Haber: Senem Görür & Ali Macit
Türkiye tarihinin en kritik seçimlerine 19 gün kaldı. Medyascope muhabirleri ve editörleri olarak, gidebildiğimiz her ile gitmeye ve hem seçmenlerin hem de seçimlerin nabzını tutmaya devam ediyoruz. Bugün bir kez daha İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun memleketimdeki mitingini izlemek için muhabir arkadaşım Ali Macit ile Yalova’ya geldim.
Neden mi? Çünkü birkaç hafta önce Yalova’ya gitmiş ve bir seçim videosu hazırlamıştım. Seçime dair öngörülerimden biri de yarışı AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yalova’da kıl payı da olsa Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun önünde tamamlayacağıydı. Yalova’ya gidip, İmamoğlu’nun mitingini izlememin nedenlerinden biri de bu algımın değişip değişmeyeceğini gözlemlemekti.
Mitinge 18:00’de başlanması öngörülmüştü. Biz de Ali Macit ile miting alanına bir saat önce gittik, yurttaşlarla konuştuk. Hem Ali hem de benim ilk kez kadınlarla bu kadar çok konuştuğumuz ve hislerini anladığımız bir miting oldu. Yurttaşlar, “hak, hukuk ve adalet” için mitinge geldiklerini, ülkeye artık “baharın gelmesi” gerektiğini söylediler. “Peki İmamoğlu? İmamoğlu’nu seviyor musunuz?” diye sorduğumuzda da aldığımız yanıt aşağı yukarı aynıydı:
“Bizim evladımız gibi.”
“Ucube sistemi yıkmak için İmamoğlu’nun yanına geldik.”
“Çok seviyoruz İmamoğlu’nu. İyi ki cumhurbaşkanı yardımcısı adayı oldu.”
Neden vapuru tercih etti?
İmamoğlu saat 17:50 sularında mitingin yapılacağı Cumhuriyet Meydanı’na geldi. İstanbul’dan Yalova’ya gelmek için vapuru tercih etmişti. Bu durum dikkatimi çekti çünkü İmamoğlu, yıllardır kullanılmayan bir iskeleye İstanbul Deniz Otobüsleri’nin (İDO) deniz otobüsü ile yanaştı. Bu vapur iskelesi, uzun yıllardır Kartal-Yalova arasında hizmet veriyordu. Fakat yıllar önce bu hat iptal edildi. Nedenini hâlâ bilmiyoruz. İmamoğlu’nun bu iskeleyi ve deniz otobüsünü kullanarak Yalova’ya gelmesi, birçok Yalovalı gibi benim de aynı soruyu sormama neden oldu: Acaba Kılıçdaroğlu iktidara gelirse yeniden Kartal-Yalova arasındaki hat işler miydi?
İmamoğlu’nu çok sayıda partili karşıladı, miting alanına gelirken boynunda da renkleri kırmızı ve yeşil olan Yalovaspor atkısı vardı. Kendisini bekleyen binlerce kişiye yaklaşık 30 dakika boyunca konuşan İmamoğlu’nun ilk cümleleri şu oldu:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Denizin ortasında ben bu kalabalığı görseydim denize atlar, yüze yüze gelirdim size be, yüze yüze gelirdim vallahi!”
Yalova’nın Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olduğunu ve Yalova’nın gözbebeği olduğunu söyleyen İmamoğlu’nun gündeminde deprem ve yolsuzluk vardı. Yalova’nın sorunlarına da hâkim gözüken İmamoğlu, “Biz Yalova’nın sorunlarını çözeceğiz. Yalova gerçek anlamda huzura erecek” dedi.
Deprem hafızası
Yalova denildiğinde akla gelen ilk sorun ve tehlike, deprem. Konuşmasının büyük bir kısmını 17 Ağustos 1999 depremi ve 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerine ayıran İmamoğlu, “Depreme dayanıklı bir Yalova olacak. İşte bu işleri biz yaparız. Çünkü nasıl yapılacağını, biz çok iyi biliyoruz. Göreceksiniz; hiçbir konuyu ihmal etmeyeceğiz. İşbaşına gelecek olan Millet İttifakı’nın bu anlamda bütün hazırlıklarının tamam olduğunu bütün Yalova’ya duyurmak istiyorum” diye konuştu.
1999 depreminden sonra deprem vergisi adı altında toplanan paraların uçup gittiğini söyleyen İmamoğlu, deprem gerçeğini unutturmayacaklarını ve şehirleri depreme dayanıklı hale getireceklerini söyledi:
“99 depreminde ders aldık diye düşündük. ‘Biz bu sorunu çözeceğiz’ diye ayağa kalktığımızı düşündük. 21 yıl bu ülkeyi yönetenler, ne yazık ki bu büyük sorunu unuttular. Onun için biz bunu unutmayacağız, unutturmayacağız.”
“Bir hırsız var, onu bulacağız!”
İBB’ye açılan terör soruşturması ve yolsuzluk davası hakkında da konuşan İmamoğlu, “Didik didik aradılar, bir şey bulamadılar” dedi. İmamoğlu’nun bu sözlerinin ardından kalabalıktan biri “Hırsız var” diye bağırdı, kendisinin yanıtı kürsüden şöyle oldu:
“Evet, bir tanesi var, onu biliyoruz. O hırsızı biliyoruz. Onu bulup, evine yollayacağız.”
“Son görülme: 14 Mayıs 2023”
Mitingin en ilginç yanlarından biri de alanda açılan pankartlardı: “Son görülme: 14 Mayıs 2023”, “Yine baharlar gelecek”, “Sonu güzel olacak”, “Geliyor gelmekte olan” ve daha göremediklerimiz…
İmamoğlu da kendisi için açılan pankartları fark etti ve kürsüden şöyle seslendi: “Burada genç bir kardeşim, ‘Sandığa gömeceğiz’ diyor. Ben diyorum ki, ‘Sandıkta coşacağız, coşacağız.’ Konuşmaya, oy kullanmaya, oy kullanmayan vatandaşları sandığa taşımaya, sandıkta görev almaya, her oyumuza sahip çıkmaya çağırıyorum.”
14 Mayıs’ta ne olacak? Ne değişebilir? İzlenimlerim neler?
İmamoğlu’nun Yalova mitingi, bana, 2018’de Muharrem İnce’nin seçim kampanyasını başlattığı Yalova mitingini anımsattı. O mitingi de yakından izlemiş ve aynı cümleleri kurmuştum: “Değişim yaklaşıyor.” Fakat yanılmıştım. Bu miting de uzun zaman sonra izlediğim en coşkulu miting. Yurttaşların İmamoğlu’na duyduğu sevgi, gözlerinden okunabiliyor. İmamoğlu’nun halkın arasına girip herkesle kucaklaşması, herkesle resim çektirmesi, yaşlılarla kurduğu bağ da onu yurttaşların gözünde farklı bir yere koyuyor.
İmamoğlu’nun mitingini izlemeden önce yazdığım haberde şu ifadeleri kullanmıştım, değiştirmeden alıntılıyorum: “Yaptığım görüşmelere ve sokağın nabzına istinaden 14 Mayıs akşamına ilişkin öngörülerimi paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun başabaş gideceğini fakat Erdoğan’ın yüzde 2 ya da 3 farkla Yalova’da galip geleceğini düşünüyorum.”
- Seçim 2023 | Senem Görür’ün Yalova izlenimleri: Muharrem İnce’nin memleketinden bu sefer de kendisine oy çıkmaz
- İzleyin | Erdoğan mı Kılıçdaroğlu mu? Muharrem İnce memleketi Yalova’da kim kazanacak?
İmamoğlu bugünkü mitingini şu sözlerle sonlandırdı: “Yalova hazır mıyız? Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Oldu, oldu, oldu.” Peki bu miting izlenimlerimi değiştirdi mi? Pek sanmıyorum. Ben hâlâ Yalova’da seçim yarışının başabaş geçeceğini ve Erdoğan’ın ufak bir farkla da olsa galip geleceğini düşünüyorum.