Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

20 Eylül’de zaman aşımına uğrayacak olan Musa Anter davası 15 Eylül’e ertelendi

Musa Anter cinayetinin de dahil edildiği JİTEM ana davasının 35. duruşması, bugün (20 Haziran) Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 20 Eylül’de zaman aşımına uğrama tehdidiyle karşı karşıya olan dava, 15 Eylül 2022’ye ertelendi. Duruşmanın ardından, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde yapılan basın toplantısında konuşan Anter’in oğlu Dicle Anter, “20 Eylül’de 30 senesi dolan davanın böyle sonuçlanmasını kabul etmeyeceğiz, böyle davalarda zaman aşımı insanlık suçudur” dedi.

Dicle Anter: “Zaman aşımını insanlık suçu olarak görüyoruz”

“Apê Musa” (Musa Amca) lakaplı gazeteci-yazar Musa Anter’in öldürülmesiyle ilgili dava bugün görülen duruşmayla 15 Eylül’e ertelendi. 30 yıllık zaman aşımı süresinin dolmasından beş gün öncesine tarih verilen duruşmadan sonra, İHD Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Anter’in oğlu Dicle Anter şunları söyledi: 

Bu davayı, Türkiye’deki adaletin, hukukun bir aynası gibi görmek lazım. Çünkü bu davanın açılması, sonuca ermesi sonunda Türkiye’nin o kirli dönemlerine ilişkin pek çok veri ortaya çıkacaktır ama maalesef hukuksuzluk her boyutta her zaman yaşandığı için bir sonuç çıkmadı. 20 Eylül’de 30 senesi dolan davanın böyle sonuçlanmasını kabul etmeyeceğiz. Böyle davalarda zaman aşımını insanlık suçu olarak görüyoruz.


Anter, davanın sanıklarından itirafçı Abdülkadir Aygan’ın iade edilmesi talebiyle ilgili de şunları söyledi: “Listede Aziz Turan diye bir isim var. Bizim gibi, bu davayla ilgilenenler, Aziz Turan’ın Abdülkadir Aygan olduğunu çok iyi bilirler. Aygan, bu cinayet döneminde azmettirici grubun içerisinde olan bir şahıs. Şu anda İsveç’te yaşıyor. Biz senelerdir Aygan’ın ifadesinin alınmasını talep ediyorduk, bugün cumhurbaşkanı iadesini talep ediyor ancak İsveç kolay kolay teslim etmez.”

“Cezasız bırakılan her suç yenisini çağırır”

Hafıza Merkezi’nden Esra Kılıç, cezasız bırakılan her suçun yenisini çağırdığını, 1990’lı yıllardaki ağır insan hakları ihlalleriyle yüzleşilmedikçe, faili belli olanın faili meçhul kalmaya devam edeceğini belirterek şöyle konuştu:

Musa Anter cinayeti davası da dahil bu dönem işlenen devlet suçları ile ilgili açılan davalar, 1990’lı yıllarda devlet içerisinde gayri resmi bir statüyle faaliyet gösteren JİTEM’in işlediği suçlar ve ağır insan hakları ihlalleri ile hesaplaşmak için çok önemli bir imkân sunmaktaydı. 2010’lu yılların başında haklarında güçlü iddianameler hazırlanan ve ağır hapis cezaları talep edilen, insanlığa karşı suç işledikleri iddiasıyla yargılanan, üst düzey rütbeli kamu görevlisi ve askerlerin bugün teker teker aklandığını görüyoruz.

“Mahkeme, zaman aşımı sorumluluğunu Aygan’ın iadesine yanaşmayan İsveç devletine bağlıyor”

Dava avukatlarından Nuray Soyer ise Türkiye’de JİTEM’in işlediği suçlar açısından, birçok dava dosyanın zaman aşımına uğratıldığını ve hepsinin delil olan dosyalar olduğunu söyledi. Mahkemenin Abdülkadir Aygan’a yönelik sürece dair ara kararı hakkında Soyer, “Mahkeme 2021’de ulaşmış bir yazıdan bahsediyor ve 30 yıldır süren dosyadaki zaman aşımı ile ilgili sorumluluğu İsveç devleti tarafından bu işleme yanaşılmadığı gibi bir ara karara bağlıyor” dedi. 

Cinayet suçuyla birlikte, cinayetin aydınlatılmaması ve dosyanın cezasızlığa götürülmesinin de bir suç olduğunu belirten Soyer, “Artık yargının, özellikle Kürtlere dönük etnik ve siyasi saikle işlenen cinayetlerin, ağır insan hakkı ihlali olduğunu kabul etmesi ve bu dosyalarda dava ve ceza zaman aşımı işlemeyecek kararını vermesi gerekiyor” diye konuştu. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.