BeşiBirYerde (212) | Doğa Üründül yazdı: Sporda sezonun enleri

Futbol, basketbol ve diğer branşlarda liglerin sona ermesiyle spor takvimi açısından da sakin bir döneme girdik. Rivaldo, Kallon, Pires’in uçakları kalkmadan, Ronaldinho transfer çalımlarına başlamadan naçizane sezonun öne çıkanlarını seçtim.

Sezonun en iyi takımı: Red Bull Racing hanedanlığına doğru

Formula 1 sezonu tam olarak sportif takvime (eylül başlangıç – haziran bitiş) uymasa da, Red Bull öyle bir dominasyon kurdu ki, kendilerinin galibiyetinden başka hiçbir şey konuşamaz olduk. Düşünsenize bir araç var, rakiplerine tur başına 0,5-1 saniye aralığında fark atıyor ve aslında bu mücadelede saniyenin bindelik dilimleri bile önemli. 

Başmühendis Adrien Newey’nin geliştirdiği RB19 ile bıraktığı zaman “G.O.A.T. (Gelmiş geçmiş en iyi)” tartışmalarının odağı haline gelecek Max Verstappen’in uyumu, takımdaki her detayın kusursuz ilerlemesini sağlayan Christian Horner ve şu ana kadar ihtiyaç duyulduğu her an ortaya çıkan çizgi roman deyimiyle “sidekick (yancı)” Sergo Perez’in de sürüşüyle mükemmel bir yapı izliyoruz. İçinde bulunduğumuz yarış takviminde geride bıraktığımız sekiz yarışın hepsini Red Bull Racing kazandı ve bu serileri Formula 1 sezonunun sonuna kadar sürerse kimse şaşırmasın.

“Manchester City üçleme yaptı, en büyük hayali olan UEFA Şampiyonlar Ligi finalini kazandı, neden onları seçmedin?” dediğinizi duyar gibiyim. Guardiola’nın City’sinin mücadele ettiği rakiplere göre çok büyük bir avantajı var: Para! Eşit koşullarda mücadele etmeyenlerin sporu futbol. Elbette Red Bull’un da kaynakları çoğu takımdan üst seviyede fakat FIFA’nın getirdiği kısıtlamalar olsun, 20 pilot ve 10 takımın aynı anda pistte mücadelesi olsun, her maddesiyle Formula 1’deki ekipler arasındaki farklar, diğer sporlardaki kadar uçurum değil.

Sezonun en iyi sporcusu: Max Verstappen’in dominasyonu

Yukarıda da yazdım, Formula 1 tarihinde rakiplerine bu kadar fark atan takımlar elbette oldu. Fakat pilotaj açısından diğer yarışçılar ile ayrı liglerin sporcuları gibi mücadele eden çok az isim var. Hollandalı pilot Max Verstappen, Formula 1 2023 sezonunda çıktığı sekiz yarışın hepsini ilk ikide bitirdi. Bu yarışların altı tanesinde podyumun en tepesinde yer alırken, takım arkadaşı Sergio Perez de diğer iki yarışı kazandı. 

Perez’in düşen performansı da aynı olanaklara sahip iki pilot arasındaki farkı gözler önüne seriyor. Max Verstappen, RB19’un diğer koltuğunda oturan takım arkadaşına tur başına yarım saniyeden fazla fark atıyor ki bu sadece kendisini ve aracı zorlamak istediği anlardaki ortaya çıkan fark. Sanki 25 yaşındaki pilot istese tüm gride 1-1,5 saniye civarı bir fark atabilecek gibi gözüküyor.

Nikola Jokic’i de “sezonun en iyi sporcusu” olarak seçmek isterdim fakat NBA sezonu çok uzun ve sporcuların ara ara performans düşmeleri olabiliyor. Sırp basketbolcu bu sezonu baştan sona harika götürdü. Burada kıstası biraz da diğer meslektaşlarına sürekli bir dominasyon kurulumu üstünden görmek istedim. 

Verstappen’in 1 saniyelik dikkatsizliği hayatını etkileyebilecekken, odaklanmanın insanüstü bir versiyonunu pistlerde izliyoruz.

Sezonun en özel anı: Lionel Messi’nin ellerinde yükselen 2022 Dünya Kupası

Kışın Dünya Kupası olur mu? Katar’daki yasaklar ne olacak? Takımlar hazır mı? Portekizli diktatör ne kadar da doğru demiş. Halkını 41 yıl boyunca yöneten Salazar’ın 3F’si “Futbol, Fado, Fiesta”dan futbol olanı tüm negatif havayı dağıttı. Öyle bir dağıttı ki Katar istediği sportswashing’i yani sportif faaliyetler ile kendisini aklama ve algılarda temize çıkmayı neredeyse başardı. 

2022 Dünya Kupası’nın son maçı ile birlikte en büyük mutluluğu ise Lionel Messi ve ülkesi Arjantin yaşadı. En son 1986’da Diego Armando Maradona ile kazandıkları kupayı, bu kez yeni nesil “GOAT” Messi ile müzelerine götürmeyi başardılar. 

Tangocular, turnuvaya Suudi Arabistan mağlubiyeti ile başladı. Teknik Direktör Lionel Scaloni’nin, Enzo Fernandez’i Messi’nin arkasına, 10 numaranın önüne de bitmeyen pres gücü ile Julian Alvarez’i yerleştirmesiyle Arjantin hücum ile savunma dengesini oturttu. Gol yollarında Messi’nin gol veya asistlerle kilidi açması da galibiyetlerin hazırlayıcısıydı. 

Fransa’ya karşı oynanan final maçı da Hollywood filmlerini aratmayacak dramaya sahne olacak iken, sahneye kaleci Emiliano Martinez çıktı ve kupayı söktü aldı. Maçın dramasını müsabakanın ikinci yarısında oyundan alınan Di Maria’nın yüz ifadelerinde görmek mümkündü. 2-0’dan dönen Fransa’nın attığı her golde gözyaşlarına hâkim olamayan 34 yaşındaki oyuncu, Messi’nin uzatmalarda attığı golle hüznünü sevince bıraktı. Fakat son dakikalara doğru Fransa’nın attığı gol bir kez daha gözyaşlarına sebebiyet verdi. Neyse ki Arjantin Dünya Kupası hasretini sonlandırdı ve ortaya dünyada milyonlar, Buenos Aires’te ise 5 milyondan fazla kişi ile kutlanan bu kareler çıktı.

Sezonun çıkış yapan sporcusu: Arda Güler’i izlediğimiz için şanslıyız

Normal şartlarda buraya Dinamo Batumi’den Napoli’ye gelen ve önce takımın en iyisi, sonra Serie A’nın en iyi oyuncusu olarak sezonu bitiren Khvicha Kvaratskhelia’yı yazcaktım. Lakin Arda Güler’e olan sevgim yüzünden biraz subjektif bir değerlendirme yapacağım.

Bir futbolcunun şutunu geliştirebilirsiniz, antrenman sonrası 1000’lerce şut çektirerek, bir futbolcunun paslarını geliştirebilirsiniz, 1000’lerce pas verdirerek, orta açarsınız kafa vurdurursunuz… Hepsi gelişir. Lakin bir futbolcunun sahadaki vizyonunu ve karar alma mekanizmasını geliştiremezsiniz. 18 yaşındaki Arda Güler’i izlerken, verdiği tüm kararların doğru olup gole yönelik olduğunu fark ettiniz mi? Evet bazen gereksiz çalımlara giriyor, ki girmesi lazım. Çünkü Arda da daha tam olarak tavanını bilmiyor ve deneyerek göreceği çok fazla şey var. Verdiği her pas, topu ayağına aldığı her an, yarattığı tehlike ile rakibin ve savunmanın korkulu rüyasıydı sezon boyunca.

Türkiye A Milli Futbol Takımı forması ile Galler’e attığı golü hayal edebilecek ve uygulayabilecek kaç futbolcu var dünyada? 

https://twitter.com/MedyascopeSpor/status/1670893301652770816?s=20

Sezonun kaybedeni: Borussia Dortmund, sana laflar hazırladım

Amerikalıların “Looser (olağan kaybeden)” terimine sıcak bakmıyorum. Neticede, özellikle takım sporlarında yıldızlar için söylenen bu sıfat, diğer takım arkadaşlarının başarısızlıklarını da gölgeliyor. 

Almanya Bundesliga ekibi Borussia Dortmund, bu tabirin İngilizce sözlüklerinde karşılığı olmalı. Alman devi Bayern Münih’in 10 yıllık hanedanlığını bitirmek için ellerine fırsat geçen sarı-siyahlılar, son haftasına 2 puan önde girdikleri Bundesliga’yı 2. sırada bitirdiler. Evlerinde Mainz 05’e karşı 2-0 geri düştükleri maçı çeviremedi Dortmund. 

Şaka gibi ama bu başarısızlığı öven çok fazla isim de okudum. Özellikle müsabakanın son düdüğü ile birlikte Signal Iduna Park’ı dolduran Dortmund taraftarı ve takım birlikte kenetlendiler. Evet futbol romantizmi açısından güzel görüntülerdi lakin şu bir gerçek; 10 yıllık hanedanlığı bitirecektiniz, aloooo farkında mısınız? 

**Yazının bundan sonraki paragrafı Game Of Thrones spoiler’ı içerir***

Bu durumu şuna benzetiyorum Game Of Thrones serisinde, Arya Stark’ın Night King’e hançer yeri yerine meyve bıçağı saplamaya çalışması gibi. Burada Borussia Dortmund ligin final maçına resmen çakı ile çıkmış… Neyse bu yaşanılan hayal kırıklığı beni de çok etkiledi.

Herkese şimdiden iyi bayramlar… Kısa bir mola… 

8 Temmuz’da görüşmek üzere.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.