86 günlük yaz tatili sona eriyor. Okullar 12 Eylül Pazartesi günü açılacak. Yeni eğitim-öğretim yılında otizmli çocukları nasıl bir sürecin beklediğini avukat ve aktivist Sedef Erken Medyascope’a anlattı.
12 Eylül Pazartesi ilk zilin çalmasıyla, yeni eğitim-öğretim yılı başlayacak. Peki otizmli çocukları ve velilerini nasıl bir yıl bekliyor? Otizmli çocuklar, eğitim haklarını kullanabiliyorlar mı? Avukat ve aktivist Sedef Erken’le konuştuk.
Erken, otizmli çocukların yasal haklarını gerektiği gibi kullanamadıklarına dikkat çekiyor. Bazı eğitimcilerin otizmli çocukların kendilerine özel okullarda eğitim görmesi gerektiğini düşündüğü için kaynaştırma raporlarını iptal ettirmeye çalıştıklarını belirten Erken, şu ifadeleri kullanıyor:
“Mili Eğitim Bakanlığı yasa ve yönetmeliklerde yer alan eğitim haklarının sahaya taşınmasında yetersiz kalıyor. Bazı okul müdürleri ve öğretmenler tüm engelli çocukların kendilerine özel ayrı okullarda okumasının en iyi çözüm olduğunu düşündüğü için okullarındaki kaynaştırma öğrencileri yasal haklarını kullanamıyor. Kâğıt üzerinde haklarımız ne olursa olsun bu eğitimcilerin zihniyeti değişmediği sürece çocuğun o okulda başarılı olması imkânsız. Bu yaklaşımla çocukların kaynaştırma raporlarının iptal edilmesini sağlamaya çalışan çok sayıda örneğe rastlıyoruz. Böyle durumlarda ailenin yaptığı şikâyetler gerektiği gibi değerlendirilmiyor. Müfettişlerde de benzer eğilimler olabiliyor, aileye ‘Neden ısrar ediyorsunuz, engelli okuluna gönderin’ gibi telkinleri olabiliyor.”
“Bazı öğretmenler, sınıflarındaki otizmli çocuğun gönderilmesi için imza toplatıyor”
Erken, otizmli çocukların yaşadığı problemlerin okula kayıt aşamasından sonra da bitmediğine dikkat çekiyor. Velilerin ve eğitimcilerin otizmli çocukların eğitimi konusundaki bilgisizliğini vurgulayan Erken, bazı öğretmenlerin otizmli çocukları sınıflarından göndermek için imza toplattırdığına dikkat çekiyor:
“Okula kayıt aşamasından sonra gerek çocuğun gerek ailenin okulda kabul görmesi anlamında da çok büyük sorunlar var. Veliler bu konularda eğitimsiz, öğretmenlerin bilgi ve deneyimleri sınırlı, hizmet içi eğitim adı altında zaman zaman verilen seminerlerle bu bilincin kazanılması mümkün değil. Çok daha sistemli bir yaklaşım gerekiyor. Özellikle de sınavlara hazırlık yaşlarındaki otistik öğrenciler hemen sınıflarındaki çocukların sınav hazırlığının önünde bir zaman ya da odak kaybettirici engel olarak yaftalanıyor. Bazı velilerin, otizmli çocuğun sınıftan gönderilmesi için imza toplamaya kadar varan çabalarına şahit oluyoruz.”
“Çocuklarımız anayasal hakları olan eğitimi alamıyorlar”
Otizmli çocukların gittikleri okullarda öğretmenlerin sürekli değiştiğine dikkat çeken Erken, çocukların eğitime adapte olamadıklarını vurguluyor. Erken, yıllardır aynı sorunların yaşandığını belirterek, bu sorunların çözümü için harekete geçilmediğini söylüyor:
“Özel eğitim sınıfları ya da uygulama okullarının bazılarında yüksek oranda ücretli öğretmenler istihdam ediliyor, sonuçta bu her yıl ya da her atama dönemi otizmli çocuğun öğretmeninin değişmesi anlamına geliyor. Bu alanın tamamen uzmanlık alanı olarak görülmesi özel eğitim öğretmenlerinin hem çok iyi yetişmesi hem de iyi bir uygulama sürecinden geçmesi gerekiyor. Otizm alanında eğitim hâlâ en önemli sorun olarak önümüzde duruyor. Örneğin oğlum 2 yaşındayken başlayan süreçler 16 yaşına geldiği halde hiçbir şekilde esaslı bir çözüme kavuşmadı. Çocuklarımız hiçbir şekilde anayasal hakları olan eğitimi alamıyorlar.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
