Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Türkiye’nin yeni ekonomik kalkınma planı: Yerel seçimlere kadar döviz krizini ertelemek

Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun enflasyonla mücadele açıklaması, piyasaların da yurttaşların da beklentisini karşılamadı. Yeni reçeteye göre yerel seçimlere kadar döviz krizi baskılanacak. Açıklama, Erdoğan’ın faiz artırımı mesajını kuvvetlendirdi mi? Faiz artırımı kararı yurttaşları nasıl etkileyecek? Prof. Dr. Mustafa Durmuş Medyascope’a anlattı.

Yeni dönemin ilk Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı. Toplantıya, kurulda yer almamasına rağmen Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan da davet edildi ve katıldı. Toplantı bittiğinde açıklamayı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz okudu.

Açıklama, piyasaların da yurttaşların da beklentisini karşılamadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği faiz artırımı konusu “Temel sorun olarak gördüğümüz enflasyonla mücadele konusunda etkin ve kararlı adımlar atacağız” sözleriyle işaret edildi. “İnsan odaklı kalkınma” mesajı verilen açıklamada öne çıkan başlıklar şunlar oldu:

Kamuda tasarruf ve kararlılık mesajı

“Orta Vadeli Program ile kamu politikaları ve uygulamalarını gözden geçirecek ve kaynak tahsisini bu çerçevede yönlendireceğiz. Bütçe sürecinde önceliklerimizi detaylı şekilde ortaya koyacak, Türkiye Yüzyılı vizyonu ile ekonomik yapımızı daha da güçlendireceğiz.”

“…yatırım, istihdam, üretim ve ihracat hedeflerimizi gerçekleştirirken cari açığı sürdürülebilir büyümenin önünde bir engel olmaktan çıkarmaya kararlıyız.”

“Mali disiplin ve kamuda tasarruf anlayışı içinde hareket edecek, mali alanımızı sosyal harcamalar ve nitelikli yatırımlar için kullanacağız. İlgili taraflarla istişare içinde ortak akılla hareket edecek, STK’ların, iş dünyasının, akademinin ve sektörlerdeki diğer paydaşların da katkı vereceği şekilde yeni yönetim sistemimizin sunduğu hızlı ve etkin çalışma imkanlarından da en üst düzeyde yararlanarak yolumuza devam edeceğiz.”

Ne anlama geliyor?

Açıklamadaki “insan odaklı kalkınma” yı nasıl anlamalıyız? “Kalkınma Planları” neden yapılır? Açıklama, Erdoğan’ın faiz artırımı mesajını kuvvetlendirdi mi? Faiz artırımı kararı yurttaşları nasıl etkileyecek? Prof. Dr. Mustafa Durmuş, Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısı’ndan sonra yapılan açıklamanın ne anlama geldiğini Medyascope’a anlattı. 

“En fazla insan, daha fazla ve daha düşük ücretlerle çalıştırılacak”

“Metinde benzer çok fazla ifade var. Bu ifadeler geçmişte de defalarca söylendi. Bu sözcükler metnin makyajları. İnsan odaklı kalkınma, emekçilerin gelirini yükselten, reel ücretleri, eğitim ve sağlık kalitesini artıran kalkınmadır. Şu ana kadar uygulamalarda böyle bir şey görmedik. Reel ücretler baskılanmış durumda ve daha da baskılanacak. Eğitimin kalitesi, mevcut rejimin yapısı gereği iyice düşürüldü. Sağlık hizmetleriyle ilgili çok ciddi sorunlar var. Tüm bunlar ortadayken insan odaklı kalkınma olmaz. En fazla insanı daha fazla ve daha düşük ücretle çalıştırarak, ihracatta rekabet gücü sağlayarak ‘büyüme, gelişme stratejisi’ öngörüyorlar. Metindeki ‘…ihracat hedeflerimizi gerçekleştirirken cari açığı sürdürülebilir büyümenin önünde bir engel olmaktan çıkarmaya kararlıyız’ mesajı, insana değer veren bir sosyal ve ekonomik kalkınma mesajı değil.

“Bu açıklamada piyasaları olumlu şekilde etkileyebilecek hiçbir şey yok”

“Türkiye daha önce de kalkınma planları yapardı, yaklaşım biraz bunu anımsatıyor. Bu planlar, mevzuat gereği yani sembolik olarak hayata geçiriliyor. İnsan ya da doğa odaklı bir kalkınma stratejisi beklemeyin. Bu programlarda bir takım büyüme, enflasyon, döviz kuru, işsizlik hedefleri konur fakat bunların hiçbiri tutmaz. Yasa gereği ve her yıl yapılan şeyleri tekrar ediyorlar. Bugüne kadar bunların hiçbirisinin içi doldurulmadı. Orta vadeli programların da hiçbiri gerçekleşmedi. Açıklamada, piyasaları olumlu şekilde etkileyebilecek hiçbir şey yok. Güven verici bir şey de yok.”

“Faiz artırımı kabullenildi çünkü Türkiye’nin başka şansı kalmadı”

“Bu açıklamada cımbızla çekip üzerine konuşulabilecek tek şey enflasyonla mücadele fakat onu da net bir şekilde söylemiyorlar. “Etkin adımlar”ın atılacağı söyleniyor. Bu da bir faiz artırımı haberi demek. Zaten bunu bir süredir bekliyorduk çünkü Türkiye’nin başka türlü yürüme şansı yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan da faiz artırımını kabullenmiş olduğunu işaret eden bir açıklama yapmıştı. Nedeni çok basit: Türkiye’nin önünde çok ciddi döviz krizi riski var. Faizleri artıracaklar. Muhtemelen iki ay içinde bunu % 20-25’e çıkaracaklar. Böylece Türkiye’yi sıcak para için cazip hale getirebileceklerini düşünüyorlar. Sıcak para girişiyle döviz kuru baskılanır. Döviz ve bankacılık krizine yol açması engellenerek bir süre idare edilir.”

Şimşek ve Erkan kararı, döviz krizi riskini yerel seçimlere kadar öteleyebilmek için”

“Cari açık 58, 60 milyar doları buldu. Kısa vadeli dış borç ödemeleri 200 milyar doların üzerine çıktı. Daha da önemlisi Merkez Bankası’nın iç piyasaya olan borcu 158 milyar doları buldu. Gerçek anlamda bir döviz krizi riskiyle karşıyayız ve iktidar da bunu görüyor. Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan’ın atanmasının sebebi de bu. Uluslararası finans piyasalarına güven veren, onları tanıyan, onlarla oturup kalkan, onlardan finans temin edebilecek insanları getirdiler ki çok hızlı bir şekilde finans girişi olsun. Böyle bir finans girişiyle, olası bir döviz krizini en azından yerel seçimlere kadar öteleyebilsinler. Yani ortadan kaldıramayacakları krizi ötelemeye çalışıyorlar.”

“İşsizlik önemsenmeyecek çünkü iktidar seçimlerde istediğini aldı”

“Faiz artırıldığı takdirde çok ciddi durgunluk tehlikesiyle karşı karşıya kalacağız. Resesyon ya da daralma ve ekonominin durgunlaşması olarak ele alabileceğimiz durumla karşılaşacağız ama bunu göze almış durumdalar. Bu durgunlukla beraber işsizlik artacaktır. Birkaç gün öncesine kadar açıklanan işsizlik rakamlarından önce işsizliği, %10 civarında tutmuşlardı. Şimdi buna da ihtiyaçları yok çünkü dere geçildi. Yani iktidar, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde istediğini aldı. Bundan sonra işsizliğin artmasıyla ilgili kaygı duymuyorlar. Bundan sonraki asıl dertleri döviz krizinin ortaya çıkması konusu ve bunun ötelenmesi.”

“‘Bizi bir kez daha seçtiniz, yani bize onay verdiniz’  güvencesiyle dar gruplar içerisinde sert kararlar alacaklar”

“İnsanlar bu açıklamayı umutla bekledi fakat açıklama beklentileri karşılamadı. Emeklileri asgari ücretlileri sevindirecek bir haber yok, süslü sözcükler var. Enflasyonla mücadele programı adı altında kemer sıkma var. ‘Mali disiplini sağlayacağız’ diyorlar. Bu, kendi lükslerinden tasarruf edecekleri anlamına gelmiyor. ‘Kamuda tasarruf’ kamu emekçilerinin zamlarının düşük tutulacağı, topluma yönelik sosyal harcamaların düşük oranda olacağı anlamına gelir. Emekçilere umut veren ve ‘Bu dönem daha rahat olacağız’ dedirten hiçbir şey yok. Tam tersine ‘Etkin kararlar alacağız’ diyor ve bu korkutucu. ‘Bizi bir kez daha seçtiniz, yani bize onay verdiniz’  güvencesiyle dar gruplar içerisinde sert kararlar alacaklar ve bunları uygulayacaklar. Emek cephesinden baktığımız zaman bundan sonrasında üzüleceğimiz haberlerle karşı karşıya kalabiliriz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.