, şöyle konuştu:
“Karaloğlu’nun kayyumluğu daha çok bir valiye yüklenmiş ek bir yük gibi gördüğünü ve vatandaş nezdinde de kayyumdan çok vali olarak kabul edildiğini söylemek daha doğru olacaktır. Uzun zaman sonra aynı zamanda kayyum olan bir bürokratın kayyumluk kimliğinin arkaya atıldığını ve bürokrat olarak beğenildiğini gözlemledik. Kendisiyle ilgili şehir politikalarında yerelin fikrini yeterince almamak, bürokratları daha çok dışarıdan getirmek gibi eleştiriler olsa da Karaloğlu’nun bu gibi gerekçelerle görevden alınmış olduğunu düşünmek meseleyi basite indirgemek ve yanlış okumak olacaktır.
Karaloğlu’nun öne çıkan iki belirgin özelliği şehri turizm alanında bir cazibe merkezine dönüştürmesi ve Kürtçe ile barışık bir politika izlemesiydi. Daha önceki valilik deneyimlerine ve yürüttüğü projelere bakıldığında bu görevden almanın çok erken bir tasarruf olduğu anlaşılıyor. Diğer yandan gerek Kürtçe ile barışık bir tutum sergilemesi gerekse Erbil valisi ile görüşme gibi uygulamalarının milliyetçi kesimde rahatsızlık uyandırdığını biliyoruz. Özellikle Erbil valisini Kürtçe selamlaması ve kendisine hediye edilen fotoğraf albümünün üzerinde Kürdistan yazması bu rahatsızlığı artırmıştı. Bu yönüyle Karaloğlu, kentteki muhalif sivil toplumla teması düşük olsa bile bu sivil toplumun sahip çıktığı bir aktöre dönüştü.“
“Karaloğlu Soylu’yu aşabilen, Erdoğan ile doğrudan teması olan bir valiydi”
Ruhavioğlu, Karaloğlu’nun kayyumlık görevi ile ilişkili olarak yanlış veya kötü kabul edilen çalışmaları sebebiyle değil vali olarak yaptığı çalışmaları sebebiyle görevden alınmış olabileceğini de belirterek, şu değerlendirmede bulundu:“Karaloğlu gibi Soylu’yu aşabilen, Erdoğan ile doğrudan teması olan biri dahi böyle inisiyatifler sebebiyle merkeze çekiliyorsa bu, sonra gelen bürokratlar için de bir mesaj içermektedir.”