Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İmamoğlu’ndan 2023 bütçe sunumu: “20 milyar lira finansmana ihtiyaç duyacağız”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB’nin 2023 yılı bütçesini İBB Meclisi’ne sundu. İmamoğlu, “Bu bütçe, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına denk gelen 2023 yılı hizmet ve faaliyetlerimizin bütçesi olacak. 100. yılımıza girerken, 100 milyar lirayı aşkın bir bütçe ile faaliyetlerimizi yürüteceğiz” dedi. 

İBB’nin 2023 yılı bütçe görüşmeleri, İBB Meclisi kasım ayı altıncı oturumunda görüşüldü. Oturuma AKP’li Zeynel Abidin Okul başkanlık yaptı.

Bütçe görüşmelerinde konuşan İmamoğlu, 2022 yılında İBB olarak neler yaptıklarını aktardı. 2023 yılı bütçesinin 2022 yılına oranla yatırım açısından yüzde 99 daha fazla olduğunu söyleyen İmamoğlu, bu bütçenin aynı zamanda “yatırım bütçesi” olduğunu belirtti. İmamoğlu’nun konuşması iki saatten uzun sürdü. 

İmamoğlu, 2023 yılında toplam bütçe gelirlerinin 95 milyar 250 milyon lira, toplam bütçe giderlerinin ise 115 milyar 250 milyon lira olarak tasarlandığını aktardı.

İmamoğlu, “Bu durumda, 2023 yılında hizmet ve yatırımlarımız için 20 milyar lira finansmana ihtiyaç duyacağımızı öngörüyoruz” dedi.

Raylı sistemler

“İstanbul’a her yıl bizden önceki 25 yılın ortalamasının dört katı raylı sistem kazandırmanın keyfini yaşıyoruz” diyen İmamoğlu, 2023 yılında açılacak metro hatları hakkında şu bilgileri paylaştı:  

“Yerel kalkınma ancak tüm toplum kesimlerini kapsarsa adil ve sürdürülebilir olabilir. Bu inançla İstanbul’un 16 milyonun her bir ferdi için ‘Ulaşılabilir İstanbul’ olması için çalışıyoruz. Bunun en önemli adımı olarak 2023 yılında raylı sistem yatırımları için 23 milyar 625 milyon lira bütçe ayırdık. Sizlerin de çok iyi bildiği gibi göreve geldiğimiz 2019 Haziranı’nda 103 kilometre uzunluğunda 10 raylı sistem hattını ödenek yetersizliğinden dolayı yapımı tamamen durmuş şekilde devraldık.

Bunlardan Dudullu-Bostancı, Kabataş-Mecidiyeköy ve Eminönü-Alibeyköy hattının yapımına kredi temin edilmeden önce özkaynaktan bütçe ayırarak yeniden başladık. Göreve geldiğimizden bu yana raylı sistemler için 1 milyar 405 milyon euro finansman sağlayarak aynı anda 10 metro hattının inşasına giriştik. Diğer taraftan yaklaşık 11 milyar lira hakediş ödemesi yaptık. Buna mukabil 29,9 km uzunluğunda raylı sistem hattını kullanıma açtık. Bu yıl sonunda, 14,3 kilometre uzunluğunda Dudullu-Bostancı Metro Hattı’nı ve  Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı’nın 2 kilometre uzunluğundaki Fulya-Yıldız istasyonlarını da açacağız. 2023 yılında ise; Eminönü–Alibeyköy Tramvay Hattı’nın Cibali-Eminönü arasını, Çekmeköy–Sancaktepe–Sultanbeyli Metro Hattı’nın Çekmeköy-Şehir Hastanesi arasını açarak 4,7 kilometre uzunluğundaki yeni iki hattı daha vatandaşımızın kullanımına sunacağız.”

İhtiyaç sahibi ailelere yardım

İhtiyaç sahibi ailelere yapılan yardımlardan bahseden İmamoğlu, “İhtiyaç sahibi ailelerin yeni doğan çocuklarının ihtiyaçlarını ilk dört ay karşılayabilmeleri için 2023 yılında toplam 30 milyon lira destek bütçesi ayırdık. Bu hizmete başladığımız 2021 yılında 3 bin 138 ailenin yeni doğan bebeğine destek olmuştuk. Bu sayıyı 2022 yılında ikiye katlayarak şu ana kadar 6 bin 345 haneye yenidoğan desteği ulaştırdık. Böylece bu desteği bugüne dek toplam 9 bin 483 aileye ulaştırmış olduk. 2023 yılında ise tam 15 bin aileye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.  

Meme kanseri için tarama hizmeti

İmamoğlu, İBB’nin 2023 yılı bütçesinde meme kanseri için tarama hizmeti olacağını söyledi. Bu hizmetin İBB tarihinde ilk olduğunu belirterek, 11 milyon lira bütçe ayrıldığını aktaran İmamoğlu şöyle devam etti:   

“Biz 2023 bütçesini yaparken, kadınların maruz kaldığı bu tabloyu değiştirmek amacıyla onlara yönelik yeni hizmet alanları ihdas ettik. Göğüs kanseri tarama hizmetleri için ilk defa 2023 yılında bütçe oluşturduk ve bu hizmet için 11 milyon lira ayırdık. Yine ilk defa 2023 yılında kadınlara hijyen desteği için 58 milyon lira bütçe ayırdık. 0-4 yaş çocuğu olan annelere verdiğimiz ücretsiz toplu taşıma imkânı için bu yıl 39 milyon lira kaynak aktarmıştık. Bu tutarı 2023 yılında 59 milyon liraya çıkarıyoruz.” 

İktidara sert eleştiri 

İmamoğlu, konuşmasının sonunda iktidarı sert sözlerle eleştirdi. Türkiye’nin “yönetilemediğini” belirten İmamoğlu, şöyle konuştu: 

“Ne yazık ki Türkiye’nin benzeri bir modelle yönetildiğini söyleyemeyiz. Daha doğrusu Türkiye’nin yönetiminde herhangi bir modelin veya vatandaşın refahını hedef alan bir rasyonelin olduğunu dahi söyleyemeyiz. 

Araştırmalar gösteriyor ki vatandaşlarımızın neredeyse yüzde 85’i ‘Türkiye artık yönetilemiyor’ veya ‘Türkiye artık çok kötü yönetiliyor’ diye düşünüyor. Gerçekten de Türkiye, siyasi ve ekonomik yönetimde yapılan hatalarla tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşıyor. Birkaç başlık verecek olursak, enflasyon tarihi zirveye ulaştı. 

2022 yılı Ekim ayı itibarıyla TÜİK tüketici enflasyonu yüzde 86, İTO İstanbul enflasyonu yüzde 109, TÜİK ÜFE enflasyonu yüzde 158 oranlarına yükseldi. Bu durum iddia edilenin aksine küresel sebeplerden çok, içerdeki yanlış idareden kaynaklanıyor. 

Yoksulluk derinleşiyor, açlık artıyor. Yüksek enflasyon vatandaşın gelirinin eritiyor. Orta direk fakirleşiyor, fakir açlığa mahkum ediliyor. 

Gelir adaletsizliği canları yakıyor. Türkiye, her geçen gün uluslararası karşılaştırmalarda gelir adaleti en düşük ülkeler arasına geriliyor. Artan enflasyonla durum içinden çıkılmaz hale geliyor. Gelir eşitsizliğini gösteren ülkemizin Gini katsayısı bozulmaya devam ediyor ve OECD ülkeleri arasında Türkiye gelir adaleti en bozuk ülke durumuna düşüyor.

İşsizlik artıyor, güvencesiz çalışma oranları yükseliyor. Türkiye’nin işgücü piyasası, uluslararası karşılaştırmalarda maalesef en kötü örnekler arasında. 65 milyon olan 15 yaş üstü nüfusumuzun sadece 31 milyonu çalışabiliyor. Çalışanların önemli bir kısmı ise maalesef kayıtdışı. SGK verilerine göre çalışanların yaklaşık üçte ikisi asgari ücret koşullarında çalışıyor.

Ülkemizin finansal riskleri rekor seviyede. Faiz indirimleri sonrasında TL’den kaçışla birlikte paramızın değerinde rekor değer kayıpları yaşandı, yaşanıyor. TL, son bir yılda, dünyada en fazla değer kaybeden para birimlerinden biri oldu. Swap’lar hariç Merkez Bankası rezervleri eksi 58 milyar dolar civarlarına geriledi. 

Özetle ekonomide öngörülebilirlik ve güven kalmadı. Her gece hayatımıza giren yeni düzenlemelerle, piyasanın ve bankacılık siteminin rasyonel işlemesi imkansız hale geldi. 

Düşük kur-düşük cari açık hedefiyle çıkılan yolda, cari açıkta tarihi rekorlar kırılıyor. Son bir yılda yaklaşık 40 milyar dolara ulaşan cari açığın nasıl finanse edildiği ise çok şüpheli. 

Seçim kazanma telaşı ve kötü yönetim nedeniyle kamu kaynakları çarçur ediliyor. Ülkeyi yönetenlerin ‘benden sonrası tufan’ anlayışıyla yaptığı kamu harcamaları; bütçe açığını ve borç yükünü hızla artırarak ekonominin yeni kamburlarına dönüşüyor.

Güya 2023 için 25 bin dolar kişi başına milli gelir hedefimiz vardı ama yanlışta ısrar eden politikalarla 8 bin dolarlar seviyesine geriledik.

Güya dünyanın en büyük ilk 10 ekonomiden biri olacaktık ama artık ilk 20 ülke arasında bile değiliz. Şeffaflık, özgürlük ve demokrasi endekslerinde her geçen gün geriliyoruz. Uluslararası Şeffaflık Örgütünün yolsuzluktan arınmışlık sıralamasında son 10 yılda 46 basamak düşerek 96’ncılığa geriledik.

OECD’nin 2021 yılı raporunda, Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde en düşük nota sahip ülke olduk.

Yanlış planlamalar sebepleriyle şehirlerimizin altyapısı sel felaketlerinde ağır hasar alıyor, mal ve can kayıpları yaşanıyor. Yanlış politikalarla tatlı su kaynaklarımız hızla tükeniyor, ormanlarımız, denizlerimiz ve doğamız yok oluyor. Tüm bu akıl dışı gidişattan ve milli çöküşten kurtulmanın yolu hukukun üstünlüğü ve güçlendirilmiş parlamenter demokrasinin inşasından geçiyor.

Yaklaşan seçimler; siyasetin rasyonelleşmesi, ekonomi yönetiminin liyakatli kişilere devredilerek bağımsız bir yapıya kavuşması için ülkemize büyük fırsatlar sunuyor. Kimse moralini bozmasın, seçimlerden sonra tüm bu sıkıntıları aşabiliriz. Bu sıkıntıları aşacak potansiyelimiz, milli irademiz ve umudumuz var.

Bu kara günleri aşmak için yapmamız gerekenler belli. Bu bozuk düzene, bu israf düzenine son verip yüksek enflasyon düşürmeli, fiyat istikrarını hızla sağlamalıyız. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve itibarının yeniden tesis edilmesiyle, para politikasında normalleşmeyi sağlamalıyız.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.