Türkiye için tarihi öneme sahip seçimler geride kaldı. Seçimlerden zaferle ayrılan taraf ise Cumhur İttifakı ve Recep Tayyip Erdoğan oldu. Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki ilişkiler uzun süredir kopmuş halde. AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarının devam edeceği bir Türkiye’de AB ile ilişkiler nasıl gelişir? Nasıl Bir Dünya? Nasıl Bir Türkiye? programının bu haftaki bölümünün konukları İstanbul Politikalar Merkezi’nden Senior Fellow Funda Tekin ve Senior Fellow Atila Eralp.
Özellikle Ukrayna’nın Rusya tarafından işgal edilmesiyle birlikte, Avrupa Birliği’nin politikalarında da artık ciddi değişimler var. Güvenlik meselesi, AB’nin önemli gündemlerinden biri. Atila Eralp, AB’nin güvenlik kaygısı ve Türkiye’deki seçimlerin ardından AB ile ilişkilerin nasıl gelişebileceğini anlattı: “Avrupa’da Soğuk Savaş sonrası güvenlik anlayışından sonra büyük bir değişim var. Avrupa’da eskinin öldüğünü ama yeninin henüz doğmadığını söyleyebiliriz. AB ve Türkiye ilişkilerine bu değişen küresel koşullarda bakmalıyız. Avrupa’yı ekonomi, demokrasi ve güvenlik konusunda bekleyen zorluklar var. Avrupa, kendine yeni ortaklar bulmak istiyor. Türkiye de Avrupa’da bir ortak ama çoğunlukla zor ve tahmin edilemez bir ortak olarak görülüyor. Seçim sonuçları ile birlikte, Türkiye ve AB arasındaki transaksiyonel ilişkilerin devam edeceğini düşünebiliriz. Soru şu? Bu ilişkiler mülteci sorununa mı sıkışacak yoksa başka alanları da kapsayacak mı? Başka alanlara da genişleyebilir. Bu konular enerji ve güvenlik bile olabilir. Avrupa ülkeleriyle çift yönlü ilişkilerin de kuvvetlenmesini bekleyebiliriz. Bu hem Avrupa hem de Türkiye için daha az riskli olacaktır. Orta ve uzun vadede güvenlik konusu, Türkiye’nin Avrupa ve AB ile bağlarını güçlendirebilir.”
Funda Tekin de, Türkiye dış politikasında sık sık değişen anlayışı ve Türkiye’nin Ukrayna-Rusya Savaşı’ndan sonraki tutumunu anlattı: “Avrupa açısından da riskler var. Türkiye politikalarını günden güne değiştirmesiyle güvenilemez bir partner olabiliyor ama bu durum değişebilir. Ukrayna’da başlayan Rus agresyonundan sonra NATO’ya dönüş ve Türkiye’nin de NATO’ya dönüşü gibi bir beklenti vardı. Türkiye’nin tamamen batıdan yana olması bekleniyordu. Bu çeşitli nedenlerle olmadı. Türkiye, AB açısından zorlayıcı bir ülke olmaya devam ediyor. Hem AB hem Türkiye stratejik otonomluğun peşinde. İkisi de birbirleri için önemli olan noktalara sahip.”
