Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Age of Empires, World of Warcraft, Civilization, Sims ve daha fazlası… Neden oyunlara bağımlı oluyoruz?

Oyunlara neden bağımlı oluyoruz? Overwatch, Sims ve dahasında sekiz saatin üzerinde zaman geçiriyorum, sağlıklı mı?

Hayır sağlıklı değil ancak oyun oynamak çok da zararlı olmayabilir. Araştırmalar farklı noktalara değiniyor.

Oyun bağımlılığına yönelik bilimsel çalışmalar onlarca yıl önceye kadar taşınabilir ancak günümüzde özellikle pandemi sonrası artarak devam eden bir soruna dönüşmüş durumda. Bilimsel tarafını ele almadan önce kendi yaşadıklarımı ve tecrübelerimi aktarmak istiyorum. Pek çok oyunu oynamama rağmen ortaokulda ve lisede bağımlı olduğum bir oyun vardı: Sims serisi. 

Kendi karakterini oluşturduktan sonra kendi sanal hayatını kurmayı sağlayan oyun, saatlerinizi bilgisayar başında geçirmenize neden oluyorken özellikle eklenti paketleriyle ve yeni kıyafetlerin ve eşyaların da indirilmesiyle renklenen oyun tamamen sizi içine çekiyordu. Hatırladığım kadarıyla bazı günler sabahtan akşama kadar beni bilgisayara bağlayan bu oyun yerini başka dertlere bıraktıktan sonra bağımlılık olmaktan çıktı ancak başka oyunlarla da vakit geçirdikçe bu bende bir tutkuya, daha sonra da işime dönüştü. 

Öte yandan ailemden, arkadaşlarımdan da takıntılı bir şekilde oyun oynayanlar vardı. Annem, Candy Crush çılgınlığına kapılmışken, babam ve erkek kardeşim Knight Online’a sarmışlardı. Farklı dönemlerde farklı şekilde bağımlılık haline gelen bu oyunlar yerini mobil oyunlara bıraktıkça milyonlarca kişide yepyeni oyunlar bağımlılık yapmaya başladı. Özellikle birkaç yıl önce etkisini sürdüren PUBG Mobile çılgınlığı, milyonlarca kişinin günün neredeyse tamamını bu oyunda geçirmesine neden oldu. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Uluslararası Hastalık Rehberi’ne göre “hazardous gaming,”(Tehlikeli Oyun Oynama)  ve “gaming disorder” (Oyun Oynama Bozukluğu) olarak adlandırılıyor. Oyun Oynama Bozukluğu madde bağımlılığı ile bir tutuluyor.

Tehlikeli Oyun Oynama tanımı: Tehlikeli oyun, bireyin ya da bu kişinin çevresindeki diğer kişilerin fiziksel veya zihinsel sağlıklarına zarar verme riskini önemli ölçüde arttıran çevrimiçi ya da çevrimdışı bir oyun modelini belirtir.

Oyun Oynama Bozukluğu tanımı ise oyun oynama hastalığının kalıcı veya tekrarlayan oyun oynama davranış düzeni ile nitelenir, (‘dijital oyun oynama’ veya ‘video oyunu oynama’), çevrimiçi (internet üzerinden) veya çevrimdışı olarak gerçekleşebilir ve şu şekilde kendini gösterir:

1) Oyun oynama üzerinde kontrol kaybı (başlama zamanı, sıklığı, yoğunluğu, süresi, sona erdirme, içeriği, gibi);

2) Oyun oynamanın diğer hayatsal ilgilerin ve günlük aktivitelerin önüne geçmesi boyutunda oyun oynamaya öncelik verilmesi;

3) Olumsuz getirilerin oluşmasına rağmen oyun oynamanın sürdürülmesi veya arttırılması.

DSÖ, oyunculara, özellikle diğer günlük aktivitelerin dışında kalıyorsa, oyun oynamak için ne kadar zaman harcadıkları konusunda dikkatli olmalarını tavsiye ediyor.

Konu hakkında 2014 yılında kurulan bir platform olan Game Quitters da çalışmalar yayınlıyor.  Oyun bağımlılığına yönelik en büyük destek topluluğu olarak adını duyuran Game Quitters, dünya çapında 95 ülkede 75 binden fazla kişiye yardım ediyor. Platformun kurucusu Cam Adair, oyun bağımlılığıyla mücadelede bilim insanları başta olmak üzere profesyonellerle çalıştıklarını söylüyor. 

Bir diğer yandan yayımlanan bir makalede PUBG bağımlılığı da işleniyor. Bir ebeveyn rehberi olarak adlandırılan yazıda ücretsiz ve çevrimiçi olan PUBG Mobile’ın bağımlılıktaki en büyük sebep olduğunun altı çiziliyor. Hatta Hindistan ve Çin gibi kalabalık oyuncu kitlesine sahip Asya ülkelerinde bu durumun net bir şekilde hissedildiği belirtiliyor. Yerel bir haber kaynağına dayandırılan haberde ise Hindistan’da durumun oldukça kötü olduğu görülüyor. Durum o kadar kötü ki 20 yaşındaki bir genç 45 gün boyunca aralıksız PUBG Mobile oynadığı için boyun ağrısı çekmeye başladı. Hastaneye kaldırıldıktan sonra boynundaki sinirlerin tamamen zarar gördüğü söylenen genç, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 2019 yılında yaşanan olay sonrası mobil oyun bağımlılığına yönelik sesler daha sert bir şekilde çıkmaya başladı. 

ABD’nin farklı bölgelerinde faaliyet gösteren Mayo Clinic Health System-Mayo Klinik Sağlık Sistemi’nden bağımlılıklar ve eşlik eden bozukluklar üzerine çalışan psikolog ve psikiyatrist Edward Luker konu hakkında bir makale yayınlamış. Ekran süresinin uzamasıyla başlayan sorunlardan bahseden Luker, obezite başta olmak üzere, uykusuzluk, davranış sorunları, sosyal becerilerin kaybı, şiddet, göz yorgunluğu, boyun ve sırt problemleri, endişe ve depresyon gibi sorunların ortaya çıkabileceğini vurguluyor. 

Oyun bağımlılığının temel sebebi ise kişinin oyun oynadıkça beyindeki ödül merkezine yanıt olarak dopamin salgılamaya başlamasında yatıyor. Bu sebeple kişi oyunun onu mutlu ettiğini, düşünüyor ve oyun başında geçirdiği süre artıyor. İnsani ihtiyaçlarını dahi yerine getiremeyecek duruma getirebilen bu bağımlılık, doktor Lucker’a göre tütün, alkol veya uyuşturucuya benzer şekilde zarar verebilir.

YouTuber Barış Özcan ise Tetris oyununun neden bu kadar bağımlılık haline geldiğini işliyor videosunda. Hatta klinik psikolog Vladimir Pokhilko’nun bu bağımlılığı üç şekilde açıkladığına değiniyor:

  • Oyunu oynarken beyniniz bir karar alıyor ve bunun sonucunu anında görüyor. Şekilleri yerine oturtmak çok küçük de olsa yeni bir tatmin duygusu oluşturuyor. Bu küçük tatminler birkaç saniyede bir tekrarlanıyor.
  • Öte yandan tamamlanmamış boşluklar oluştuğu için beyniniz bunları da doldurmak için kendini zorluyor.
  • Birkaç saat oynadıktan sonra ilk iki aktivite otomatikleşiyor. Tekrar tekrar aynı şeyi yapmak bir huya dönüşüyor. Bir başka deyişle tekrarlama motivasyonuna…

Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, Tetris oynamanın başlangıçta beyindeki “glucose metabolic rate (GMR)” değerlerini artırdığını fakat birkaç hafta sonra bu değerlerin normale döndüğünü ortaya koymuş. Bu şekilde düşünüldüğünde bu ne anlama geliyor? İlginç bir şekilde Tetris, beynimizin verimli olmayan kısımlarını kullanma konusunda bizi eğitmeye başlıyor. Aynı araştırmada ortaya konduğu gibi en iyi Tetris oyuncularının en düşük GMR değerine sahip olduğu görülmüş.

Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak ise oyun bağımlılığının belirtilerini şu şekilde sıralıyor:

Belirtiler çoğunlukla;

  • Önceden sevilerek yapılan şeylere karşı ilgi kaybı.
  • Oyun oynanmadığı zamanlarda da sadece oyunu düşünme.
  • Oyunu azaltmak ya da bırakmak istediğinde başarısız olma ve oynamaya devam etme.
  • Fiziksel (göz problemleri, aşırı kilo alma ya da kilo verme, uyku problemleri gibi), psikolojik (stres, kaygı, öfke gibi) ve sosyal (aile ve arkadaşlar ile ilişkiler) sorunlar yaşama ve buna rağmen oyun oynamaya devam etme.
  • Oyun nedeni ile iş, eğitim ve ilişkilere dair önemli bir fırsatı ya da fırsatları kaybetme.
  • Okuldan/işten ayrılma, eşinden ayrılma şeklinde kendini gösterir.

İngiltere’de Nottingham Trent Üniversitesi’ndeki Uluslararası Oyun Araştırma Birimi Yöneticisi Mark Griffiths, gerçek bağımlılık seviyelerinin yüzde 0,5’ten az olduğunu tahmin ettiğini söylüyor. “Bilgisayar oyunu bağımlılığı için kullandığım çok katı ölçütlerim var. Oyun, o insanın hayatındaki en önemli şey olmalı. Onu, ruh halini daima ve güvenle değiştirmek için bir yol olarak kullanmalı.

Griffiths’a göre bir bağımlı bırakması gerektiğini bildiği zaman bile bırakamaz ve bu, işinde ve ilişkilerinde zincirleme etkiler yaratır. “Eşi ve çocukları olmayan işsiz bir insansanız ve kalktığınız andan itibaren bilgisayar oyunları oynuyorsanız ve tüm gün oynamaya devam ediyorsanız, bu bir bağımlılık değildir” diyor.

Philadelphia, Pensilvanya’daki Thriveworks’ün klinik direktörü ve La Salle Üniversitesi’nde sağlık araştırmaları profesörü Drew Lightfoot , ” DEHB’si (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) olan bireyler daha sık video oyunları oynamaya yatkındır, ancak bu oyun DEHB’ye neden olmaz” diyor.

PsychCentral’da yer alan makaleye göre DEHB’si olan yetişkinlerin oynadığı popüler oyunlar şu şekilde:

  • Age of Empires
  • Sims
  • Rise of Nations
  • Hollow Knight
  • Cuphead
  • Islanders
  • Civilization
  • Katamari Damacy
  • Limbo
  • The Last of Us
  • Mass Effect
  • Red Dead Redemption
  • World of Warcraft
  • Skyrim
  • The Witcher
  • Portal

Video oyunlarının beyine olan etkileri, bunları inceleyen çeşitli araştırmacıların görüşlerinin alındığı, 2011 yılında Nature’da yayımlanan makalede açıkça belirtiliyor. Video oyunlarının beyne zarar verdiği veya beyin gücünü artırdığına yönelik basında çıkan ve bilimsel dayanağı olmayan haberlerin eleştirisinin de yer aldığı bu makalede bağımlılığın ya da video oyunlarının direkt beyne etkisi tartışılıyor. 

Video veya bilgisayar oyunları oynamanın beyin ve davranış üzerinde olumlu etkileri var mı? Eğer öyleyse, kanıtlar bilişsel işlevde genel gelişmelere işaret ediyor mu?

Daphne Bavelier ve C. Shawn Greenvideo oyunları” teriminin çok geniş bir yelpazeyi içerdiğine ve bilimsel anlamda video oyunlarının zarar veya faydalarından bahsetmenin etkili ve anlamlı olmadığına değiniyor. Araştırmacılar kendi çalışmalarında aksiyon oyunlarına odaklanmış ve bu tür oyunları oynamanın düşük seviye görme işlemlerinde, görsel dikkatte ve işleme hızında gelişmeler sağladığına dair bulguları ortaya koymuşlar. Akla oyun oynayan insanların istatistiksel olarak oyun oynamayanlardan daha iyi algısal yetenekleri olduğu düşüncesi gelse de araştırmacılar doğru kontrollerle yapılan deneylerin, aksiyon video oyunları oynamayla yeteneklerdeki gelişim arasında nedensel bir bağa işaret ettiğini ifade ediyor. Kişinin yeteneklerini geliştirmesini sağlayan oyunların, cerrahların sanal ortamlarda eğitimi ve göz tembelliğinin rehabilitasyonu gibi birçok pratik alanda etkili olabileceği düşünülüyor.

Makalenin yazarlarından Doug Hyun Han ve Perry F. Renshaw diyor ki video oyunlarında ve çevrimiçi oyunlarda geçirilen zamandan bağımsız olarak beyin ve davranışsal olarak bireyleri ne kadar etkilediği belirsizdir. Çünkü spesifik olarak yararlı veya zararlı etkiler hem bireyin hem de oynanan oyunun nitelikleri ile oluşuyor. Yapılan daha önceki çalışmalar dijital oyunları oynamanın görsel-mekansal kapasiteyi, daha keskin görmeyi, görev değiştirmeyi geliştirebileceğini bildirse de önceden oyun oynamayan insanların katıldığı bazı deneyler yüksek seviye mantık yürütme ve problem çözme görevlerinde bir performans artışı sağlamadığını göstermektedir. 

Diğer yazarlardan biri Michael M. Merzenich ise konuya fayda tarafından bakıyor. Potansiyel faydaların elbette işlevsel olabileceğini söyleyen Merzenich, oyunlarda yer alan belirli görevlerin, bilişsel ve sosyal talepler ya da değerlere odaklı olarak olumlu bir sonuç doğurabileceğini söylüyor. Kademeli olarak dikkat dağıtıcıların baskılanması ve işleyen hafıza süresinin artması gibi etmenlere bağlı olarak çok daha zorlayıcı bilişsel zorluk sunan oyunların, diğer oyunlara kıyasla pozitif nörolojik değişikliklere yol açması beklenebilir. 

Bu bağlamda belirli oyunları oynamaktan kaynaklanan anlama hızı, dikkat kontrolü, hafıza ve bilişsel ya da sosyal kontrolde gözle görülür kazanımlar cepte. Ancak bir diğer yanda okul çağındaki çocuklarda video oyunları oynayarak geçirilen sürenin akademik başarı ile ters orantılı olduğu özellikle altı çizilen bir konu. 

Öte yandan aynı makalede eğitime odaklanan yazılım çalışmaları, çocukların eğitici oyunlar oynayarak öğrendiklerine işaret ediyor.

Video oyunu oynamak patolojik olarak bağımlılık yapma potansiyeline sahiptir. Dünya Sağlık Örgütü video oyunlarının neden olduğu davranışsal bozukluğu “oyun oynama bozukluğu” olarak isimlendiriyor ve bu bağımlılığı oyun oynama eylemi üzerinde bozulmuş kontrol, diğer aktivitelerin kısıtlanarak oyun oynamanın artırılması ve olumsuz sonuçlarına rağmen bunun devam etmesi olarak tanımlamaktadır. Konu hakkında yapılan en iyi araştırmalardan biri olarak gösterilen bir çalışmada ise bireylerin haftada 40 saat video oyunu oynamasının bağımlılık olarak kabul edildiği belirtiliyor. 

Daphne Bavelier ve Richard J. Davidson 2013 yılında “Size iyi gelecek oyunlar” adı altında yine Nature üzerinden bir yazı yayınladı. Bu makalede bazı video oyunlarının olumlu etkisinin olabileceğini ve onların hangileri olduğu aktarılıyor.

Daphne Bavelier, Cenevre Üniversitesi Psikoloji ve Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde profesör ve Richard J. Davidson da Wisconsin-Madison Üniversitesi’nde psikoloji ve psikiyatri profesörü olarak çalışmalarını sürdürüyorlar öte yandan sinirbilimcilerin beyin fonksiyonlarını artıran ve olumlu etkileri olan ya da iyileştiren ilgi çekici video oyunları geliştirmeye yardımcı olması gerektiğini düşünüyorlar.

Video oyunları; obezite, saldırganlık, antisosyal davranışlar ve aşırı durumlarda bağımlılıklarla ilişkilendiriliyor olsalar da aynı zamanda bireyin bilişsel becerilerine faydalı olabileceklerine yönelik çalışmalar da her geçen gün artıyor. 

Yapılan çalışmaya katılan genç yetişkinler, Call of Duty veya Unreal Tournament gibi silahlı oyunlarda sekiz ila on hafta, günde bir saat, haftada ise beş gün “keskin nişancıları” tespit ederek ve rakiplerinden kaçarak geçirdikten sonra daha küçük ayrıntılara dikkat edebildiler ve farkları doğru tespit etme becerileri gelişti. Söz konusu gelişme altı ayın sonunda hala mevcuttu ve yer-yön gelişimi, araştırma becerisi ve benzeri durumlarda dahi olumlu sonuçlar gözlemlendi.

Oyunların rehabilitasyon ve kanser hastalarının da tedavilerinde kullanılması için çalışmalar ise halen sürüyor.

Yeni nesil sinirbilimcilerin oyun endüstrisi ile işbirliği yapması gerektiğini savunan profesörler, multidisipliner bir çalışma alanı sağlandığında oyunların oldukça faydalı hale getirilebileceğini savunuyor. Makalede de aktarıldığı gibi profesyonel oyun tasarımcılarıyla daha güçlü bağlantılar kurulduğunda, insanların Call of Duty kadar gerçekten oynamak istedikleri tedavi edici ya da iyileştirici oyunların geliştirilmesi de kolaylaşacaktır diyorlar. 

Çin’de ise konu hakkında yayımlanan Nature makaleleri oldukça fazla yer alıyor. 2018 yılında yayınlanan makalede internet oyunları bağımlılığında beynin yapısal ağlarındaki değişiklikler ele alınıyor. İnternet oyun bağımlılığı konusuna odaklanan çalışmaya, 102 oyun oynayan oyuncuya ek olarak 41 oyun oynamayan sağlıklı birey dahil edildi. MRI verilerine ağ analizi uygulayan ekip, değişikliklerin hem işlevsel hem de belirsiz ya da tutarsız sonuçlarına ulaştı. 

The Health Journal’da yer alan ve bağımlılık yaratan oyunlar ise şu şekilde sıralanıyor:

  • Fortnite
  • League of Legends
  • PlayerUnknown’s Battlegrounds (PUBG)
  • World of Warcraft
  • Minecraft
  • The Elder Scrolls V: Skyrim
  • Clash of Clans

Başka bir liste 

  • World of Warcraft
  • Final Fantasy XIV
  • DOTA 2
  • League of Legends
  • Hearthstone
  • CS:GO
  • Rainbow Six Siege
  • Fortnite
  • Destiny 2
  • Overwatch

Dünya Sağlık Örgütü’nün aşırı derecede video oyunu oynamayı bağımlılık olarak tanımlamasına tepki olarak 2018 yılında kar amacı gütmeyen Eğlence Yazılım Derecelendirme Kurulu’nun da kurucusu olan Eğlence Yazılımları Derneği (ESA), konu hakkında açıklama yaptı. DSÖ’nün kararına karşı çıkan ESA, DSÖ’yü oyunları olumsuz bir şekilde yansıttığı ve bütün oyunları aslında aynı kefeye koyduğunu söylediği için eleştirdi. ESA, video oyunlarının bağımlılık yapmadığı konusunda ısrar ederek DSÖ’nün önerdiği eylemi tersine çevirmeyi tavsiye etmişti. O dönemde ses getiren çıkışın ardından yıllar geçti ve oyun bağımlılığı kavramı çok daha görünür bir hale geldi. 

Yakın dönemlerde ise Iowa Eyalet Üniversitesi’nden bir profesör, oyun bağımlılığı olanlarda depresyon ve kaygı bozukluğunda artış olduğunu gösteren üç yıllık bir çalışmanın sonuçlarını yayınladı. Douglas Gentile, yaptığı çalışmada oyun bağımlılığının özellikle 18 yaş altındaki çocuklarda önemli sorunlara kapı açabileceğini belirtiyor.

Çalışmada dikkat çeken taraf ise oyun bağımlılıklarını dizginleyebilen bazı çocukların da olmasıydı. Oyun bağımlılığının üstesinden gelen çocuklar, daha az depresyon, kaygı ve sosyal fobi belirtileri gösterdiler ve kötü notlarını da yükselterek başarılı oldular.

Oyun bağımlılıklarını yenmek için günümüzde pek çok tedavi olsa da geleneksel bağımlılık tedavisi biçimlerinin oyun bağımlılığında işe yarayıp yaramadığı henüz bilinmiyor. Oyun bozukluğu yepyeni bir tanı ve daha yapılacak çok araştırma gerekli olsa da ilerleyen çalışmalar oyunların hem bağımlılık yapıcı yönüne dikkat çekerken hem de bazı hastalıkların tedavisinde kullanıldığında iyileştirici etki gösterebileceğini gösteriyor. Bunlara ek olarak da bazı oyunların beyin fonksiyonlarını ve motor becerilerini geliştirici etkisi yadsınmamalıdır.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.