Eski Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İrfan Aktan’a verdiği röportajda aktif siyaseti bıraktığını duyurdu. Demirtaş’ın aktif siyaseti bırakma kararı gündemi belirledi. Kararın nedenlerini, HDP’ye ve Türkiye siyasetine olası etkilerini Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya’ya sorduk.
Demirtaş neden aktif siyaseti bırakma kararı aldı?
Mehmet Kaya, bu kararı iki çerçevede değerlendirmek gerektiğini söyledi ve Demirtaş’ın bu kararı seçim öncesi aldığını hatırlattı. Yeşil Sol Parti listelerinden seçime giren HDP’nin seçim başarısızlığının birçok nedeni olduğunu söyleyen Kaya, “Seçim öncesine bakıldığında HDP siyasetinin belirlenmesinde ve yol almasında sorunlar olduğu görülüyor” dedi.
“Demirtaş ile Öcalan ve Demirtaş ile HDP yönetimi arasındaki sorunlar artık yüksek sesle dile getiriliyor”
HDP’de farklı sesler olduğunu ve ortak görüş oluşturma noktasında sorunlar yaşandığını söyleyen Kaya, HDP’nin iki noktada net bir duruşu olduğunu söyledi: “Seçim öncesi uzun tartışmalar sonucunda alınan kararlar ve herkesin güçlü bir biçimde yanında durduğu kararların hayata geçirilmesi.” Kaya, bu seçim öncesinde kararların bu şekilde alınamadığını, bunun seçim kampanyasına da yansıdığını sözlerine ekledi.
Demirtaş’ın kendini HDP siyasetinin başkanı olarak gördüğünü belirten Kaya, aktif siyaseti bırakma kararıyla, “Benim sözüm geçmiyorsa, ben bunları yapamıyorsam” deyip iki adım geri çekilerek özeleştiri sürecinin önünü açtığını vurguladı.
Demirtaş’ın HDP’den ayrılmadığına dikkat çeken Kaya, “Demirtaş karar alma süreçlerinden geri çekilip mevcut yapının kendi başına ayakta durarak bir yol haritası çizmesi gerektiğini düşünüyor” dedi.
Demirtaş toplumdan yeniden güvenoyu mu almak istiyor?
Kaya, tartışmaların seçim sonucuyla sınırlı kalmayacağını, çözüm sürecinden bugüne uzanan bir biçimde yapılacağını dile getirdi. “HDP içindeki çok başlılığın seçimde ne kadar zarar verdiği görüldü” diyen Kaya, HDP’li bazı yetkililer tarafından Millet İttifakı ile bir protokol varmış gibi yapılan açıklamaların kafa karışıklığı yarattığının da altını çizdi. Kaya ayrıca, “Demirtaş, bir özeleştiri de yapıyor ama seçim sonuçlarındaki başarısızlığının başka sorumlularının da olduğunu göstermiş oluyor ve yönetim yapılarının bir şekilde değişmesi gerektiğini vurguluyor” diye konuştu.
HDP, Kürtlerin değişen sosyolojik yapısına cevap veremiyor mu?
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Kaya, HDP’nin kentin ve kırsalın farklı sosyolojilerine sahip kitlelerden gayet yüksek oy aldığını ve bu sebeple sorunun HDP’nin değişen sosyolojik yapıyı yakalayamamasından ziyade, partinin yapısı, karar mekanizmaları, sivil toplum ile ilişkiler, kitlelere ulaşma biçimlerindeki yanlışlar olduğunu belirtti. Kaya “Toplumun her kesimiyle tartışıp karar mekanizmalarını güçlü alan bir parti, son seçimde aday belirleme ve seçim yol-yöntemini daha dar kadrolarla aldı ve bunu toplumla tartışarak yapmadı. Bu HDP’nin geçmişte seçimlerde kullandığı yöntem değildi. Partinin çalışma yapısı ve yöntemi toplumdan uzaklaştı” dedi.
İttifaklar siyaseti özeleştiri sürecinin neresinde duruyor?
İttifaklar siyasetinin son seçimle başlamadığını, değerlendirmenin HDP’nin Türkiye partisi olma süreciyle birlikte yapılması gerektiğini vurgulayan Kaya, şunları söyledi: “Burada alınan yolda 1 Kasım seçimleriyle kaybedilen ivme, AKP’nin güvenlik politikası ister istemez partinin yapısında büyük sorunlara yol açtı. HDP kadrolarının büyük kısmı cezaevinde, parti yeni kadrolarla çalışmaya başladı. Partinin tabana ulaşması ve politika belirlenmesinde yaşadığı aksaklıklarda, parti kadrolarının önemli bir kısmının cezaevinde olması ve Demirtaş’ın HDP ile ortak akıl oluşturmada yaşadığı sorunlar etkili oldu.”
