Millet İttifakı’nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde “Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi” kurulacağı vaat ediliyor. Yolsuzluktan elde edilip yurtdışına kaçırılan gelirlerin, ülkeye geri getirilmesi ile tarif edilen yapıyı, Altılı Masa komisyonlarında yer alan yetkililer, Medyascope’a değerlendirdi. Kamu kaynaklarının yurt dışına kaçırıldığına dair ciddi bilgilerin olduğunu vurgulayan Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün, “Bunların tahsil edilmesi açısından içerisinde bankacılardan, hazinecilerden, maliyecilerden, hukukçulardan belki diplomatlardan oluşacak bir kurul” olacak diye konuştu.
Millet İttifakı, Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni 30 Ocak’ta kamuoyuna açıkladı. Mutabakat Metni’nde, yolsuzlukla mücadeleye geniş yer verildi. “Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi”nin kurulacağı vaadi ise dikkat çekti. Millet İttifakı’nın Hükümet Programı olarak sunulan metinde, “Yolsuzlukla mücadele, şeffaflık ve denetim” başlığı altında şu madde yer alıyor:
“Uluslararası Yolsuzluk Sözleşmesi başta olmak üzere tüm uluslararası mekanizmaları kullanarak yolsuzluktan elde edilen ve yurtdışına kaçırılan gelirleri ülkemize geri getirecek, bu çerçevede, AB Müktesebatına uyum çalışmaları kapsamında da öngörülen ‘Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi’ni kuracağız.”
Altılı Masa’nın çeşitli komisyonlarında görev alan parti yetkilileri, Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi hakkında Medyascope’a konuştu.
“Türkiye’deki kamu kaynaklarını yurt dışına kaçırıldığı konusunda ciddi bilgiler var”
Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün, herkesin her şeyi bildiğini vurgulayarak “Türkiye’deki kamu kaynaklarının yurt dışına kaçırıldığı konusunda çok ciddi duyumlar ve bilgiler var. Bunların tahsil edilmesi açısından içerisinde bankacı, mali suçlarla uğraşan insanlar olması lazım, Hazine ve Maliye’den uzmanlar ve hukukçular olması lazım” diye konuştu.
“Erdoğan hakkında Amerikan Kongresi’ne bir araştırma dosyası sunuldu”
Yolsuzluklara ilişkin araştırma, soruşturma sürecin nasıl işleyeceği konusunda ise Üstün, şu bilgileri verdi:
“Aynı anda Meclis’te birtakım araştırma ve soruşturma komisyonları kurulacak ve savcılara gelen ihbarlar değerlendirilecek. Buradan oluşacak somut bilgiler kurulacak komisyona aktarılacak çünkü burası bir ceza soruşturması komisyonu değil. Bu bilgilerle paranın izi sürülecek. Nereye aktarılmış? Malta’ya mı Hollanda’ya mı gitmiş İngiltere’ye mi gitmiş Amerika’ya mı? Erdoğan hakkında Amerikan Kongresi’ne bir araştırma dosyası sunuldu. Hala o araştırma dosyası kongrenin raflarında duruyor. Şimdi Erdoğan’dan hiçbir açıklama ve tepki gelmedi. Burada açılacak komisyonlarda, soruşturmalarda elde edilecek bilgiler takip komisyonuna aktarılacak orada da başka bir uzman ekip olacak; bankacılardan, hazinecilerden, maliyecilerden, hukukçulardan belki diplomatlardan oluşacak. Çünkü bu işin bir ayağı dışarıda olacağı için uzmanlardan oluşacak karma bir komisyon olacak.”
“Kimsenin yanına kar kalmayacak, her kuruşun hesabı sorulacak”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Üstün, yolsuzlukları yapanlara rıza gösterilmeyeceğini vurgulayarak “Çok ciddi soruşturmalar açılacak yani kimsenin yanına kar kalmayacak. Her kuruşun hesabı sorulacak. Açık söylüyorum zaten bu işler başladığı zaman çoğu kendi getirecek. Çoğu kendisi rıza gösterecek ‘Evet yanlış yaptık’ diyecek, uzlaşıya yanaşacak” diye konuştu.
“Yurt dışındaki malvarlıkları takip edilecek ve Türkiye Cumhuriyeti’nin olduğu ispatlanarak tahsil edilecek”
Devletler arasında diplomatik girişimlerin yapılabileceğini belirten Üstün, “Özellikle kara paraysa İsviçre bu noktada daha ketumdur ama o da artık bazı suçtan kaynaklanan paralar konusunda eskisi kadar ketum değil. O bakımdan o da işbirliğine gidebilir” diye konuştu. Yurtdışı bankalardaki malvarlıklarının takip edileceğini, bunların kaynağının yasal olmadığının anlatılacağını vurgulayarak, “Bütün bu kaynakların Türkiye Cumhuriyeti milletinin olduğu ispatlanacak ve onlar tahsil edilecek” dedi.
“Hollanda’daki ‘Eski bir başbakanın 29 milyar doları var’ haberleri en ince ayrıntısına kadar takip edilecek”
Hollanda gazetelerinde, “Burada eski bir başbakanın 29 milyar doları var” diye haberler yer aldığını anlatan Üstün, “Kaç sefer çıktı bu bilgi. Niye bir sefer yalanlanmadı? Bütün iddialar en ince ayrıntısına kadar takip edilecek bunların ceza kanunu açısından bir karşılığı varsa hak ettiklerini alacaklar ama asıl buradan kaçırılan her kuruşun Türkiye’ye getirilmesi lazım” diye konuştu.
“Türkiye Cumhuriyet’inden kaçırılan bir para varsa Amerika’nı yaptığı gibi biz de Avusturya’dan Hollanda’dan isteyeceğiz”
Üstün, Sezgin Baran Korkmaz olayının ve Amerika’nın bu konuda yaptıklarının örnek olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Ne yaptılar? Amerikan hazinesini dolandırdı. Amerika için küçük bir şey ama sembolik önemi var, ‘Kimse benim paramı çalamaz’ diyor. O paranın bilerek aktarıldığı düşünülen Sezgin Baran Korkmaz gibi başka kişilerin de peşine düştüler. Avusturya’dayken yakaladı, götürdü. Türkiye Cumhuriyet’inden kaçırılan bir para varsa aynı yöntemle biz de Avusturya’dan Hollanda’dan isteyeceğiz.”
“Biz vergisi ödenmemiş paraların ve kamusal kaynakların peşine düşeceğiz”
“Güçlüyseniz ve haklıysanız zaten o paralar gelir buraya” diyen Üstün, şöyle konuştu:
“Neden Hollanda devleti sizinle ilişkilerini bozmak istesin ki? Yeter ki biz bunları ortaya koyalım, ciddi soruşturmalar yapalım. Bu soruşturmalarla birlikte gereğini yapacağız. Hiç kimse bundan böyle hukuksuz bir şekilde bir mal varlığı transferi yapamayacak. Şöyle de anlaşılmasın Türkiye açık bir ekonomidir. İnsanlar meşru yollarla paralarını gönderebilir. Biz bunlardan bahsetmiyoruz. Bir kaos oluşmasın. Buradan bir iş adamı gelmiş, buradan para kazanmış, vergisini ödemiş beyan etmiş ve yurt dışında yatırımını yapmış biz buna bir şey diyemeyiz. O zaten yasal bir süreç ama biz özellikle kamu kaynaklarından, vergisi ödenmemiş paradan bahsediyoruz. Bunların peşine düşeceğiz.”
“Türkiye’deki temel sorun yolsuzluklar”
Komisyonun çalışmaya başlamasından sonra konuyla ilgili bilgilerin de akacağını vurgulayan Üstün, “Her türlü bilgiden istifade ederiz. Ayrıca Meclis’te de araştırma ve soruşturma komisyonu kuracağız. Tek elden değil, dört koldan bunlar araştırılacak. Türkiye temiz topluma ulaşacak. Türkiye’deki temel sorun yolsuzluklar. Yoksa Türkiye’de insanlar vergi veriyor, harç ödüyor ama bu vergiler maalesef yerine ulaşamıyor. Yolsuzluklarla çok sınırlı sayıda insana ulaşıyor” diye konuştu.
“İhtiyaç olduğu müddetçe devam eden bir kuruluş olacak”
Saadet Partisi Hukuk İşleri Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da temel olanın devleti zarara uğratan ya da haksız bir mal edinen kişilerin takibatıyla ilgili bir ihtisas kurumun kurulması olduğunu söyledi. Seçim kazanılmadan komisyonu icraate sokma yetkilerinin olmadığını da vurgulayan Kaya, heyetin teftiş kurumlarından, Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) ilgili uzmanlarından oluşacağını ve devlet içerisinde bir kurum olacağını kaydetti.
Ofisin kalıcı olup olmayacağıyla ilgili, yolsuzluğun sadece iktidarla ilgili olmadığını vurgulayan Kaya, “Bu ülkede mal varlığıyla ilgili bir usulsüzlük varsa onlarla ilgili çalışılacak. Kendi yoğunluğu çerçevesinde, ihtiyaç olduğu müddetçe devam eden bir kuruluş olacak. Bu devlet içerisindeki kamu görevlilerinin bu kurumdaki iş yoğunluğuna göre devam edecek olan bir kurul” diye konuştu.
Meclis’te de araştırma komisyonu kurulacak
“Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi”nin seçim sonrası ilk yapılacak işlerden biri olacağını vurgulayan Demokrat Parti Ekonomik İşler Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp şöyle konuştu:
“Yurt dışına kaçırılan, yolsuzlukla kazanılan servetlerden bahsediyoruz. Ağırlıklı olarak konunun uzmanları; denetim elemanları, Sayıştay görevlileri, MASAK görevlileri olur. ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde yolsuzlukları araştırma komisyonu da kuracağız’ diye bir taahhüdümüz de var. Bu ofis kamuoyuna mal olmuş, devletin arşivlerinde yer almış bütün bilgiler, belgeler, raporları gözden geçirecek. Her türlü bilgi, belgeye ulaşmak isteyecek, hepsini değerlendirmek isteyecek çok doğal bu.”
“Diplomatik ve adli süreçler devreye girecek”
Daha net bir şekilde konunun konuşulmadığını da belirten Şahinalp, “Biz burada bir ilkeyi, bir prensibi yazdık ama yurt dışına kaçırılan gelirleri geri getirmek deyince de o ülkelerin makamlarıyla temas kurmak en normali, en doğalı. Diplomatik ve adli süreçler devreye girecek” diye konuştu.
“Yolsuzluk ve rüşvet suçlarında zaman aşımını kaldıracağız”
CHP Sözcüsü Faik Öztrak da bugünkü Merkez Yürütme Kurulu sonrası yaptığı (MYK) açıklamada “Yolsuzluklarla mücadele, özel önem verdiğimiz bir başlık” diyerek şöyle dedi:
“İktidara geldiğimizde yurtdışına kaçırılan rüşveti yolsuzluk paralarını geri getirmek için ‘Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi’ni kuracağız. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını nereye kaçarlarsa kaçsınlar arayıp bulacağız. Pazarlık usulüyle yapılmış tüm ihaleleri, geriye doğru tahkik edeceğiz. Yolsuzluk ve rüşvet suçlarında zaman aşımını kaldıracağız. Bu suçlar hiçbir surette af kapsamına alınmayacak.”
Anayasa’da bakanların yargılanması düzenlemesi
Anayasa’da yapılan ve 16 Nisan 2017’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenlemede, cumhurbaşkanlığı sisteminde cumhurbaşkanının ve bakanların nasıl soruşturulacağı ve yargılanacağı düzenleniyor. Eski Anayasa’da 100. maddede düzenlenen “Meclis soruşturması” başlıklı 100. madde kaldırıldı.
Başbakanlık sisteminde başbakan ve bakanların nasıl yargılanacağını düzenleyen bu maddenin yerine Anayasa’nın 106. maddesinde düzenlemeye gidildi ve soruşturma açılması zorlaştırıldı. Kaldırılan 100. maddeye göre Meclis üye tam sayısının onda birini oluşturan (60) milletvekilinin imzasıyla meclis soruşturması önergesi verilebiliyordu. Yeni düzenleme ile soruşturma açılabilmesi için üye tam sayısının (600) salt çoğunluğunun (301) imzalı önergesi ile ancak meclis soruşturması önergesi verilebilecek.
16 Nisan 2017’de yürürlüğe giren Anayasa’nın 106. maddesinde cumhurbaşkanı ve bakanların soruşturulması ve yargılanması hususu şöyle düzenleniyor:
“Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.
Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir.
Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.
Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır.
Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır.”
İşleyiş nasıl olacak?
Uluslararası tahkim konusunda uzman dar bir kadronun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na uygulanacak ve izlenecek yol konusunda bir dosya hazırladığı öğrenildi. “Tiksindirici borç” kavramı kullanılarak uluslararası tahkimler devreye sokulacak. Uzun vadeli ve yüksek rakamlı sözleşmelerin iptali veya süresini kısaltmak için şirket/firma/konsorsiyum yetkilileri ile görüşülecek. Yurtdışına kaçırılmış paralar ve alınmış gayrimenkuller üzerinde usulsüzlük iddialarıyla ve sağlanan belgelerle davalar açılarak bunların “devletin malı” olduğu vurgulanarak, geri alınmasına çalışılacak. Burada, yolsuzluk ve vergisi ödenmemiş haksız kazanç vurgusu öne çıkarılacak. Yasal düzenleme yapılarak “etkin pişmanlık imkanı” cazip hale getirilecek.