NBA’de normal sezon geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Ardından iki konferansta da play-off’lara katılacak son takımlar play-in mücadeleleri ardından belirlendi. Böylece NBA play-off süreci resmen başlamış oldu. Medyascope Spor’dan Mustafa Tokgöz yılın en keyifli basketbol festivalini sizler için analiz etti.
Milwaukee Bucks – Miami Heat
Şampiyonluğun en büyük adaylarıdan biri olan Bucks, sezonu ortalama bir performansla başlayıp Doğu Konferansını lider olarak tamamladı. Bildiğimiz klasik Bucks oyununu ligin ikinci yarısında izlemeye başladık. Hücumda çok top kaybı yapan Bucks, bu sezonda fazlasıyla geçiş hücumu yedi. Ayrıca Giannis dışındaki oyuncuların potaya gitme oranları düşük kaldı. Savunmada da bu bahsettiğim geçiş hücumlarına karşı çare üretilemedi. Bunlar dışında Bucks bildiğimiz performansına şahit olduk.
Miami Heat bekletinlerin altında kaldığı bir sezonu tamamladı ve play-in turnuvasının son maçını kazanarak play-off’lara kendini attı. Bu sezon net bir şekilde Miami Heat’in koç takımı olduğunu gördük. Erik Spoelstra olmasaydı bu yetersiz kadronun play-off’lara girmesi çok zor olurdu. Teorideki oyun planı pratikte düzenli işlemiyor. Dış şut performansına dayalı bir takımın verimsiz dış şut performansı vardı. Savunmada ön alan baskısı yapmak için uğraşan takım bunu net bir şekilde gösteremedi.
Her ne kadar Heat böyle serileri iyi oynamayı bilse de hem kadro, hem de oyun olarak Bucks epey üstün geliyor. Seriyi Bucks kazanmaya yakın olan taraf.
Boston Celtics – Atlanta Hawks
Celtics yeni sezonu çaylak koç Joe Mazzulla önderliğinde başarılı bir şekilde tamamladı. Özellikle önceki sezonlarda net bir şekilde oturmamış hücum yapısı bu sezon çok daha iyi bir yapıya büründü. Koç Mazzulla takımın hücum akışını pas aksiyonları ve verimli dış şut performansı üzerine şekillendirdi. Jayson Tatum ve Jaylen Brown’un yükleri azaldı. Üstüne bu sezon takıma katılan Malcolm Brogdon, Celtics’in yıllardır eksikliğini çektiği oyun aklı ve üçüncü skorer rolünü kusursuz bir şekilde üstlendi. Böylece kümülatif olarak Celtics bu sezonu başarılı bir şekilde tamamladı.
Hawks beklentilerin altında bir sezon geçirdi. Takım içi sorunlar, Trae Young’un saha içi ve saha dışı problemleri, koç Nate McMillan ile yolların ayrılıp koç Quin Snyder’ı takımın başına getirmesiyle derken zorlu bir sezonu tamamladılar. Ancak takımın belli başlı sorunları hala devam ediyor. Trae Young’un hücum aksiyonlarında topu fazlaca domine etmesi ve diğer oyuncuları verimsizleştirmesi, yarı sahada hücum setlerinin tıkanması sorunları devam ediyor. Ayrıca savunmadaki düzensiz ve ön alan baskısında hala sorunlar var. Bu noktada Quin Snyder’ı zorlu bir seri bekliyor olacak.
Bu eşleşmenin favorisi açık ara Boston Celtics. Zira hem hücum, hem de savunma anlamında Hawks’a büyük sorun yaratacaklar. Celtics bu seride tartışmasız favoridir.
Philadelphia 76ers – Brooklyn Nets
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Sixers normal sezonu başarılı bir şekilde tamamladı. Her ne kadar dar kadro ve rol oyuncusu eksikliğine rağmen Joel Embiid’in olağanüstü performansı (Sezonun en değerli oyuncusu ödülünün en büyük adayı) ve James Harden’ın oyun içi liderliğiyle beraber bu noktaya geldiler. Hücumda yarı saha aksiyonları Sixers’ın alameti farikası olarak öne çıkıyor. Savunmada rakibin hücum setlerine karşı fiziksel güçle çözüm üretiyorlar.
Nets için bu sezon epey çalkantılı geçti. Önce koç Steve Nash’in görevine son verildi ve yerine Jacque Vaughn getirildi. Koç Vaughn her ne kadar takım içerisinde pozitif anlamda değişimleri başlatmasına rağmen iki süper yıldız takaslarını istediler. Kyrie Irving Dallas Mavericks’e, Kevin Durant ise Phoenix Suns’a takas oldu. Bu takaslarla Nets, Mikael Bridges, Cam Johnson başta olmak üzere kaliteli rol oyuncuları ve önemli draft hakları kazandı. Hem şimdiye, hem de geleceğe yönelik çok önemli kazanımlar elde ettiler. Ayrıca sezonun kalanında hiç de fena olmayan bir performans gösterdiler ve play-off’lara katılma hakkı kazandılar.
Her ne kadar Nets’in bu yeni oyuncu grubunun verdiği heyecana rağmen Sixers bu seriyi kazanmaya yakın olan taraf. Ayrıca Nets’in savunma olarak Sixers hücumuna cevap vermesi zor gözüküyor. Özellikle yarı sahada oyunu kontrol etme ve üstünlük sağlama konusunda Sixers ağır basıyor.
Cleveland Cavaliers – New York Knicks
Cavaliers Doğu Konferansında sezonu dördüncü sırada tamamladı. Sezon başında takıma eklenen Donovan Mitchell takımın yarı sahada tıkanan hücumlarına çözüm oldu. İyi bir savunma takımı olan Cavaliers rakiplerini oynatmama, yorma ve alan daraltma konusunda seviye atladı. Ancak benzer gelişim hücum noktasında henüz olmadı. İki uzun ve iki kısa temelli oyunları hücumda bir noktadan sonra tıkanıyor. Üç sayı üretme, hücum ribaundu alıp ikinci şans yaratma, potaya gidebilme noktalarında zaman zaman sıkıntı yaşıyorlar. Bu noktada çok daha bireysel performanslar devreye girmediği sürece Cavs hücum ritmi bozulmaya müsait.
Knicks ise Jalen Brunson, Julius Randle ve RJ Barrett’ın skorer kimlikleri üzerine inşa edilmiş hücum yapısıyla sezonu tamamladı. Jalen Brunson bu sezon Knicks’in hücumunu bir üst seviyeye taşıdı. Ancak Knicks’in hücumu zaman zaman Brunson, Randle ve Barrett’ın oyuncu kimlikleri sebebiyle orta mesafe oyunlarına bağımlı hale geliyor. Bu da takımın gerçek şut yüzdesi verimini düşürüyor. Savunmada vasat bir performans verdiler. Ön alan baskısında hala sorunlar var. Knicks’e karşı rakipler çok rahat dış şut şansı yakalıyorlar. Rakibi top kaybına zorlayamıyorlar.
İki takımın da fiziksel güçlerini ortaya koyacağı başa baş bir seri olacak. Keyifli bir seri bizi bekliyor.
Denver Nuggets – Minnesota Timberwolves
Nuggets normal sezonu Batı Konferansında lider tamamladı. Nikola Jokic’in yine enfes performansı önderliğinde iyi bir sezon geçirdiler. Hücum noktasında Jokic haricinde yaratma, üretme noktasında sıkıntı yaşasalar da yüksek verimlilikte bunları skora çeviriyorlar. Hücumda bireysel üretim konusunda sıkıntıları zaman zaman artış gösteriyor. Savunmada da Jokic’in performansı Nuggets için sıkıntı arz etti. Rakipler daha kolay potaya ilerleme şansı yakaladı.
Timberwolves ise sezonu takım içi kaosla tamamladı. Sezon başı takıma eklenen Rudy Gobert performans olarak beklenti altında kaldığı bir sezonu takım arkadaşı Kyle Anderson’a yumruk atarak tamamladı. Takımın düzensiz yapısı ve yeterli olmayan personeliyle beraber sahada gösterdikleri çoğu zaman komedi dizisi tadındaydı. Play-in’in son maçında Oklahoma City Thunder’ı yenerek kendilerini play-off’a attılar.
Kağıt üzerinde Nuggets büyük favori olsa da Timberwolves Nuggets’ı zorlayacaktır. Bu kadar sorunlu bir takımın nasıl Nuggets’a sorun yaratabilir derseniz en azından Mike Conley, Anthony Edwards ve Karl Anthony-Towns ağırlıklarını koyacaklardır.
Memphis Grizzlies – Los Angeles Lakers
Grizzlies normal sezonu Batı Konferansında ikinci sırada tamamladı. Ja Morant’in saha dışındaki problemleri ve kısa bir süre takımdan uzak kalması dışında olağan performanslarını verdiler. Steven Adams ve Brandon Clarke’ın olmayışı takımın hem hücumda, hem de savunmada ribaund sorunları yaşamasına neden oldu. Grizzlies’in en önemli işlerinden biri de hücum ribaundlarını kovalayıp kendilerine ikinci şansları yaratmasıydı. Jaren Jackson Jr’ın alan açan bir uzun olması sebebiyle hem savunmada hem de hücumda ribaund çekme konusunda büyük sıkıntı yaşıyorlar. Öte yandan Dillon Brooks bu takımın savunması için önem arz etse de Ja Morant’in oyuncu kartı sebebiyle mutlaka ikinci bir yönlendirici olması gerekiyor. Brooks’un da sahada olmadığı dakikalarda ön alan baskısında düşüş yaşanıyor.
Lakers ise korkunç başladığı sezonun sonuna doğru büyük atılım göstererek kendilerini play-off’a attılar. Takas döneminde D’Angelo Russell ve Jarred Vanderbilt’in takıma gelmesinden sonra Lebron James ve Anthony Davis rahatladılar. Biri hücuma diğeri savunmaya direkt etki etmesiyle iki süper yıldızın yükleri nispeten azaldı. Ancak kronik savunma problemleri (ön alan baskısı ve ribaund problemleri) ve hücumda daha fazla bireysel çözüme başvurmaları play-off’larda sorun yaratacaktır.
Bu iki takımın mücadelesinde favori ilan etmek zor gözüküyor. Çok çekişmeli bir mücadele olacak. Lebron – Davis ikilisi büyük efor sarf edeceklerdir. Ancak Grizzlies dinamik bir takım. Bu noktada Lakers’ın sorunları üzerinden çözmeye çalışacaklar.
Sacramento Kings – Golden State Warriors
Kings 16 yıl sonra play-off’lara girmeye hak kazandı. Koç Mike Brown önderliğinde çok iyi bir sezon geçirdiler. Fox – Sabonis uyumu ve Keegan Murray, Harrison Barnes, Kevin Huerter’in bu ikiliye büyük katkı sağlamaları Kings’in başarılı bir performansının kaynağı oldu. Takımın direksiyonunun De’Aaron Fox’ta olması, hücum aksiyonlarında Sabonis’in tepeden dağıttığı hand-off’lar ile akıcı bir oyun planı oluşturdu. Ancak savunmada sıkıntılar mevcut. Sabonis’in savunma eksikleri, rakiplere ön alanda yeteri kadar baskı yapılmaması öne çıkan problemler. Bu noktada hücum verimliliğini savunmadaki eksikleri kapatma adına kullanıyorlar.
Son şampiyon Warriors inişli çıkışlı bir performans gösterdiği sezonu bitirdi. Kişisel sorunları sebebiyle takımdan uzak kalan Andrew Wiggins’i hücumda çok aradılar. Stephen Curry ve Klay Thompson bireysel olarak çok iyi bir sezon geçirdiler. Ancak bütünlük anlamında takımın sezon içerisinde zaman zaman düşüşlerine şahit olduk. Tüm bunlara rağmen Warriors şampiyonluk ilerleyişinde büyük tecrübeye sahipler. Geçtiğimiz sezonda benzer bir şekilde play-off’lara gelmişlerdi. Bu play-off’larda da benzer şekilde vites arttıracaklardır.
Kings her ne kadar büyük takdir topladığı bir sezonu bitirse de play-off’larda Warriors’a karşı şansı çok az. Curry – Thompson – Green üçlüsü bu eşleşmeyi geçecek tecrübe ve yeteneğe sahipler.
Phoenix Suns – Los Angeles Clippers
Suns iyi bir normal sezon takımı olarak ilerlerken şampiyonluğu kazanma adına büyük bir adım atarak Kevin Durant’i takasla takıma kattı. Zira yaşı ilerlemiş Chris Paul’ün hücumda eskisi skor üretme sorunları ortaya çıktı. Bu da Devin Booker’a hücumda daha fazla yük binmesine sebep oldu. Ancak Durant hamlesi bu takımın işleyişine büyük seviye atlattı. Öte yandan Durant takasında Mikal Bridges ve Cam Johnson’ı kaybettiler. Bu ikinci oyuncu Suns’ın önemli rol oyuncularıydı. Rotasyondaki daralma Suns için sıkıntı olacaktır.
Clippers yine sakatlık sorunlarıyla geçen bir sezonu daha bitirdi. Bu sene de Paul George sakatlığı sebebiyle uzun süre takımdan uzak kaldı. Kawhi Leonard çok iyi bir sezon geçirdi ve takımı bu noktaya kadar taşıdı. Russell Westbrook’un takıma eklenmesiyle beraber daha çok alan açan oyunlarından vazgeçip Westbrook top yönlendirdiği ve Kawhi’ın bitirici olduğu bir yapıya büründüler. Ancak bu da hücum akıcılığının bozulmasına ve daha bireysel çözümlerin devreye girmesine neden oldu. Çok fazla tıkanabilen bir hücum yapısı ortaya çıktı.
Paul George’un sakatlık sorunu Clippers’ın bu eşleşmedeki en büyük sorunu olacak. Zira Kevin Durant ve Devin Booker ile eşleşemediğiniz zaman şansınız olmuyor. Bu sebeple Suns bu eşleşmede favori olan taraf.
Yazan: Mustafa Tokgöz
Editör: Doğa Üründül