İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin son grup toplantısında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sert sözlerle hedef aldı. Akşener’in gündeminde Sinan Ateş cinayeti, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) yürürlüğe aldığı yeni sosyal medya düzenlemesi ve İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın kurşunlanması vardı. “Şimdi bize bu kurşun mu dur diyecek?“ diye soran Akşener, elindeki kurşunu kürsüden yere fırlattı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Akşener’e destek verdi. AKP yetkilileri ise Akşener’e tepki gösterdi.
“‘Milletin adamıyım’ diye geldin giderayak, mafyaların, simsarların, kuklası oldun”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, seçimler öncesi partisinin son Meclis grup toplantısında konuştu. Hedefinde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı. Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetiyle ilgili Erdoğan’a sert sözlerle yüklenen Akşener, şöyle dedi: “Düşünün ki emniyet teşkilatımız cinayeti planlayan şahsı bir milletvekilinin evinde yakalıyor. Buna ilişkin tutanak tutuyor. Nasıl oluyorsa oluyor, o tutanak, ortadan kayboluyor. Ve bugün o tutanak, dava dosyasında yok. Böyle bir rezalet olabilir mi? Böyle devlet yönetilir mi? Hey gidi hey… Neydin ne oldun Recep Bey. ‘Cesaretin sembolüyüm’ diye geldin; giderayak esaretin sembolü oldun. ‘Milletin adamıyım’ diye geldin; giderayak, mafyaların, simsarların, kuklası oldun. Hiç merak etmeyin, Recep Bey’in yapamadığını biz yapacağız. Onun tutamadığı sözü biz tutacağız. Ne olursa olsun Sinan Ateş’in kanını yerde bırakmayacağız. İsterlerse dünyanın öbür ucuna kaçsınlar, o alçakları mutlaka bulacağız. Sinan Başkan’ı unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.
“Twitter’dan, bir A Haber oluşturma gayretindeler”
BTK’nın yürürlüğe aldığı yeni sosyal medya düzenlemesine dikkat çeken Akşener, bu düzenlemeye göre artık sosyal medya platformlarının kişisel bilgileri adli makamlara iletmekle yükümlü olduğunu vurguladı. Akşener, “Yani mesela gerçek enflasyon verilerini inceleyen ENAG ‘yanıltıcı bilgi yaymaktan’ susturulacak. Kızılay’ın çadır satışını haber yapanlar ve yayanlar, ‘devlet sırrını açığa çıkardı’ diye susturulacak. Mesela, ‘Dört gün oldu, bir tane arama kurtarma ekibi gelmedi’ diyenler ‘devletin birliğini bozuyor’ diye susturulacak. Yani böylece tek adam rejiminin diktatörlüğe doğru uzanan yoluna bir taş daha döşenecek. Türk demokrasinin önüne ördükleri duvarlara bir tuğla daha konulacak. Türk gençlerine layık gördükleri hapishane düzenine bir pranga daha eklenecek. İşte size Recep Bey ve arkadaşlarının Türkiye’ye layık gördüğü, yüksek demokrasi standardı. Gerçekten ibretlik. BTK’nın yapmış olduğu bu düzenleme sosyal medya platformlarını saray medyasına çevirme girişimidir. Bu düzenleme Twitter’dan bir A Haber oluşturma gayretidir. Rezilliklerini meydana döken her şeye düşmanlar. Sosyal medyaya düşmanlar. Gençlere düşmanlar. Gençlerin kullandığı tüm teknoloji araçlarına düşmanlar” dedi.
“Sandığa gideceksiniz ve Recep Bey’i, o koltuktan indireceksiniz”
Gençlere seslenen Akşener, şöyle devam etti: “Sevgili gençler şunu asla unutmayın ki 14 Mayıs’ta oy kullanmaya gittiğinizde çok kritik bir seçim yapacaksınız. Kim Jong’un uzun boylu ruh ikizi ile Millet İttifakı’nın adayı arasında bir tercih yapacaksınız. Kuzey Kore’ye özenen bir Türkiye ile Avrupa standartlarında bir demokrasiyi doyasıya yaşayan bir Türkiye arasında bir tercih yapacaksınız. Kim Jong’un izinden gidenlerle, Atatürk’ün gösterdiği istikamete yürüyenler arasında bir tercih yapacaksınız. Sizlere öğrenilmiş çaresizlik prangaları takanlar ile ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ diye haykıranlar arasında bir tercih yapacaksınız. Ben size inanıyorum. Ben size güveniyorum. Çünkü; güç sizde, söz sizde, gelecek sizin ellerinizde. Adım gibi eminim ki 14 Mayıs’ta sandığa gideceksiniz ve kaderinizin dizginlerini elinize alacaksınız. Sandığa gideceksiniz ve Recep Bey’i o koltuktan indireceksiniz. Sandığa gideceksiniz ve Atamızdan aldığınız emanetin hakkını verip yepyeni bir tarih yazacaksınız.”
“14 Mayıs’ta sandığın dibini görünce daha çok ağlarsın”
Erdoğan’ın seçimi kaybedeceğinin farkında olduğu için gergin olduğunu söyleyen Akşener, “Recep Bey, ‘Gerginsin’ deyince, bana ve arkadaşlarıma kızmak, tehdit etmek, hakaret etmek sandıktaki kaçınılmaz sonunu, değiştirmeyecek. Çünkü içinde bulunduğu bu acınası durumun tek sorumlusu sensin, sen. Bir de üstüne, geçtiğimiz hafta çıkmışsın bana, ‘Utan, utan’ diyorsun. Evet utanıyorum. Bu ülkenin cumhurbaşkanı olma şerefinin zerresini dahi üzerinde taşıyamamandan ben utanıyorum. Küfür bulaşmış dilinden, fitne saçan sözlerinden, söylediğin yalanlardan, attığın iftiralardan biz utanıyoruz. Hatta muhalefeti, Cudi’ye Gabar’a gömmekten bahsedecek kadar şirazeden çıkıyorsun. Sen bu sözlerin benzerlerini 2019’da da söylüyordun. Sonra ne oldu? Millet seni sandığa gömdü. Hatta utanmadan bir de ağladın, mızıkçılık yaptın. O zaman ne oldu? Millet seni o sandığa bir daha gömdü. Hem de bu defa katmerli gömdü. O yüzden iyisi mi sen bu tehditlerini, kendine sakla çünkü bu kafayla gitmeye devam edersen 14 Mayıs’ta, sandığın dibini görünce daha çok ağlarsın. Sonra söylemedi deme” diye konuştu.
Akşener’den beş maddelik yeni toplumsal sözleşme
“Türkiye, böyle ucube bir yönetimi hiç hak etmiyor” diyen Akşener, iktidara geldiklerinde yapacaklarnın da şöyle sıraladı:
“Biz milletimize 21. yüzyılda mesleğini, hayatını, ülkesini, üzerinde gururla taşıyan; tökezlediğinde yanında devletinin olduğunu hissettiren yeni bir toplumsal sözleşme vadediyoruz. Bu toplumsal sözleşmenin ilk ve en temel unsuru, ‘yaşatmak’ olacak. Çünkü ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturundan zerre nasiplenmemiş sorumluluğu vatandaşına karşı değil, yandaşına karşı hisseden, bir zihniyetin milletimizi yaşatamadığını artık tüm çıplaklığıyla gördük. Toplumsal sözleşmemizin ikinci unsuru; adaleti sağlamak, adil olmak. Toplumsal sözleşmemizin üçüncü unsuru; saygılı olmak. Ama saygıyı sadece bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak sözlere değil, 85 milyonun iki dudağı arasından çıkacak sözlere duyacağız. Kadın haklarına, çocuk haklarına, hayvan haklarına, çevre haklarına, siyasi ve yaşam tercihlerine ve her bir vatandaşımızın nüfus cüzdanına saygılı bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Toplumsal sözleşmemizin dördüncü unsuru; nitelikli insan yetiştirmek. Dünyanın her yerinde çalışabilecek, mesleğini, dünya kalitesinde yapabilecek nitelikli insanlar yetiştirmek için kaliteli bir eğitim imkânı sağlayarak, nitelikli bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Tüm bunların neticesinde toplumsal sözleşmemizin beşinci ve son unsuru ise; güçlü Türkiye’yi inşa etmek olacak. Avrupa’nın göçmen hendeği olmayan, tefeci lobileri tarafından yağmalanmayan, ekonomik coğrafyasını değerlendirerek dünyaya ilham olan, istikrarın sembolü olan, ikinci asrında yeni bir başarı hikayesi yazan güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye’yi, inşa edeceğiz.”
Erdoğan’a: “Ben kiminle uğraşacağımı çok iyi bilirim”
Erdoğan’ın “Beni kendinle uğraştırma” sözlerine yanıt veren Akşener, “Neymiş? Kiminle uğraşacağımı çok iyi bilecekmişim. Neymiş? Kendisini benimle uğraştırmayacakmışım. Vay vay vay. Bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi. Recep Bey, sen hiç merak etme; ben kiminle uğraşacağımı çok iyi bilirim. Mesela ben kul hakkı yiyenlerle uğraşırım. Mesela ben teröristin mektubunu devletin televizyonunda okutanlarla uğraşırım. Mesela ben emekliden, memurdan, işçiden, çiftçiden esirgediği, milyarlarca lirayı yandaşların, rant şebekelerinin ayaklarının seren yağmacılarla uğraşırım.Mesela ben milletine yalan söyleyen, milletinin sesini duymayan, üstüne de utanmadan saraylarda keyif çatanlarla uğraşırım. Anaları mutfakta, babaları da evlatlarına karşı çaresiz bırakanlarla; emekçileri, memurları, enflasyon canavarına ezdirenlerle, vatandaşı yokluk içindeyken faizcilere 200 milyar lira aktaranlarla uğraşırım. Gençleri itip kakanlarla, kadınlara hayatı zindan edenlerlerle, milletin helal aşına ekmeğine el uzatanlarla uğraşırım. Ve hiç kusura bakma, sen sevsen de sevmesen de uğraşmaya devam edeceğim” dedi.
“Allah’tan il binamız Kabataş’ta değil”
Akşener, sözü İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın kurşunlanmasına da getirdi. “Recep Bey’in tehdidinin yansımasını hemen ertesi gün gördük” diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Neymiş efendim? İnşaat bekçisi bir kardeşimiz hırsız kovalıyormuş. Hırsızları kaçırmak için de havaya ateş etmiş. Ne hikmetse kurşunlar gelmiş İYİ Parti’yi vurmuş. Bakın siz şu işe. Allah’tan il binamız Kabataş’ta değil. Bilmeyenler için söyleyeyim İstanbul İl Başkanlığımız sanılanın aksine havada değil, yerdedir. Üstelik ateş edilen yerle binamız arasında belediyenin reklam panoları ile koskoca bir E5 karayolu var. Yani binamızın girişi E5’in altında kaldığı için, ateş edilen yerden bina girişinin vurulma ihtimali, gerek fizik gerek de geometri kurallarına göre imkânsız. Yani ya ifade yanlış ya da bu bekçi kardeşimiz bir aksiyon filmine özenmiş olacak mermiye falso vermiş ve olağanüstü bir nişancılık sergileyerek yanlışlıkla binamızı vurmuş. Ayrıca iddiaya göre, bu bekçi kardeşimiz hırsızlığı engellemek için defalarca ateş etmiş. Ama ne hikmetse bu kadar ciddi bir hadiseyi şirketteki üstlerine bildirmemiş, tutanak tutmamış, polise haber vermemiş. Hatta bunları yapmadığı gibi üstüne de sanki hırsızlık hadisesi normal bir olaymış gibi, hırsızlara ateş etmek de bu Teksaslı kardeşimizin günlük rutiniymiş gibi gitmiş evine bir güzel yatıp uyumuş. Hollywood prodüksiyonlarına taş çıkartacak bu fantastik açıklamanın sonunda ise Recep Bey çıkmış benden özür bekliyormuş. Çünkü kendisi çok kırılmış, duyguları incinmiş, rencide olmuş. Vah vah. Yazık ki ne yazık. Utanmasan, mermiye saldırdı diye parti binamızı tutuklayacaksın. Bir de senden özür dileyeceğim, öyle mi? Hadi oradan be, hadi oradan. Çok beklersin.”
“Bize bu kurşun mu dur diyecek?”
Akşener, parti binasına saldırıyla ilgili konuşurken, “Şimdi bize bu kurşun mu dur diyecek?“ diyerek elindeki kurşunu yere fırlattı ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Ömer Halisdemir korktu mu? Bunca ahlaksızlığa, göğüs gerdikten sonra şimdi bizi bu kurşun mu sindirecek? Özgecan’lar, Şule’ler, Ceren’ler sindi mi? Bunca tuzağı bozduktan sonra şimdi bizi bu kurşun mu öldürecek? Söyleyin, Gaffar Okkan’lar, Uğur Mumcu’lar öldü mü? Bunca hainliğin üstesinden geldikten sonra şimdi bizi millî misakımızdan bu kurşun mu vazgeçirecek? Söyleyin, Eren Bülbüller, Yasin Börü’ler, Aybüke Öğretmen’ler vazgeçti mi? Bu millet, 15 Mayıs sabahı istibdatın çürük zincirlerini kırıp atacak. Bu millet, 15 Mayıs sabahı hep bir ağızdan ‘Hürriyet’ diye haykıracak. Ve 15 Mayıs’ın şafağında Türkiye tarih yazacak. Söz mü?”
Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’ndan Akşener’e destek
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Akşener’e destek verdi. Kılıçdaroğlu, “İttifak ortağım, yol arkadaşım Meral Akşener bugün tarihi bir konuşma yaptı. Kendisine buradan selam olsun. Herkes duysun” dedi.
İttifak ortağım, yol arkadaşım Meral Akşener bugün tarihi bir konuşma yaptı. Kendisine buradan selam olsun. Herkes duysun… https://t.co/7IKf9TwoW1
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) April 5, 2023
Millet İttifakı’nın icracı cumhurbaşkanı yardımcılığına aday gösterdiği İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Şimdi bizi bu kurşun mu korkutacak” notunun yer aldığı sosyal medya paylaşımını alıntılayarak, “Milletin sesini hiç kimse susturamaz” dedi
Milletin sesini hiç kimse susturamaz. https://t.co/TGaeCb753Z
— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) April 5, 2023
AKP’den Akşener’e tepki
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Akşener’in grup konuşmasını ve yere mermi fırlatmasını eleştirdi. Çelik, “Akşener’in üslubu, cumhurbaşkanımıza ifadeleri, son yıllardaki en niteliksiz, en yakışıksız ifadelerin yer aldığı konuşma olmuştur. Sayın Kılıçdaroğlu da Sayın Akşener’i tebrik etmiş. Bu niteliksizliğe bir çifte destek söz konusu olmuş. Bu ittifakın diğer üyeleri de aynı desteği sergileyecekler mi bakalım? Meclis’te bir kürsüye kurşunların dizildiği bir tablo. Buradan çıkacak tek şey tehdittir. Son derece üzücü ve yakışıksıztır. Bütün tablo milletimizin gözü önünde gerçekleşti. Altılı Masa artık milleti temsil etme yeteneği kalmıştır demişti. Bir kadın siyasetçiye, kadın olduğu için haddini aşan şeyler söylendiğinde biz bunun karşısında dururuz ama Meclis’te bir kurşun sergisi açarak ortaya koyduğu performans üzerinde düşünülmesi gereken şeylerdir. O Meclis sizin kurşun sergisi yapacağınız yer değildir” dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop da Akşener’e tepki gösterdiç Şentop, “Bugün bir grup toplantısında, bir Genel Başkan’ın, kürsüden elindeki mermileri yere atarak yaptığı şov ile vermek istediği mesaj millet iradesine yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Hangi amaçla, hangi bağlamda, neye dikkat çekmek için olursa olsun milli iradenin kalbi, milletin sinesi olan Gazi Meclis, mermilerin, silahın değil, sözün, fikrin yeridir. Gazi Meclisin mekanları darbe dönemleri dışında mermilerin, silahların mekânı olmamıştır; asla olmayacaktır. Şov amacıyla dahi olsa, yapılan hareketi esefle kınıyorum” dedi.