Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

17 Ağustos depreminin 23. yılı – AHDER Yönetim Kurulu Üyesi Olcayto Satı: “İnşaat tekniklerinin artmasına rağmen yapılarımız neden kalitesiz?”

17 Ağustos Marmara Depremi’nin 23. yıldönümünde Medyascope’a konuşan Afete Hazırlık ve Deprem Eğitimi Derneği (AHDER) Yönetim Kurulu Üyesi Olcayto Satı, “İnsanlara sürekli eğitim vermek, bilgilendirmek, gerekli araç gereçlerle buluşturmak, onların farkındalığını artırmak gerekiyor” dedi.

Afete Hazırlık ve Deprem Eğitimi Derneği (AHDER) Yönetim Kurulu Üyesi Olcayto Satı, vatandaşların depreme karşı bilinçlenmeleri ve belediyelerin farkındalık eğitimlerini düzenli olarak vermeleri gerektiğini belirtti.

“Yapılarımız neden kalitesiz?”

“Sorun depremin ne zaman olacağı değil, bizim bu depreme hazırlıklı olup olmadığımızdır” diyen Satı, depremin 20 yıllık bir sorun olmadığını vurguladı:

“Adapazarı depremi 23 yıl önce olmadı. 1951-1961’de tekrarlanan depremler var. Biz büyük depremleri ya da yaşımız yettiği için yakın tarihleri hatırlıyoruz. Ama depremler hep oluyor ve bireysel konularda alınmış tedbirler, kararlar, kurallar, kaideler var. İnşaat tekniklerinin, inşa kültürünün değişmesine ve kalitenin artmasına rağmen yaptığımız yapılar neden kalitesiz ve kötü? Biz neden hazır değiliz?”

Satı, dernek olarak afet öncesinde alınacak tedbir, hazırlık, bina seçimleri, yapım kontrollerine önem verdiklerini söyledi:

“Türkiye’nin her yıl çevresinde 3 bine yakın deprem olduğunu biliyoruz. Her yıl 3 ve üzeri 3 bin deprem oluyor. Bu son derece kritik bir sayıdır. Bunun hangisinin bulunduğumuz bölgede yıkıcı etki getireceğini bilmiyoruz.”

“Depreme hazırlık eğitimlerini belediyeler topluma sunmalı”

Satı, depreme hazırlık sürecinde insanlara eğitim vermenin öneminden bahsederek, depremin siyaset üstü bir kavram olduğuna dikkat çekti:

“En büyük ödül ve en büyük cezaya sahibiz, unutmak. Eğer unutmak olmasaydı hayatımızdaki en büyük acıları unutup yaşamımıza devam edemezdik. İnsanlara sürekli eğitim vermek, bilgilendirmek, gerekli araç gereçlerle buluşturmak, onların farkındalığını artırmak gerekiyor. Burada görev devlete düşüyor. Kanunlarımıza göre bu belediyelerin hükümlülükleri altındadır. Belediyelerin farkındalık eğitimlerini düzenli olarak vermesinden geçer. Deprem, siyaset üstü bir kavram. Hangi partiden hangi inanıştan olduğunuz hiç önemli değil. Bu eğitimleri belediye olarak topluma sunmak, o bilgilendirme sürecini yaşatmak durumundasınız.”

“Bireyleri harekete geçirmeye çalışıyorum”

Satı, bilgilendirme süreçlerinin olgun biçimde yapılması gerektiğini söyleyerek, “Bu eğitimin bir teknolojisi, bilimsel yaklaşımı var. Yani sadece dernek olarak biz değil, bir sürü mahallede eğitim alabileceğiniz yerler var. Ben sadece kamuoyu değil, bireyleri harekete geçirmeye çalışıyorum” dedi.

Ev satın alacak yurttaşların oturma ruhsatlarını belediyelerden kontrol etmelerinin gerekli olduğunun altını çizen Satı, “Oturma ruhsatı; inşaat çalışmaları biten ruhsatlı bir proje için alınan oturma iznine ve belgesine denir. Oturma izni anlamına gelen bu belge ile bahsi geçen yapıda oturum başlatılabilir. Yapı kullanma belgesi ve iskân izni olarak da isimlendirilen oturma ruhsatı, bağlı olunan belediyeden alınabilir. Bazı müteahhitler ruhsatlı diye makine ruhsatını gösterebilmektedir” diye konuştu.

Depreme siyasi bakmadıklarını vurgulayan Satı, şöyle devam etti: “Etrafımızda bize sunulan imkânları düzgün kullanmadığımızı düşünüyorum. Belediyeler bu imkânları artırabilir ve ulaşabilir kılabilir. Ekip olarak depreme hazırlık çalışmalarını siyaset üstü görüyoruz. Sivil toplum kuruluşlarından fikir alınarak bir politika belirlenebilir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.