Başörtüsü konusunda anayasa değişikliği teklifi Anayasa Komisyonu’nda | AKP Grup Başkanvekili Zengin: “Eğer bu problemler olmasaydı güçlü bir AK Parti hareketi doğmazdı”

TBMM Anayasa Komisyonu’nda, başörtüsü konusundaki anayasa değişikliği teklifi bugün (19 Ocak) görüşülüyor. AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in teklife ilişkin sunumuyla başlayan Komisyon toplantısı, tartışmalarla sürüyor. Başörtüsü yasağının fiilen olmadığını söyleyen Zengin, “Eğer bu başörtüsü problemleri olmasaydı, güçlü bir AK Parti hareketi doğmazdı” dedi. MHP’li Fethi Yıldız, LGBTİ+’ları hedef alırken CHP’li Engin Altay, amaca hizmet eden bir sonuç için uzlaşmak gerektiğini vurguladı. İYİ Parti’li Erhan Usta ise partisinin hazırladığı öneride, kadınların başını örtme ya da örtmeme özgürlüğü ve giyim tercihlerinin anayasal güvence altına alındığını belirtti. 

Anayasanın “Din ve Vicdan Hürriyeti” başlıklı 24. maddesinde başörtüsü serbestisi, “Ailenin korunması ve çocuk hakları” başlıklı 41. maddesinde ise evlilik tanımında değişiklik öngören yasa teklifini, Cumhur İttifakı 337 imzayla 9 Aralık 2022’de TBMM Başkanlığı’na sundu. Anayasa Komisyonu’nda bugün görüşülen teklife ilişkin ilk imza sahiplerinden olan AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin konuştu. Komisyonda CHP Grubu adına konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ise AKP’nin iktidarda olduğu 20 yılı aşkın sürede böyle bir düzenleme ihtiyacı hissetmediğini vurgulayarak, “Siyasette bu meselenin çözüldüğü konusunda bir mutabakat var” dedi.

AKP’li Özlem Zengin: “Artık fiilen başörtüsü yasağının olmadığını hepimiz biliyoruz”

Zengin, “Aslında Türkiye’de şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, kamuda, eğitim hayatının içerisinde artık fiilen başörtüsü yasağının olmadığını hepimiz biliyoruz” dedikten sonra, geçmişte yaşananları anlattı. Zengin, “Eğer bugün bu masada oturuyorsak her şeye rağmen çözemediğimiz bir şey var demek ki” diye konuştu.

Kanunlarda düzenlenen evlilik birliği tanımı Anayasa’ya getirilmek isteniyor

Zengin, LGBTİ+’ları hedef alarak ayrımcılığı derinleştireceği yönünde eleştirilen  “Ailenin korunması ve çocuk hakları” başlıklı 41. maddede neden değişiklik yapmak istediklerini ise şöyle açıkladı:

Anayasamızın 41. maddesinde, aslında hukuken zaten Nüfus Kanunu’nda, Medeni Kanun’da çok sarih (açık) olarak anlaşılabileceği gibi, Türkiye’de ancak bir kadın ve bir erkek evlilik birliği gerçekleştirebilir. 41. maddeye baktığımızda, bu hükmün altının çizildiğini görüyoruz. Kamuoyunda çokça söylenen bir şey var, sanki aile birliği yeniden tarif ediliyor gibi anlatılıyor. Burada aslında evlilik birliğinin tanımı ifade edilmiş oluyor yani evliliğin kadın ve erkek arasında yapılan bir müessese olduğunun altı çizilmiş oluyor.

“Eğer bu başörtüsü problemleri olmasaydı güçlü bir AK Parti hareketi doğmazdı”

Anayasada veya yasalarda başörtüsüne yasak getiren bir hüküm olmadığını söyleyen Zengin, 1960’larda yasakların başladığını, 1980 darbecisi ve eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in yasaklarla özel olarak ilgilendiğini ve 1981’de kamuda kılık kıyafetle alakalı bir düzenleme yapıldığını anlattı. Bu yasakların AKP’nin temellerini attığını belirten Zengin, şöyle konuştu:

Eğer bu yasaklar, eğer bu başörtüsü problemleri olmasaydı bu kadar büyük, güçlü bir AK Parti hareketi doğmazdı. Bununla beraber, Sayın Cumhurbaşkanımıza yapılan yasaklarla, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan yasaklarla bunlar birleştiği zaman, Türkiye’de bu yasaklardan bunalan insanlarda muazzam bir özgürlük ihtiyacıyla, muazzam bir ‘Biz yönetmeliyiz ve biz insanlara bu özgürlükleri vermeliyiz’ inancıyla AK Parti doğdu. Bazı dillerde kelimelerin dişisi, erkeği vardır, eğer Türkçede kelimelerin dişisi erkeği olsaydı, AK Parti dişi bir kelime olurdu, her şeyiyle çünkü ruhuna sinmiştir kadınların bu mücadelesi.

“Siyaset nedir ki iman karşısında?”

Zengin’in “Başörtüsü meselesi bizim için hayati bir meseledir, hayati; bizim için temelleri imanidir. Siyaset nedir ki iman karşısında? Biz imani bir şeyden bahsediyoruz. Biz imani değerlerimizi kovalarken siyasete geldik, siyaset için imani değerleri kovalamadık” sözleri dikkat çekti. Zengin, CHP’nin verdiği kanun teklifinin, başörtüsü sorununu anlamadıklarını gösterdiğini ve muhafazakarlardan oy almak için verildiğini öne sürdü.

MHP’li Fethi Yıldız LGBTİ+’ları hedef aldı: “Lut kavminin sapkınlığının postmodern versiyonu

MHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Yıldız, teklifin 41. maddede öngördüğü değişiklik üzerine konuşurken LGBTİ+’ları hedef aldı. Farklı cinsel yönelimlere “hastalık, sapkınlık” diyen Yıldız, şunları söyledi:  

Toplumsal değer yargılarının dışına çıkılmasını arzu eden, kendi hastalıklarını ihraç etmek için her türlü yolu deneyen Batı, kadının kadınla yaşamasını, erkeğin erkekle yaşamasını aile diye tanımlamaya başladı. Her türlü sapkınlığı, farklı cinsel yönelimleri, farklı tercihlere saygı gösterilmesini, insan onuruna saygıyla eşdeğer görmeye başladı. Batı, ilahi doğal özden kopmuş durumdadır. Gey ve lezbiyen kiliselerinin kurulduğunu hepiniz biliyorsunuz. Lut kavminin sapkınlığının postmodern versiyonunu bugün ülkemize ihraç etmek istiyorlar ve maalesef, bazı belediyelerimiz bunlara yaptıkları yardımlarla, cesaretlendirmeyle, hatta bir siyasi partimizin genel başkanının özendirmesiyle öyle bir yere geldik ki bu artık toplumsal bir sorun haline gelmeye başladı. Bunun için de biz buna karşı çok ciddi bir mücadele vermek zorundayız.

CHP’li Engin Altay: “Altmış sene beklediniz, cesaret edemediniz”

Komisyon görüşmelerinde zaman zaman tartışmalar yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, uzun konuşan Zengin’in sözünü “Yeter” diyerek kesmek istedi. Zengin’in “60 sene bekledik” diyerek tepki göstermesi üzerine Altay, “Altmış sene beklediniz, cesaret edemediniz, bizim sayemizde gene hep beraber buradayız” dedi. Altay, diğer konuşmalardan sonra sözlerine devam etti. 

Altay, herkesin “samimi olması” durumunda bir sonuç alınabileceğini söyleyerek, “Bunları ters köşeye düşürelim mantığı varsa, buradan ne sonuç çıkar bilmem. Uzlaşılmadan çıkan bir sonuç aslında amaca hizmet etmez. Bu, toplumun bir kesiminin hem inançlarında, hem yaşam tarzından siyaseten beslenmek ve siyasi nemalanma olarak değerlendirilir” diye konuştu.

CHP’li Bülent Tezcan: “Cumhurbaşkanının sözleri endişe yarattı, Kılıçdaroğlu gereğini yaptı”

Komisyonda CHP Grubu adına konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ise AKP’nin iktidarda olduğu 20 yılı aşkın sürede böyle bir düzenleme ihtiyacı hissetmediğini vurgulayarak, “Siyasette bu meselenin çözüldüğü konusunda bir mutabakat var” dedi. CHP’nin neden kanun teklifi sunduğunu Tezcan, şöyle anlattı: 

Buradan bir ekmek yeme beklentisi var. Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Biz gidersek haklarınızı kaybedeceksiniz’ dedi. Şimdi AK Parti, 20 yıldır böyle bir dil kullanmıyor. Gitme tehlikesini gördü, iflas etmiş bir iktidar ayakta kalabilmek için eski defterleri yeniden canlandırma ihtiyacı hissetti. Sayın Cumhurbaşkanının sözleri, AK Parti iktidarından gönül bağını koparmış ama henüz bir gönül yolu bulamamış kesimlerde endişeler yarattı. Aslında böyle bir endişeye mahal yok. Bu siyaset ikliminin sakinleşmesi ile çözülecek ama bu endişe oldu. Sayın Genel Başkan (Kılıçdaroğlu) da haklı olarak bu endişeyi gidermeye dönük olması gerekeni yaptı.

İYİ Parti’li Erhan Usta: “Anayasaysa anayasa, mutabakatsa mutabakat, biz varız”

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, anayasal güvencenin “başını örten ve örtmeyen” tüm kadınlar için sağlanması gerektiğini belirterek, teklife yönelik değişiklik önergeleri hazırladıklarını açıkladı. Usta, bu önergelerin kabul edilmesi durumunda teklife destek vereceklerini söyledi. AKP’nin başörtü meselesini istismar ettiğini savunan Usta, “Şu anda da AK Partili arkadaşlarımız, ellerine eksik bir metni almışlar ve mutabakat arıyorlar. Madem bu konu yeniden siyasetin gündeminde, madem bu konu yeniden masada, o zaman, anayasaysa anayasa, mutabakatsa mutabakat, biz varız” dedi. 

OKUYUN: Akşener’den başörtüsü açıklaması: “’Gol atma’ motivasyonuyla mutabakat arıyorlar, meseleyi mutabakatla çözme niyetindeysen ben varım”

Cumhur İttifakı’nın teklifinde 41. maddeye ilişkin düzenleme ile ilgili bir talebin ya da uygulamada yaşanan sıkıntının olmadığına dikkat çeken Usta, şöyle devam etti:

Toplumda nefret söylemi ve ayrımcılık yaratacak, algı yaratacak her türlü eylem ve söylemden uzak durulmalıdır. Aile ve evlilik kurumunun her türlü tehlike, tehdit ve sapkın akımlardan güçlü şekilde korunmasının, teklifle öngörülen düzenleme ile sağlanmasının mümkün olmayacağı açıktır.”

Anayasa’nın 24. maddesinde öngörülen değişikliğe ilişkin ise Usta, şu değerlendirmeyi yaptı: 

Başörtüsünün dini inanca bağlanması her şeyden önce başörtülü kadınlar açısından sakıncalıdır. Kimse inancını açıklamak ya da ispatlamak zorunda bırakılmamalıdır. Bizim hazırladığımız öneride, kadınların başını örtme ya da örtmeme özgürlüğü ve giyim tercihleri anayasal güvence altına alınmaktadır. Başörtüsü üzerinden kadınların hiçbir baskı ya da dayatmayla karşılaşmamaları sağlanmaktadır.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.