Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 2023 yılının ikinci enflasyon bilgilendirme toplantısında, yıl sonu enflasyon tahminlerini yüzde 22,3 olarak açıkladı ve “Uyguladığımız politikalar enflasyonu düşürme gücüne sahiptir” dedi. Kavcıoğlu, sonraki toplantının İstanbul Finans Merkezi’ne taşınan Merkez Bankası binasında yapılacağını söyledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın ikinci Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı’nı Ankara’da yaptı ve TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ekonomik görünüme ve tahminlere ilişkin sunumda bulundu. Kavcıoğlu, ocak ayında yapılan toplantıda açıklanan tahminlerinin değişmediğini belirterek, enflasyon tahminlerini 2023 yıl sonu için yüzde 22,3, 2024 yıl sonu için yüzde 8,8 ve 2025 yıl sonu için yüzde 5 olarak açıkladı.
“KKM’de faiz üst sınırının kaldırılması faiz artırımı değil, bir düzeltme”
Medyascope’un sorusu üzerine konuşan Kavcıoğlu, kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasında bankaların vereceği faiz üst sınırının kaldırılmasının, politika faiziyle birlikte bankacılık sektöründeki tüm faizleri düşük tutma hedefiyle çelişmediğini söyledi. KKM hesap sahiplerine 2022 yılında Hazine’den 92,5 milyar TL ve TCMB’den 89 milyar TL kur farkı ödemesi yapıldı. Faiz üst sınırı daha önce kaldırılsaydı, kamunun 181,5 milyar TL olan bu yükü ödemek zorunda kalıp kalmayacağı yönündeki sorumuza ise Kavcıoğlu, şöyle cevap verdi:
“Biz bu KKM’yi koyduğumuzda, TCMB tarafında üst sınır yoktu. Hazine tarafında da, bankalar düşük faiz vererek Hazine’ye yük getirir diye koymuştuk. O süreç içerisinde, seçimin etkisiyle, vatandaşın bu tür haberlerle, dövizde talebe yönelik gelişmelerle beraber faizlerdeki dengelemeyi sağlamak için. TL mevduatlardaki faizler onun üzerinde kalınca, kaldırmak zorunda kaldık. Vatandaş normal mevduat yaparken, yüzde 17-18 ile yapıyor. Dolayısıyla o bir düzeltme, bir faiz artırımı değil. Tam tersine, mevduatta bir ara yukarıya doğru verilen faizler, kur korumadaki sınır kalktıktan sonra, 10 puana yakın daha düşük faizle Hazine KKM’ye girişler oldu. Politika faizi Türkiye’de belirleyici, bizim duruşumuzu ve Türkiye ekonomi modelinin ana çerçevesini oluşturuyor. Dolayısıyla bankacılık sektörü de, reel sektör de buna göre planını yapacak. Enflasyon da aşağı doğru geliyor, bu konudaki kararlılığımız ve gelişmeler bunu teyit ediyor. Faizlerdeki dengelemenin, çok daha olumlu şekilde devam edeceğini düşünüyoruz.”
“Vatandaşlarımızdan Twitter ekonomistlerine itibar etmemelerini istiyorum”
Bankalar ile piyasanın döviz satış fiyatlarının farklılaşması konusunda ise Kavcıoğlu, “İkili kur sistemi diye bir şey yok, Kapalıçarşı her zaman mevcut TCMB kurunun bir miktar üzerindedir” dedi. Bazı haberlerin dezenformasyon içerdiğini ve hukuki süreç başlattıklarını söyleyen Kavcıoğlu, şöyle konuştu:
“Ekonomi gazetesiyim diye çıkıp manşete yalan haber taşıyıp, Merkez Bankası’nı gündem yapıp buradan kendilerine nasıl bir şey sağlıyorlar bilmiyorum. Vatandaşımız itibar etmez, Merkez Bankası güçlü, rezervleriyle güçlü. Vatandaşlarımızdan Twitter ekonomistlerine, Twitter gazetecilerine itibar etmemelerini istiyorum.“
“2030 yılına kadar cari dengeye 289 milyar dolar katkı”
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu doğalgaz ve petrol rezervlerinin de tahminlerinde hesaba katıldığını belirten Kavcıoğlu, Türkiye ekonomi modelinin en önemli çıktısının cari fazla vermek üzerine olduğunu söyledi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kavcıoğlu, “2023 yılının geri kalanı cari dengelenmenin güçlendiği bir dönem olacaktır. Mevcut değerlendirmelerimize göre yüksek teknoloji, enerji, yer altı zenginlikleri ve turizmin kapasitesini artırmaya yönelik yatırımlarımızın geri dönüşüyle birlikte, 2030 yılına kadarki süreçte cari dengeye birikimli olarak yaklaşık 289 milyar dolar katkı sağlanacağı tahmin edilmektedir” diye konuştu.
“Uyguladığımız politikalar enflasyonu düşürme gücüne sahip”
Türkiye’nin yüksek büyümeyi, verimlilik artışıyla bir arada ilerlettiğini vurgulayan Kavcıoğlu, “Uluslararası refah karşılaştırmalarında doğru ölçüt olan satın alma gücü paritesiyle bakıldığında, Türkiye ekonomisi kişi başına düşen milli gelirde gelişmiş ülke seviyelerine güçlü şekilde yakınsamaktadır” dedi. Uyguladıkları politikanın enflasyonu düşürme gücüne sahip olduğunu vurgulayan Kavcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Enflasyon ekim ayındaki zirve noktası olan yüzde 85,5’ten yaklaşık 42 puan gerileyerek nisan ayı itibarıyla yüzde 43,7’ye ulaşmıştır. Enflasyondaki düşüş sürecinde etkin politikalarımız sonucu oluşan kur istikrarı, beklentilerdeki iyileşme ve küresel emtia fiyatlarındaki yavaşlama belirleyici rol oynamaktadır.”
“Deprem sonrası toparlanma hızlı bir şekilde gerçekleşmekte”
6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomiye etkisini de değerlendiren Kavcıoğlu, “Deprem sonrasında toparlanma gerek afet bölgesinde gerekse ülke genelinde hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir” dedi. Sanayi üretim endeksinin şubat ayında yüzde 8,2 gerilediğini belirten Kavcıoğlu, “Tarihimizdeki en büyük felaketlerden birinin yaşandığı ilk çeyrekte sanayi üretiminin nispeten yatay seyretmesi, ekonomimizin dayanıklılığı ve dinamizminin bir göstergesidir. Öncü göstergeler, afet sonrası toparlanmanın gerçekleşmesi ile birlikte sanayi üretimindeki kayıpların güçlü ve hızlı bir şekilde telafi edilmekte olduğuna işaret etmektedir” diye konuştu.
“Deprem sonrası toparlanma sürecinin desteklenmesi amacıyla faiz indirimi”
Kılıçdaroğlu, Ağustos 2022’den bu yana yüzde 14 düzeyinden yüzde 8,5’e düşürülen politika faizi hakkında ise şunları söyledi:
“2022 yılının ikinci yarısında küresel büyümeye yönelik artan belirsizlikler karşısında finansal koşulların destekleyici olması gerektiğini değerlendirerek politika faizini ön alıcı bir yaklaşımla 500 baz puan indirdik. Yaşadığımız felaket sonrasında da depremin ekonomik etkilerinin en aza indirilmesi ve deprem sonrası toparlanma sürecinin desteklenmesi amacıyla politika faizini 50 baz puan daha aşağıya çekerek yüzde 8,5 seviyesine getirdik. Birbirini tamamlayan araçlarla ve sürdürülebilirlik anlayışıyla oluşturduğumuz para politikası çerçevemiz olan liralaşma stratejisi, Türkiye ekonomisinin potansiyelini gerçekleştirme kabiliyetini ve dayanıklılığını artırmaktadır.”
“KKM çok başarılı bir şekilde devam ediyor”
Sunumun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kavcıoğlu, yaklaşan seçimlerin döviz kuruna etkisi sorulduğunda, belirlenen politikalarda bir değişiklik olmayacağını söyledi. Büyüklüğü 2 trilyon TL’ye yaklaşan KKM hesaplarından çıkış stratejisinin sorulması üzerine Kavcıoğlu, “Kur koruma bence çok başarılı bir şekilde devam ediyor. Tüm politikalar olumlu bir şekilde gidiyor. Bu politikaların bütünleşik bir şekilde devamında oradaki liralaşma stratejimiz de devam ediyor, sonucunu hep birlikte göreceğiz. Bir sıkıntı görmüyoruz” diye konuştu.
Uyguladıkları politikalarla hem bankacılık hem de reel sektörde dolarizasyon riskinin minimize edildiğini belirten Kavcıoğlu, liralaşma stratejisinin sektörler için olumlu sonuçları olduğunu söyledi.
