İstanbul Valiliği, yayımladığı Genel Emir ile İstiklal Caddesi üzerindeki yaya trafiğini yavaşlatacak kültürel etkinlikleri, stant, tezgah kurmayı ve ticari faaliyetleri yasakladı. İstiklal Caddesi esnafı ise getirilen yasakların satışları düşüreceğini ve devlet yetkililerinin alınan kararı gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyor.
Kurgu: Ayşegül Karagöz
“Hepimizin sicili tertemiz”
54 senedir İstiklal Caddesi’nde kestanecilik yaptığını söyleyen satıcı, bu düzenlemenin kendileri için iyi olmadığını söyledi. Borçları olduğunu belirten satıcı, “Bir tek benim değil, buradaki simitçi, kestaneci diğer arkadaşların da borçları var. Devlet büyüklerimizden bize yardım etmelerini istiyoruz. Biz, caddenin simgesiyiz. Biz, burada hem Emniyet’e hem vatandaşlara, yolunu kaybedenlere yardımcı olan kişileriz. Hepimizin sicili tertemiz. Henüz bize bir şey tebliğ edilmedi ama tedirginiz” dedi.
“Kimseye bir zararımız yok”
İstiklal Caddesi’nde 12 senedir Milli Piyango bileti satan bir başka satıcı ise tek gelirinin sattığı biletlerden aldığı pay olduğunu, emekli maaşı dahil başka hiçbir gelirinin olmadığını dile getirdi: “Benim tezgahımı kaldırırlarsa perişan olurum. Bu düzenleme hiç iyi olmadı. Bizim kimseye bir zararımız yok. Zaten caddenin köşesinde duruyoruz. Kış da geldi. Elektriğimizi, suyumuzu ödeyemez hale geleceğiz. Bize karışmasınlar.”
20 yıldır kestanecilik yaptığını söyleyen bir başka satıcı, “Bu düzenleme bizi bitirir. Bizim kimseye bir zararımız yok. Devlet elini vicdanına koysun” diye konuştu.
Hemen bitişiğinde bulunan mısırcı ise “Ben mısır satın alıyorum, halci kazanıyor, pazarcı kazanıyor, çiftçi kazanıyor. Bu düzenlemeyle bir sürü insanı mağdur etmiş oluyorsun. Biz, burada kimseye yanlış yapmadık. Devletimize saygısızlık yapmadık. Halk bizden memnun, esnaf memnun, devlet razı. Peki bizim burada suçumuz ne?” dedi.
