Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Altılı Masa Kurumsal Reformlar Komisyonu: “Ekonomik kurumlar yeniden yapılanacak”

Altılı Masa Kurumsal Reformlar Komisyonu, Strateji ve Planlama Teşkilatı’nın kurulması, Merkez Bankası bağımsızlığının sağlanması, Ekonomik ve Sosyal Konsey’in yeniden yapılandırılması, kamu maliyesindeki gerçek durumun tespiti üzerine çalışmalarını kamuoyuyla paylaştı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte kurumsal yapılarda yıkım yaşandığı belirtilen raporda, şeffaflık ve liyakatin önemi vurgulandı. CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, en kısa vadede alınması gereken tedbirin, erken seçim olduğunu söyledi.

Haber: Özgecan Özgenç
Kamera & Kurgu: Furkan Erdem

Bürokraside ve ekonomi yönetiminde, geçmişte üst düzey görevler üstlenen parti yetkililerin yer aldığı Altılı Masa Kurumsal Reformlar Komisyonu’nda, eski Hazine Müsteşarı CHP’li Faik Öztrak, eski Hazine Müsteşarı DEVA Partili İbrahim Çanakcı, eski Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Demokrat Partili Bülent Şahinalp, eski Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Gelecek Partili Feridun Bilgin, eski Merkez Bankası Başkanı İYİ Partili Durmuş Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Saadet Partili Sabri Tekir çalışma yürütüyor. İlk raporun açıklandığı toplantı, Durmuş Yılmaz’ın moderatörlüğünde ve Tekir’in “Tam bir mutabakatla hazırladık” dediği rapor özeti sunumuyla başladı. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Varlık Fonu gibi kurumları unutmadıklarını söyleyen Çanakcı, rapor hazırlanırken gözden geçirdiklerini ve sonraki çalışmalarında bu kurumların da üzerine eğileceklerini söyledi. Öztrak ise ekonomi yönetimine dair tespitlerin ardından “En kısa vadede alınması gereken en önemli tedbir şudur: bir an evvel sandığı getirsinler ve gitsinler” dedi.

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle kurumsal yapı tahrip edildi”

Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu Başkanı Feridun Bilgin, güçler ayrılığının yerini güçler birliğine bıraktığını, kurumsal yapıların tahrip edildiğini söyledi ve “2018’den itibaren tecrübe etmeye başladığımız ucube cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, devletin yönetim modeli, kurumsal yapısı, hukuk, temel hak ve özgürlükler ve ekonomi başta olmak üzere tüm alanlarda büyük bir yıkıma yol açmıştır” diye konuştu.

“Hazine’ye belirsiz yüklerle mali disiplin bozuldu”

Mevcut durumun tespitine ilişkin konuşan CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Delik deşik olan kamu ihale sistemi keyfi, yandaşa teslim özelleştirmeler, şeffaf olmayan ihalelerle dağıtılan, hesapsız garantilerle geleceğimizi ipotek altına alan Kamu Özel İşbirliği modeli, Türkiye Varlık Fonu gibi paralel bütçe uygulamaları ve Merkez Bankası rezervlerinin kural dışı arka kapı yöntemiyle satılması, kamu maliyesini denetlenmeyen, açık ve gizli ağır yükler altına sokmuş, mali disiplin bozulmuştur.”

Öztrak, kurumsal kapasitesi ve güvenilirliği en ağır yara alan kurumlardan birinin TÜİK olduğunu ve başta enflasyon olmak üzere işsizlik, büyüme, yoksulluk ve gelir dağılımı gibi temel istatistiklere güven kalmadığını söyledi. Ekonomik belirsizliğin ve güven kaybının etkisiyle CDS risk priminin 800 puanın üzerine çıktığını söyleyen Öztrak, kur korumalı mevduat gibi uygulamalarla Hazine’ye belirsiz yükler yüklendiğini belirtti. 

İktidara gelir gelmez, cumhurbaşkanına bağlı, seçkin, liyakatli ve deneyimli denetim personeli ve uzmanlardan oluşan bir “Durum ve Hasar Tespit Komitesi” oluşturacaklarını söyleyen Öztrak, “Türkiye, kuralsızlık yerine kuralın, keyfilik yerine hesap verebilirliğin hâkim olacağı yeni bir dönemin şafağındadır” dedi.

“Ekonomik ve Sosyal Konsey’e işlevsellik kazandırılacak”

Demokrat Parti Ekonomik İşler Başkanı Bülent Şahinalp de 2009 yılından bu yana hiç toplanmayan Ekonomik ve Sosyal Konsey’e (ESK) işlevsellik kazandıracaklarını söyledi. İşçi ve işveren sendikalarının temsilcilerinin yer alacağı konseyin görev tanımlarını Şahinalp, şöyle açıkladı: “ESK’yi ekonomik istikrar, kaynak tahsisinde etkinlik, verimlilik, rekabet gücünün artırılması, yoksulluk ve gelir dağılımında eşitsizlik gibi, ekonomik ve sosyal sektörleri çapraz kesen konularda farklı kesimlerin politika önerilerinin değerlendirildiği, uzlaşma ve diyaloğun sağlandığı bir platform olarak tanımlıyoruz.”  

“Strateji ve Planlama Teşkilatı, bürokrasiden uzak, meselelere stratejik yaklaşacak dinamik bir yapı”

Strateji ve Planlama Teşkilatı’nın kurulmasına dair çalışmalarını paylaşan DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, teşkilatın başlangıçta cumhurbaşkanına, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçildiğinde ise başbakana doğrudan bağlı olacağını söyledi ve “Bu teşkilat, küresel gelişmelerle bütünleşik olarak, tüm kesimleri kapsayacak bütüncül bir yaklaşımla, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ekseninde; ulusal, bölgesel ve sektörel bazda strateji, reform, plan ve programları hazırlayacaktır” diye konuştu.

Merkez Teşkilatı, Yüksek Planlama ve Koordinasyon Kurulu, Ekonomik ve Sosyal Konsey Sekretaryası, Dış Temsilcilikler, Özel İhtisas Komisyonları organlarından oluşacak teşkilat için Çanakcı, “Amacımız gereksiz bürokrasiden uzak duracak ve meselelere stratejik düzeyde yaklaşan dinamik bir teşkilat kurmaktır” dedi.

“Merkez Bankası bağımsızlığı, sorumsuzluk değildir”

Merkez Bankası’nın (MB) kurumsal yapısının güçlendirilmesi ve bağımsızlığının teminat altına alınması hakkındaki açıklamaları eski MB Başkanı ve İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz yaptı. Yılmaz, MB’nin bağımsız olması gerektiğini ancak bağımsızlığın sorumsuzluk anlamına gelmediğini ve uluslararası rezervlerin şeffaf olmayan şekilde satılmasının önüne geçeceklerini belirtti ve “Rezerv satışları en geç on beş günlük periyotlarla kamuoyuna açıklanacaktır” dedi.

MB’nin merkezinin İstanbul’a taşınmasının bankanın kanununa aykırı olduğunu söyleyen Yılmaz, iktidara geldiklerinde MB’nin Ankara’ya taşınacağını belirtti ve ayrılmak zorunda bırakılan liyakatli personelin MB’ye dönmesi için çalışacaklarını söyledi. MB başkanlarına Para Politikası Kurulu (PPK) üyeleri için en az lisansüstü seviyede eğitim görme ve asgari on yıllık mesleki tecrübeye sahip olma şartı getireceklerini söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:

TCMB, temel görevi olan fiyat istikrarına odaklanacak, finansal istikrara da katkı yapacak şekilde faaliyetlerini yürütecektir. Merkez Bankası’na fiyat ve finansal istikrar dışında sorumluluklar yüklenmeyecektir. Başkan ve üst düzey yönetimin atanma süreçleri şeffaflık, ehliyet, liyakat ve ortak aklı esas alan bir zeminde yeniden tasarlanacak, Başkan, başkan yardımcıları ve PPK üyeleri beş yıllık süre için, en fazla iki defa atanacaktır.

“Ne yaptıklarını bilmiyorlar”

Komisyon, raporun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Ekonomik kurumların bir önceki hafta art arda açıkladığı adımları değerlendiren ve hükümetin ekonomi yönetimini “daraltıcı-genişleyici para politikası” olarak özetleyen Durmuş Yılmaz, “Genişlemeci para politikasıyla vardıkları yerin, daraltıcı para politikası olduğunun farkına vardılar ama çıkış stratejileri yok. Ne yaptıklarını bilmiyorlar” dedi.

Kur korumalı mevduatın (KKM) ilan edildiği andan itibaren etkisiz olduğunu ve Hazine’nin altına yerleştirilmiş bir dinamit olduğunu belirten İbrahim Çanakcı, “KKM’nin açıklandığı gün arka kapıdan döviz satışları yapıldı. Bugün 128 milyar dolardan değil, 178 milyar dolardan fazlasından bahsediyoruz. Bu bile, kurun ateşini almaya yetmedi” diye konuştu. Gelire Endeksli Senetlerin (GES) üç aylık azami yüzde 5,85 ve yıllık yüzde 25,5 getirisi olduğunu belirten Çanakçı, şu değerlendirmede bulundu: “Üç aylık enflasyon yüzde 16’nın, üç aylık kur artışı yüzde 17’nin üzerinde. Böyle bir yapı içerisinde, bu senede talep olur mu veya dövizden liraya geçişi sağlar mı? Önemli bir enstrüman, yanlış zamanda devreye sokuldu. Enflasyona da, kura da çare olması mümkün değil.”

Ekonominin en önemli sorununun güven olduğunu söyleyen Faik Öztrak, bir an önce alınması gereken tedbiri ise şöyle açıkladı: “Ekonomiyi değil, algıyı yönetiyorlar. KKM, GES gibi enstrümanların hiçbiri ülkenin gerçek sorunlarını ele alan uygulamalar değil. Bu yöntemlerle ekonomiyi düze çıkarabilmeleri mümkün değil. En kısa vadede alınması gereken en önemli tedbir şudur: bir an evvel sandığı getirsinler ve gitsinler.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.